Mustafa Ali AYKOL
İstanbul Park’ın işletme hakkını 2013 yılında alan ve 2023’te sözleşme bittiği için pisti boşaltması gerektiği iddia edilen, 2 Nisan 2024’teki yeni ihaleye katılmayan ama ihaleyi kazanan yeni işletmeci tarafından ‘pisti işgal etmekle’ ve ‘devir teslim yapmamakla’ suçlanan Intercity’nin patronu Vural Ak, sessizliğini Patronlar Dünyası’na bozdu.
Vural Ak, pisti neden terk etmediklerini, yapılan ihalenin neden iptal edilmesini istediklerini ve pistin amacı dışında kullandılığı ile ilgili iddiaları cevapladı.
---
- İstanbul Park'ın 18 Temmuz 2023 itibarıyla pisti tahliye edilmesi gerektiği öne sürülüyor. O dönemde Tuzla Kaymakamlığı ile şirketiniz arasında yapılan yazışmalar da var. Bu iddia doğru mu, doğruysa neden pisti tahliye etmediniz?
Bilindiği üzere İstanbul Park yap-işlet-devret kapsamında Vakıflar Genel Müdürlüğü (“VGM “) tarafından, ortakları İstanbul Ticaret Odası, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, İstanbul Valiliği ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi olan ve esasen bir kamu şirketi olan FİYAŞ tarafından inşa edilmiş ve 2012 yılına kadar işletilmiştir. FİYAŞ 2012 yılında ise tesisin kiralanması ve işletilmesi için bir ihale açmıştır. Bu ihale sonucunda tesis tarafımıza kiralanmıştır.
“FİYAŞ’IN VE DOLAYISIYLA BİZİM SÖZLEŞMEDEN DOĞAN TESİSİ TEKRAR İŞLETME HAKKIMIZ İHLAL EDİLDİ”
FİYAŞ ile VGM arasında yapılan sözleşmeye göre, 20 yılın sonunda VGM rayiç bedeller üzerinden tesisi tekrar FİYAŞ’a teklif etmek zorundadır. FİYAŞ ile bizim sözleşmemize göre de, VGM ve FİYAŞ arasındaki sözleşmenin uzaması halinde bizim sözleşmemiz de otomatik uzayacaktır. Ancak VMG, FİYAŞ’ın bu hakkını kullanmasına izin vermemiş ve konu aralarında dava halini almıştır. Bu davanın sonucu bizi de direkt olarak etkileyeceğinden tarafımızca bu davanın neticesi beklenmiştir. Aksi halde sözleşmeye uymayan bir kamu kurumunun yaptığı hukuksuzluğun yanına kar kalmasına seyirci kalınmış olunacaktır.
“VAKIFLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ BUGÜNE KADAR TESİSİN TAHLİYESİ İÇİN HİÇBİR DAVA AÇMADI”
Ayrıca Tuzla Kaymakamlığı ile şirketimiz arasında hiçbir yazışma olmamıştır. Bu yazışmalar VGM ile Tuzla Kaymakamlığı arasında olmuştur. Bu yazışmaları da bilginiz olması açısından ekte gönderiyoruz. Yazışmalardan anlaşılacağı üzere VGM, Tuzla Kaymakamlığı’na tesisin tahliyesi için yazı göndermiş, Tuzla Kaymakamlığı ise bu işle ilgili kendisinin görevli olmadığını, VGM’nin mahkemelere giderek dava açması gerektiğini belirterek talebi reddetmiştir. VGM ise bugüne kadar ne Tuzla Kaymakamlığı kararına karşı ne de tahliyeyle ilgili herhangi bir dava açmamıştır.
“ADRESE TESLİM BİR İHALE YAPILDI”
- Daha önce pistin tahliyesi için ihaleyi bekleyeceğinizi söylemiştiniz. Peki İstanbul Park için yapılan ihaleye neden katılmadınız?
Bu süreçte bize gelen duyumlar ve gözlenen gelişmelerden, tesisin ihale yapılmadan birilerine peşkeş çekileceği anlaşıldığından biz tesis için ihaleye çıkılması ve ihale sonucu, hak eden kişinin tesisi alması için çaba gösterdik. Bu çabamız karşılık buldu ve tesis için ihaleye çıkıldı. Ancak ihale şartnamesinin incelenmesinde ihale şartlarının her türlü ticari, ekonomik ve hukuki şartlara aykırı olması ve ihalenin “adrese teslim” bir ihale olduğunu görmemiz sebebiyle ihaleye iştirak etmedik. Elbette hukuki mücadelemizi sürdürerek bu ihale için iptal davası da açtık. Davamız devam etmektedir. İptalini istediğimiz bir ihaleye katılmamız da elbette söz konusu olamazdı.
