Ekonomi


The Marmara İstanbul Oteli’nde 4 Nisan tarihinde düzenlenen basın toplantısına, İMİB Başkanı Adayı ve Mansfield Madencilik Yönetim Kurulu Başkanı Zuhal Mansfield ile ekibinde yer alan  Efendioğlu Mermer Yönetim Kurulu Başkanı Ergun Efendioğlu, Bandırma Mermer Sanayi Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Öztürk, Altınsoy Madencilik Yönetim Kurulu Başkanı Nurullah Altınsoy katıldı. 

23 yıllık yurtdışı tecrübesini, 15 yıllık ihracat ve 10 yıllık sanayi birikimini sektör ile paylaşmak için İMMİB başkanlığına adaylığını koyduğunu açıklayan Zuhal Mansfield, “Maden ihracatımız 2005 yılında bir önceki yıla oranla yüzde 26.29’luk bir artış göstererek, 1.5 milyar dolara ulaşmıştır. Geçtiğimiz günlerde açıklanan mart ayı ihracat rakamlarına baktığımızda da sektöründeki artış devam etmektedir. Mart ayı ihracatımız, 130 milyon dolardır. Ancak ihracat rakamlarının artması ‘panik yok, işler yolunda’ demek değildir. Madencilikte ihracat rakamları değil, kar marjı önemlidir. İşimiz zor, yükümüz ağır, yolumuz uzun ve içinden çıkılmaz maliyetlerden dolayı biz madenciler, can çekişiyoruz.  Mermer sektöründeki en büyük beklentimiz ise inşaat sektörünün canlanmasıyla iç piyasada yakalayacağımız  dinamizmidir. Madencilik sadece günümüzün değil, geleceğin de sektörüdür. Bugün ülkemizin lokomotif sektörlerinden biri olmasına rağmen, önemi henüz  yeterince bilinmiyor. İstihdama olan katkısı ile kırsal kesimden büyük şehirlere göçü önleyen madencilik, aynı zamanda gittiği her bölgeye;  yol, elektrik, haberleşme gibi altyapı hizmetlerini taşımak ile kalmayıp kültürel alışverişi de sağlamaktadır.
Dağlara katma değer katan biz madenciler, sektörlerimizin koşma zamanının geldiğinin inancındayız. Artık, sektörümüzde güçleri birleştirmenin zamanı geldi.Buradan açıklıyorum ki, biz sektörde herkesin el ele verip güç birliği yapması için adaylığımızı koyduk. Çünkü, güçlerimizi birleştirerek oluşturacağımız sinerji ile küresel pazarlarda daha büyük işlere imza atacağız.  Ve  barışçıl rekabet içinde olacağız. Yapacağımız işler arasında milli taşlarımızın ulusal mimarimizde kullanılması öncelik taşıyacaktır. Bizim milli değerimiz olan mermer, ulusal ve uluslararası platformlarda hak ettiği yerde değildir. Mesela, St Petersburg’a gidildiğinde fotoğrafı çekilen o görkemli binalarda, Türk taşları kullanılmıştır. Türk mimarlarının kendi taşlarımıza daha fazla ilgi göstermesi gerektiği düşünmekteyiz.  Halkeza dünyada reflekte değeri en yüksek olan krom cevheri Türkiye’de çıkarılmaktadır. Ama artan girdi maliyetlerinden bu sektörümüz de muzdariptir ve arzu edilen doğru kar marjı ile dünya pazarına sunulamamaktadır” diye konuştu.

5 yıldır görevde olan mevcut yönetimin, bugüne kadar TÜMMER ve Ege İhracatçılar Birliği ile ortaklaşa geliştirdiği bir projesi bulunmadığına, her türlü girişimi ve çözümü başka kurumlardan bekleme kolaycılığını seçtiğini kaydeden Mansfield, oysa TÜMMER, Ege İhracatçılar Birliği ve İMİB’in aynı bütüne hizmet verdiğine dikkat çekerek sağlanacak 3’lü birlikteliğin sinerjiye dönüştürülmesi gerektiğini vurguladı. 

Şuan İMİB’in bürokrasi ve hükümet nezlinde yeterli etkinliğe sahip olmadığını, dış pazarlara yönelik girişimlerde programsız ve  zayıf kaldığını, üyelerle irtibat, iletişim, ve bilgilendirme de zayıf olduğunu anlatan Mansfield, “Madencilik sektörümüz ne yazık ki, bugün yurtiçi ve yurtdışında yeterince tanınmamakta, sektörün sorunlarına yönelik çözüm önerileri geliştirilememektedir. Ve milli değerlerimiz olan madencilik hak ettiği yere değildir. İstanbul Maden İhracatçıları Birliği’nin etkinliği, işlevselliği, rolü ve saygınlığı konusunda yeni bir anlayışla yeniden yapılandırılmaya ve  kurumsal kapasitesini arttırmaya ihtiyacı vardır.İMİB, Anayasa’nın 135 maddesine göre kurulmuş, anayasal bir kuruluş olmasına rağmen birçok gönüllü dernek kadar etkin olmamakta ve  k