6 kategoride 26 ödülün verildiği törende kategorilerinde birinciliği alan sanayi kuruluşları şunlar oldu: Çevre Dostu Uygulama kategorisinde Kaleseramik Çanakkale Kalebodur Seramik Sanayi A.Ş., Çevre Dostu Ürün kategorisinde WAT Motor Sanayi ve Ticaret A.Ş., Enerji Verimliliği Projesi kategorisinde Brisa Bridgestone Sabancı Lastik Sanayi ve Ticaret A.Ş.-Aksaray Fabrikası, Enerji Verimli Ürün kategorisinde Arçelik A.Ş.-Bulaşık Makinesi İşletme Şubesi, Sürdürülebilirlik İşbirliği kategorisinde ABS Alçı ve Blok Sanayi A.Ş. ve Sürdürülebilirlik Yönetimi kategorisinde Vestel Elektronik Sanayi ve Ticaret A.Ş.
İstanbul Sanayi Odası (İSO), üretim süreçlerinin her alanında sürdürülebilirliği odağına alan sanayi firmalarının örnek ürün ve uygulamalarını ödüllendirdi. 1995 yılından bugüne markalaşan ‘İSO Yeşil Dönüşüm Ödülleri’ne bu sene ‘Sürdürülebilirlik Alanında İşbirliği’ kategorisi de eklendi. İSO Yeşil Dönüşüm Ödülleri; Çevre Kategorisi altında ‘Çevre Dostu Uygulama’ ve ‘Çevre Dostu Ürün’, Enerji Verimliliği Kategorisi altında ‘Enerji Verimliliği Projesi’ ve ‘Enerji Verimli Ürün’, Sürdürülebilirlik Kategorisi altında da ‘Sürdürülebilirlik Alanında İşbirliği’ ve ‘Sürdürülebilirlik Yönetimi’ olmak üzere toplam 6 kategoride düzenlendi. İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan’ın ev sahipliğinde gerçekleşen ödül törenine Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, İstanbul Valisi Davut Gül, İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Koyuncu, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman Bülent Zülfikar, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve çok sayıda sanayici katıldı.
6 KATEGORİNİN BİRİNCİLERİ
Akademi dünyasından ve sanayicilerden yetkin isimlerin oluşturduğu İSO Yeşil Dönüşüm Ödülleri jürisinin titiz değerlendirmeleri sonucu jüri özel ödülleri de dahil olmak üzere 6 kategoride 26 sanayi kuruluşu ödüle layık görüldü. Altı kategorinin birincileri ise şu sanayi kuruluşları oldu: Çevre Dostu Uygulama kategorisinde Kaleseramik Çanakkale Kalebodur Seramik Sanayi A.Ş., Çevre Dostu Ürün kategorisinde WAT Motor Sanayi ve Ticaret A.Ş., Enerji Verimliliği Projesi kategorisinde Brisa Bridgestone Sabancı Lastik Sanayi ve Ticaret A.Ş.-Aksaray Fabrikası, Enerji Verimli Ürün kategorisinde Arçelik A.Ş.-Bulaşık Makinesi İşletme Şubesi, Sürdürülebilirlik İşbirliği kategorisinde ABS Alçı ve Blok Sanayi A.Ş. ve Sürdürülebilirlik Yönetimi kategorisinde Vestel Elektronik Sanayi ve Ticaret A.Ş. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından düzenlenen Yeşil Dönüşüm Ödül Töreni’nde günümüze damgasını vuran en büyük olgunun değişim olduğunu ifade ederek, sınırda Karbon Düzenlemesi, Emisyon Ticaret Sistemi ve Yeşil Dönüşüm gibi kavramlardan bahsetti ve firmalara dönüşüme ayak uydurmaları çağrısında bulundu.
Bakan Mehmet Özhaseki, ihracatın yüzde 25’den fazlasının İstanbul'dan yapıldığını belirterek, “Sanayide Yeşil Dönüşüm için Bakanlık uzmanlarımızla sanayicilerimizi buluşturacağız.” dedi. Özhaseki konuşmasında şu konulara değindi:
“Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan Hanımefendi’nin himayelerinde başlatılan ve bir dünya markası haline gelen Sıfır Atık ile 438 milyon ağacı kesilmekten kurtardık. Sınırda Karbon Düzenlemesi kapsamında yurt dışında mal satabilmek için 2030’a kadar üretimde emisyonları düşürmemiz gerekiyor.
