Ekonomi


Türkiye, dünyada ön sıralarda yer aldığı tekstil sanayisinin en katma değerli hammaddelerinde üretim gücünü kaybediyor. Daha önce tiftikteki üretim gücünü Ankara keçilerini rakip ülkelere satarak kaybeden Türkiye, benzer durumu ipekte de yaşıyor.

1990’lı yıllarda 30 bine yakın hanenin üretim yaptığı ve binlerce köyün geçim kaynağı olan ipek, aradan geçen dönemde dışa bağımlı olunan ürün haline geldi. İpek böcekçiliği ile uğraşan hane sayısı 30 binden bin 600’lü rakamlara gerilerken, ipek böcekçiliği yapan köy sayısı ise 2 binlerden 500’lere kadar düştü. İhracat 1 milyon dolarlara gerilerken ithalat ise 27 milyon doları aşarak son 4 yılın en yüksek değerine ulaştı. Doğal elyaflar arasında yer alması nedeni ile talebin canlı olduğu alanda Türkiye’nin üretim gücünün daha da zayıflaması, ithalatının ise artması bekleniyor.

PAMUKTAN 20 KAT DAHA DEĞERLİ

Ekonomim'den Yener Karadeniz'in haberine göre, dünyada, ipek önemli bir tekstil hammaddesi olup, lüks tüketim mallarında kullanılması ile öne çıkıyor. İpek ürünleri küresel tekstil çıktısının yüzde 0,2’si gibi düşük bir payı oluşturmasına rağmen ipekten ürünler milyarlarca dolarlık bir ticaret hacmi oluşturuyor. Bu da ipeğin pamuktan yaklaşık 20 kat daha değerli bir ürün olması sonucunu doğuruyor.

En fazla ipek tüketimine sahip ülkeler sırasıyla, ABD, İtalya, Hindistan, Fransa, Çin iken, en büyük üretici ülke ise Çin ve Hindistan olarak öne çıkıyor. Ayrıca, küresel tekstil piyasasında önemli bir yere sahip olan İtalya da dünyada önemli tüketici ülkelerden birisi konumunda bulunuyor. Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de tüketicilerin bilinçlenmesiyle ekolojik ve doğal ürünlere olan talep artışı söz konusu ürüne talebi canlı tutuyor.

Bu nedenle dünya ipek böceği ithalatı 2023’te 1 milyar 610 milyon dolar seviyesinde gerçekleşirken ihracat ise 1 milyar 831 milyon dolar olarak gerçekleşti. Böylece söz konusu üründe dış ticaret hacmi 2023 yılında 3 milyar 441 milyon dolar seviyesine ulaştı. Söz konusu değerler 2022’ye göre sınırlı bir düşüşü işaret etse de 2022’ye göre yüzde 20’ye yakın artış olarak kayıtlara geçti. Halı ya da hazır giyim gibi son ürün olarak raflara çıktığında ise ipek ürünlerden oluşan pazarın değeri çok daha yüksek seviyelere ulaşıyor.

2018’DEN SONRA BELİRGİN DÜŞÜŞ

Ancak yüksek katma değerine rağmen ipek böcekçiliği Türkiye’de son yıllarda önemli oranda güç kaybetti. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre son 10 yılda Türkiye›de ipekböcekçiliği yapan hane sayısı belirgin bir düşüş gösterdi. 2014 yılında 340 olan ipekböcekçiliği yapılan köy sayısı, 2024 itibarıyla 508’e yükselse de 2018’de görülen 693 seviyesinden sonra sürekli bir azalma trendine girdi. Üretici sayısı ise 2018’de 2 bin 210 kişiyle zirveye çıkarken, 2024’te 1 bin 631’e gerileyerek yüzde 26 düşüş yaşadı.

Benzer şekilde, 2020 yılından itibaren ipek kozası üretiminde de düşüş gözlendi. 2015’te 114,7 ton yaş koza üretilirken, 2024’te bu rakam 84,8 tona geriledi. Sektörde yaşanan bu gerilemenin,  artan üretim maliyetleri, genç nüfusun tarımdan uzaklaşması ve destekleme politikalarındaki değişimler nedeniyle olduğu belirtiliyor. Uzmanlar, ipekböcekçiliğinin sürdürülebilirliğini sağlamak için teşvik mekanizmalarının güçlendirilmesi gerektiğini vurguluyor.

DIŞ TİCARET AÇIĞI 25 MİLYON DOLARI AŞTI

İpek böceği üretiminde çeşitli destekler bulunuyor. Bu çerçevede, ürettiği yaş kozayı Kozabirlik kooperatifleri veya faaliyet alanı kozadan flatürle ipek çekimi ve işleme olan tüzel kişilik vasıflarına haiz işletmelere satan üreticilere kilogram başına 1000 TL temel destek veriliyor. Ancak buna rağmen tarımsal ilaçlamalar nedeniyle yaşanan zehirlenmeler, köyden şehre göç, yılda 1 kez yapılabiliyor olması gibi nedenler ile söz konusu alanda faaliyet gösteren hane sayısı hızla azalıyor. Bu da bu alanda dış açığın her geçen gün artmasına yol açıyor. TÜİK verilerine göre 2020’de 20 milyon dolar olan ipek ithalatı geçen yılın tamamında 27 milyon doları aşarken, 9 milyon dolar olan ihracat ise 1,6 milyon dolar geriledi.

patronlardunyasi.com