Patronlar


İş hayatındaki kadınların başlıca iki derdi var; biri erkek egemen yapı, diğeri ise ekonomik krizler. Özellikle 1999 yılında başlayıp, etkileri halen hissedilen ekonomik sarsıntıların ardından en çok yarayı alan yine kadınlar oldu. İşsiz kaldık, iş bulamadık, ekonomik özgürlüğümüzü bu krizler ve erkekler birçok kez elimizden aldı.

Sonuçta, işsiz kalan eğitimli, yetenekli ve akıllı kadınların çoğu kendine yeni bir yol çizmek zorunda kaldı. Hatta, öylesine zekice bir yol buldular ki, şimdi fırsat çıksa da, asıl işlerine geri dönmüyorlar.
Tutundukları dal; İngilizcesi "home - office", Türkçe'de ise, tam bir karşılık konulmasa da, şimdilik "ev ofisi" denilen yöntem. Daha önce çalıştıkları alanda, ya da hiç tanımadıkları bir iş dalında maceraya yelken açıp, evin bir kısmını atölye ya da ofis haline getirip, "para ve prestiji evden kazanan" kadınlar, herkese meydan okuyor; en başta da ev kadınlığına ve 09.00 - 17.00 sistemiyle çalışmaya...
Peki, işsiz kadınlar evden hangi işleri yapabilir, nasıl bir yol izlemeliler? Evden çalışan profesyonel iş kadınları neler öneriyor? Dört gün boyunca evinizde yapacağınız işleri irdeleyeceğimiz bu dizi sonunda, mevcut işlerinizden ayrılıp, kendi işinizin patronu olmak isteyebilirsiniz. Home - office kadınları mutlu, özgür ve zengin olacağınızı garanti ediyor.

Psikoterapist Nathaniel Branden "Kadının Özgüveni" isimli kitabında şöyle diyor: "Bir kadın bir diğerinden daha zeki ve daha yaratıcı fikirlere sahip ama daha az başarılı olabilir. Başka bir kadın ise kendi fikirlerini çok daha fazla ciddiye aldığı için onları besler, geliştirir ve işyerinde kabul ettirmek için savaşır. Fark beyin gücünde değil, gayret ve motivasyonda, yani kendini adamada yatar."

Her şey doğru ve gerektiği gibi yapılsa bile, ilk fikirle kazanmak her zaman mümkün olmayabiliyor. İlk zaferden önce birçok fikir yaratmak ve sunmak zorunda kalındığı gibi, çoğu için günler, hatta aylar boyunca verilen tüm uğraşlar çöpe atılabiliyor.
Unutmamalı, sabır, üstün başarılı insanların en belirleyici özelliğidir.

İlk başarısızlıkta yılmayın
Başarısız olunsa da üzülmeye gerek yok çünkü kurulan her işletmenin neredeyse yüzde 90'ı ilk 5 yıl içinde kapanıyor. Bu nedenle, kendi işini kurmak isteyen kadınlara ilk dileğimiz: İyi şanslar...
Avrupa Birliği İş Geliştirme Merkezi'nin (ABİGEM) verdiği bilgileri göre, Türkiye'de kadının zorunlu çalışma hayatına katılımı 1955 yılından 2001 yılına kadar yüzde 72'den yüzde 28'e kadar indi. Kadın iş gücünün çalışma hayatına katılımı azalarak devam etmekte. Nüfusun yüzde 11-12'sini çalışan kadınlar oluşturuyor ve bunlardan yalnızca yüzde 7'si işveren.
Amaç, kadınların çalışma hayatına katılımını artırabilmek olduğu kadar, işsiz kalmış ya da hayalindeki iş ortamını bulamayan kadınların kendi fırsatlarını yaratabilmelerini sağlamak.

Sermayeniz kısıtlıysa en cazibi evden çalışmak

Girisimci.org'un kurucusu, ekonomist Aysan Doğaner, evinde iş kuran kadınların en belirleyici özelliklerinin başında, çalışma sistemine karşı durmaları geldiğini söylüyor. Ücretli olmanın ve saatlere bağımlı çalışmanın, yeteneklerinin ve potansiyelinin farkında olan birçok kadın için dezavantaj yaratabileceğini söyleyen Doğaner, şöyle devam ediyor:

Ne değil, nasıl?
"Kendi işini kurmak isteyen kadınlar, ne yapması değil, nasıl yapması gerektiğine uzmanlaşmalılar. Sonuçta, ellerindeki sermaye kısıtlıysa, en cazibi evden çalışmak. Zaten bir evdeki çalışma odası, bir ofisin tüm donanımına sahip. Başlangıç için, internete bağlanmak, ayrı bir telefon hattı çekmek ve bir de web sitesi kurmak, istediği işi yapabilir duruma getirebiliyor kadınl