Bizler bu anlamda sanayicilerimize eşit rekabet ve yeşil finansman imkânı sağlayacak olan Sanayide Yeşil Dönüşüm Belgesi düzenleyeceğiz. Bir an önce, İSO’nun Bakanlık uzmanlarımızla, kendi üyelerini buluşturacağız. Küresel ısınma bir gerçeklik. Bu bilinci artırmak adına ÇEVREFEST’i düzenledik. Binlerce gencimiz katıldı. Çevre bilincinin, farkındalığının oluşması açısından ÇEVREFEST bizim için çok önemli. Bizler, üreteceğiz ama çevreyi kirletmeyeceğiz. Emisyonlarımızı 2030 yılında, artıştan yüzde 41 oranında azaltacağımızı taahhüt ettik. Korunan alanlarımızı çoğaltıyoruz. Orman varlığını artıran dünyadaki ender ülkelerden biriyiz.”
Firmaların, yeşil dönüşümünün süratle gerçekleşebilmesi için iyi uygulama örneklerinin büyük önem taşıdığına dikkat çeken Erdal Bahçıvan, “Gerçekleştirdiğimiz ödül törenimiz de bu konuya ev sahipliği yapıyor. Hepimizin hayatını doğrudan etkileyen ürünleri, daha çevreci ve enerji verimli hale getiren, üretimlerinde ham madde tasarrufu sağlayan, döngüsel ekonomiye örnek teşkil eden öncü ve yenilikçi firmalarımıza, çalışmalarının odağına çevreyi, enerji verimliliğini ve sürdürülebilirliği alan tüm firma temsilcilerimize hem çalışmaları için hem de sektörlerimize örnek oldukları için teşekkür ediyorum.” dedi.
İklim değişikliği ve ekolojik tahribatın küresel bir sorun ve bu sorunlarla başa çıkabilmek için ‘yeşil dönüşümün’ küresel bir zorunluluk olarak karşımıza çıktığını ifade eden Erdal Bahçıvan, “Yeşil dönüşüm soyut bir kavram değil. Yeşil dönüşüm; eylem gerektiren, her ülkenin koşullarına göre şekillenmesi gereken önlemler içeriyor. Yeşil dönüşümü başarabilmek için ekonomilerimizi dönüştürüyor olmak hiç şüphesiz zorluklarla birlikte fırsatları da beraberinde getiriyor. Elbette işin sadece ekonomik boyutu olmadığı sosyal boyutunun da olduğunu unutmamalıyız. Herkes için adil bir geçişin sağlanması elzem. Dünyanın iklim değişikliği ile mücadelesinde ‘sürdürülebilir yatırımların’ aciliyetini daha güçlü hissediyoruz. Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin eşik olarak belirlediği sıcaklık artışını 1,5 derece ile sınırlandırmak artık çok daha zorlayıcı. Bu nedenle hızlı hareket edilmesi gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
2021’de Paris Anlaşması’na taraf olmuş ve 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi koymuş olan Türkiye’de de, İklim Değişikliği Başkanlığı’nın Türkiye için bir ilk özelliği taşıyan ‘İklim Kanunu’nu çalıştığını ve meclisten geçmesi ile yürürlüğe girmesini beklediklerini dile getiren Bahçıvan, “Ulusal Emisyon Ticaret Sistemimizin çerçevesi de bu kanun ile belirleniyor. Ulusal Emisyon Ticaret Sistemimizin iki yıllık pilot döneminin ardından Ekim 2026’da hayata geçmesi hedefleniyor. Bu süreçte sanayimizin rekabet gücünü kaybetmemesi adına taşların; çevresel ve ekonomik dengeler gözetilerek yerleştirilmesi elbette çok önemli. Bununla birlikte emisyon ticaret sistemi hayata geçtiğinde Avrupa Birliği’nde olduğu gibi önemli bir gelir de söz konusu olacak. Eğer biz özel sektörü Avrupa Birliği’nde olduğu gibi desteklersek, söz konusu yatırımlarla sağlanacak yeşil dönüşümün, enerji ithalatı, fosil yakıt kaynaklı hava kirliliği, tarımda hasat kaybındaki azalışlar kanalıyla milli gelirin yıllık ortalama yüzde 7,8’ine kadar ulaşabilecek ekonomik ve çevresel faydasından yararlanabiliriz.” dedi.
patronlardunyasi.com