Ekonomi


Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türk-İsveç İş Konseyi Başkanı İshak Alaton, milletvekili adayları arasında kadınların sayısının az olduğunu ifade ederek, ''Kabul etmek gerekir ki parti başkanlarının söyledikleri geçerli Türkiye'nin sözüm ona demokratik sisteminde. İstisnasız bütün partilerde kadınların katkısı hayal kırıklığı yaratacak derecede düşük kaldı. Bu da beni üzüyor ama yapabileceğim bir şey yok'' dedi. 

     Alaton, DEİK tarafından düzenlenen Türk-İsveç İş Konseyi toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin ''Son günlerde yaptığınız açıklamalarınıza ne tür tepkiler aldınız? TÜSİAD veya MÜSİAD'tan tepki aldınız mı?'' sorusu üzerine, şunları söyledi: 

     ''TÜSİAD, Türkiye ekonomisinin yüzde 50'sinden fazlasının çatısı altında toplandığı önemli ağırlıklı bir dernektir. TÜSİAD'n Anayasa teklifi çalışmalarında çok iyi bir çalışma yaptırdığını biliyoruz ve aynı yolda devam edeceklerine dair mesajlar aldım. TÜSİAD'ın yeni bir sivil anayasa hazırlıklarında rol alması benim arzumdu ve devam edeceklerine dair bana bilgi verdiler, bundan dolayı çok mutluyum.''
     ''MÜSİAD'a üye olacak mısınız?'' sorusu üzerine Alaton, TÜSİAD'a verdiği destek kadar Türkiye'nin ekonomisini geliştiren insanları çatısı altında bulunduran MÜSİAD ve TUSKON'a da destek vermesi gerektiğini ifade ederek, destek vermenin önemli olduğunu, üye olup olmamanın bir önemi bulunmadığını söyledi. 

     Alaton, ''Milletvekili aday listelerinde kadınlara yeterince yer verildiğini düşünüyor musunuz?'' sorusu üzerine, İsveç ve Danimarka gibi ülkelerde kadının ekonomi ve politikaya katkısının tartışılmayacak derecede yüksek olduğunu, bunun umut ve mutluluk verdiğini söyledi. 

     O ülkelerde hakiki manada eşitlik yaşandığını, kadın ve erkek arasında fark gözetilmediğini belirten Alaton, ''Dün açıklanan listeyle, şahsen ben hayal kırıklığına uğradım. Düşünüyordum ki, o kadınların parlamentoda temsil edilmeleri yolundaki çabaları netice verecekti. Çünkü çok çalıştılar ve medya çok destek verdi. Ama kabul etmek gerekir ki parti başkanlarının söyledikleri geçerli Türkiye'nin sözüm ona demokratik sisteminde. Parti başkanları kadınlara az önem verirse, netice de bu olur. İstisnasız bütün partilerde kadınların katkısı hayal kırıklığı yaratacak derecede düşük kaldı. Bu da beni üzüyor ama yapabileceğim bir şey yok'' diye konuştu. 

     İsveç Ticaret Bakanı Ewa Björling de aynı soru üzerine, ''Bütün ülkelerde kadın temsilinin yüksek olmadığı hangi sektörde olursa olsun kapıyı kadınlara kapatırsanız, o zaman entellektüel kapasitenin yüzde 50'si olmayacak'' dedi. 

     Björling bir gazetecinin, Türkiye ile İsveç'in hangi üçüncü ülkelerde iş yapabileceğine ilişkin sorusu üzerine, iki ülkenin temiz teknoloji ve enerji alanında yatırım yapabileceğini belirterek, bazı İsveçli şirketlerin bölgesel merkez olma amacı güden Türkiye'de çalışmaya başladığını anlattı.
     Temiz teknoloji, enerji ve enerji verimliliği konularında birlikte çalışılabileceğini ifade eden Björling, enerjide verimli olmanın önemine işaret etti. 

     Björling, İsveçli telekom şirketi Teliasonera ile yaşananlara ilişkin soruyu yanıtlarken de bu sorunun kısa zamanda çözüme kavuşmasını diledi.