Patronlar


Avrupa Birliği için Türkiye yıllarca sürecek uzun bir yola çıkıyor. İş dünyasına göre bu yolda başarının formülü şu: Hazırlıkları tamamlayarak, sabırlı ve emin adımlarla yürümeliyiz.

Zorlu geçen görüşmelerden sonra Müzakere Çerçeve Belgesi, Ankaya'ya ulaştı. Gün boyunca tüm Türkiye gibi iş dünyası da AB Genel İşler Konseyi'nde devam eden görüşmelere kilitlendi. Artık bunun gibi gergin günlere alışmamış gerektiğini söyleyen iş dünyası temsilcilerine göre ise asıl süreç şimdi başlıyor. Çünkü müzakereler güllük gülistanlık geçmeyecek. AB'nin fonlarının kısıtlı olacağına işaret eden ve artık fiyatla rekabet döneminin sona ereceğini ifade eden iş dünyasının temsilcileri, "Bu yol inişli, çıkışlı. Hepimizin hazırlıklı olması gerek" diyorlar.

Yalçındağ: Rotamız değişmez 
TÜRK Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Üyesi ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Arzuhan Yalçındağ, Türkiye’nin rotasında bir değişiklik olmayacağını vurguladı. Gelişim ‘05 toplantısında Türkiye’nin AB sürecini değerlendiren Yalçındağ, 6 Ekim ve 17 Aralık 2004’te açıklanan AB raporlarında Türkiye’nin siyasi kriterleri yeterince karşıladığının belirtildiğini anımsattı. Yalçındağ, şöyle konuştu: ‘Türkiye’nin refah düzeyini yükseltme rotasında bir değişiklik olmaz. Üyelik sürecimiz boyunca yaşanabilecek aksamalardan ayrı olarak, AB bünyesinde ekonomik ve sosyal refah yolunda tasarlanmış politikalar, uluslararası rekabet ortamında başarıyı hedefleyen ülkemiz için de yol gösterici bir ‘kullanım kılavuzu’ niteliği taşımaya devam edecektir.’ 

'Fiyat rekabetini unutacağız'

İTO Başkanı Murat Yalçıntaş: "AB yoluna girdik ve bu yol inişli çıkışlı. Müzakere sürecinde kendi standartlarımızı yükseltmemiz gerekecek. Ekonomik anlamda güvenlik, sosyal haklar, çevre gibi konularda başta KOBİ'ler olmak üzere Türk özel sektörünün yatırım yapması gerekiyor. Bu yatırım rekabet ve verimlilik olarak yansımayacak. Artık fiyat rekabetini unutmalıyız. Bundan sonra bize düşen katma değeri yüksek, marka, dizayn ürünler üretmek. AB sürecinde KOBİ'lerimizin rekabet şartlarının gerileyeceğini hepimiz biliyoruz. Buna hazırlıklı olmalıyız. 70 milyon dolarlık AB fonları kimseye yetmez. İş özel sektörün kendisini düşüyor. Tehditleri fırsata çevirmeliyiz."

'Altından kalkarız'

Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu: "1987 yılında rahmetli Turgut Özal uzun ve ince bir yol demişti bu süreç için. Bir ortaklık yapıyorsunuz, tabii ki uzun bir yol. Bakın o zaman yıl 1987 idi, bugün 2005. Yani 18 yılda ancak bugün görüşmelere başlıyorsunuz. Şimdi tabi ki yalnız siyasilere değil bütün vatandaşlara halka düşen görevler var. Bizim medeniyetler seviyesine ulaşmamız lazım. Kendimizi AB'ye uydurmamız lazım. Sabırla ve zenginler kulübünün ulaştığı seviyelere ulaşmak için herkese görev düşüyor. Ben bunların altından kalkarız diyorum."

'Şimdi birlik ve beraberlik zamanı'

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Oğuz Satıcı: "Zor bir yol ama asıl uyum sağlamamız gereken müzakere teknikleri. Böyle sıkıntılı durumlarda soğukkanlılık ile olaylara göğüs germemiz lazım. Aslında bu bizim değil, AB'nin sınavıydı. Müzakereler başlamasa Türkiye'ye bir etkisi olurdu ama AB'ye olan etkisi çok daha fazlaydı. Elimizdeki değerleri imkanları iyi bilerek baş etmesini öğreneceğiz. Müzakere süreci de bizi zorlayacak, bu nedenle kendimizi teknik açıdan iyi hazırlamamız gerekiyor. Bundan sonra birlik ve beraberlik içinde yolumuza devam edeceğiz."