Tekstil


İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği'nin (İHKİB) önceki gün yapılan genel kurulunda başkan seçilen Hikmet Tanrıverdi, rafa kaldırılan Kıdem Tazminatı Fonu'nun mutlaka hayata geçmesi gerektiğini söyledi.

Tanrıverdi, öncelikle sektörün Güneydoğu ve Doğu'ya gitmesi için kamunun yapacağı düzenlemeyi beklediklerini söyledi. Bu iki bölgeye gidebilmek için Fon'un gerekliliğini vurgulayan Tanrıverdi, "Bizim için kıdem tazminatı ciddi bir yük. Bir firmanın gelecek 5-6 yıllık süreçte bölgeye taşınabilmesi için batıda çalıştırdığı işçinin kıdem tazminatını ödemesi gerekiyor. Burada trilyonluk maliyetlerden bahsediyoruz" diye konuştu. Tanrıverdi, fabrika taşımak için de uzun vadeli kredi tahsislerinin yapılmasını istedi.

İHKİB olarak makro politikaları ancak etkileyebileceklerini ve baskı güçleri sayesinde sorunlarını çözebileceklerini anlatan Tanrıverdi, "Bu gücümüzü kullanmazsak, hep aynı sorunları gündeme getiririz" dedi. Kıdem Tazminatı Fonu rafa kalkarken, sektörün baskı gücünü kullanamadığını ama sendikaların kullanabildiğini söyleyen Tanrıverdi, "Biz bu gibi meselelere müdahil olmalıyız. Sendikalarla oturup, konuşup bir uzlaşma zemini sağlamalıyız. Tekstil ve konfeksiyon için avantajlarını anlatmalıyız. Sektörün bu fona ihtiyacı var" dedi.

DUAYENLER TOPLANACAK
Sektöre yönelik envanter çalışmasını hemen başlayacaklarının altıı çizen Tanrıverdi, "Elde edilen veriler sektörle paylaşılacak. Bu sayede örneğin alım heyetleri geldiğinde sektör içinde düzgün bir iletişim süreci kurulmuş olacak" dedi. En yakın zamanda sektörün duayenleri kabul edilen isimlerle bir danışma toplantısı düzenleyeceklerini anlatan Tanrıverdi, "Bunu düzenli bir yapıya kavuşturmanın teknik olarak mümkün olup olmayacağına bakacağız ama 'dost meclisi' şeklinde de olsa, duayenlerin fikirlerini ve görüşlerini dinleyeceğiz" dedi.

RUSYA'DA LOBİ
İHKİB'i ilgilendiren güncel konulara da müdahil olacaklarını kaydeden Tanrıverdi, buna örnek olarak kış-yaz saati uygulamasını verdi. Uygulama kaldırılmak istendiğinde tepki verilmemesine anlam veremediğini söyleyen Tanrıverdi, "İyiki Dışişleri Bakanlığı olumsuz görüş verdi. Yoksa hem Ortadoğu başkentleriyle aynı saat diliminde yer alacaktık. Olumsuz imaj olacaktı. Bu gibi olaylarda görüş açıklayacağız" diye konuştu.

Tanrıverdi, Ukrayna'da bir ofis açmak için harekete geçeceklerini ve Moskova'da lobicilik anlamında yerel şirketlerden yararlanmak istediklerini anlattı. Tanrıverdi, "Rus Büyükelçiliği'nden de randevu isteyeceğim" dedi.

'Farklı bakış açısı dinlemeyi seviyorum'

Kendisinin nasıl bir yönetici olduğu sorusunu, Tanrıverdi şöyle yanıtladı: "Her türlü görüşü dinlemeyi ve ondan süzüp bir karar vermeyi tercih ediyorum. Farklı bakış açılarını dinlemeyi seviyorum. Hep aynı pencereden bakarsanız, aynı manzarayı görürsünüz. Ben genelde karşı tarafla bir uzlaşmazlık olursa, ortak noktayı bulmak istiyorum. Tabii herkese, her şeye ortak nokta ararsanız sonuç ihtiva eden bir çözüm bulamazsınız. Mümkün olduğu kadar uzlaşma yanlısıyım. Geçmişte siyaset için bir tecrübem oldu ama icranın içinde olmam gerektiğini anladım. Siyaset bana göre değil."

'Yorgunluk atmak için çıplak ayakla çimde dolaştım'

Seçimi kazanacağının anlaşıldığı önceki akşam saat 4'ten gece 11.30'a kadar telefonunun susmadığını söyleyen Tanrıverdi, gece ailesinin şu an kaldığı İstanbul yakınındaki yazlıklarına gidip, dinlenmeye çalıştığını söyledi. Ancak uyuyamayıp sabah 7.30'da kalktığını anlatan Tanrıverdi, "Yorgunluğumu atmak için çıplak ayakla bahçede çimlerde yürüdüm. Çok iyi geldi. Kahvaltıyı da yine açık havada yapınca kendime geldim" dedi. Sabah 8.30'dan itibaren tebrik telefonlarının tekrar başladığını söyleyen Tanrıverdi, "Yakında yönetim kurulumuzla birlikte Ankara'ya gitmek istiyoruz. Sorunlara devletsiz çözüm olmaz. Projelerimizi anlatmak istiyoruz" diye konuştu.

Seçkin Ürey/Sabah