“TAHLİYEDEKİ GECİKMEDE KÜLTÜR BAKANLIĞI’NIN DA PAYI VAR”
- Neden ihaleyi başka bir kurum kazanmasına rağmen ve Kültür Bakanı Mayıs'ın ilk haftasında devir gerçekleşecek demesine rağmen bu devir gerçekleşmedi?
Yukarıda da izah ettiğimiz üzere, yapılan açık hukuksuzluklar neticesinde açılmış olan davalar devam ederken, VGM’nin herhangi bir dava açmadan tesisi metazori ile teslim almak isteyişine elbette hukuk yoluyla cevap verdik ve hukuk mücadelemiz sürerken elbette tesisi tahliye edemezdik.
Bu arada tahliye edemeyişimizin bir başka sebebi de, çok ilginçtir ki, bizzat Kültür ve Turizm Bakanılığı’dır. Tesiste bir adet otomobil müzemiz bulunmaktaydı. Bu müzenin taşınması için bakanlığa yapmış olduğumuz başvuruya haftalarca cevap verilmemiştir. Müzenin de izin olmadan taşınması mümkün olamayacağından bu izin beklenildiğinden tahliye sadece bu yönden dahi mümkün olamamıştır. Müze izni de ancak 28.05.2024 tarihinde verilmiştir. Bu izin de eklidir.
“BİZ PİSTTE HİÇBİR ZAMAN İŞGALCİ OLMADIK”
- Siz iddia edildiği gibi pistte 'işgalci' konumda mısınız yoksa size verilmiş taahhütler, vaatler ya da sözler var mı?
Biz son güne kadar kiramızı ödedik ve hiçbir zaman işgalci olmadık. Hep kiracı olduk. Alttaki linkten görüldüğü üzere bakanın bizzat kendisi bizden ısrarla “kiracı” diye bahsetti. Bakan bile bize “kiracı” derken kendini bilmez 3-5 kişinin bizim hakkımızdaki tanımlamasını gerçekten hiç önemsemiyoruz.
“HUKUKİ AÇIDAN HAKLI OLMASAYDIK ZATEN BU KADAR SÜRE TESİSTE KALAMAZDIK”
Bizim tüm tutum ve davranışlarımız hukuk çerçevesindedir. Bu şekilde olduğu için zaten tahliyemiz hiç söz konusu olmadı. Hukuksal olarak haklı ve güçlü olmasaydık zaten bu kadar süre ile tesisteki hayatımızı devam ettirmemiz elbette mümkün olamazdı.
“BİZ BU PİSTİ CEBİMİZDEN HARCADIĞIMIZ PARALARDA DÜNYANIN GÖZBEBEĞİ YAPTIK”
- İstanbul Park'ın bakımsız bırakıldığı, amacı dışında ticari faaliyetler için kullanıldığı ve Formula 1 için bunların engel olduğu iddiaları doğru mu? Bunlar hakkında ne söylemek istersiniz?
Bu iddia da son derece cahilce bir iddiadır. İşlettiğimiz yıllar içinde tüm masraflarını ve operasyonunu kendimiz karşılayarak 2 kez Formula 1 yarışı düzenlediğimiz malumdur. İki Formula 1 yarışı düzenlenen bir tesisin bakımsız olduğu iddiası gerçekten çok gülünçtür. Tesis çok zorlu çevresel şartlara sahip olduğu ve çok büyük olduğu için bakımı, temizliği, güvenliği, peyzajı vb. yaklaşık 250 kişilik bir ekip tarafından sağlanmaktadır. Formula 1 dahil tüm organizasyonlarda tesis, temizliğiyle ve bakımıyla tüm otoritelerden ve misafirlerden tam not almıştır. Bakımsızlık iddiası da güya makam sahibi insanların hiçbir bilgiye sahip olmadığının en güzel ispatıdır. Asıl bundan sonraki süreçte tesisin fiziksel durumu da tarafımızdan sıkıca takip edilecektir. Zira bir hafta süreyle dahi, yüzlerce personel tarafından bakımının gereği gibi yapılmaması halinde tesisin perişan duruma düşeceğine hep beraber şahitlik yapmamız büyük ihtimaldir.
Biz teslim aldığımız bu tesisi kendi cebimizden harcadığımız toplamda 80 milyon dolar kira, bakım-onarım, masraf ve yatırım yaparak tekrar dünyanın göz bebeği tesislerinden biri yaptık. Ne mutlu ki bunun neticesinde iki kez Formula 1 yarışı ve farklı yüzlerce organizasyon düzenledik. Bunun yanında da on binlerce kişiyi de güvenli sürüş konusunda eğittik.
Tesiste yapmış olduğumuz faaliyetlerin linkini aşağıda bulabilirsiniz.
https://intercitypark.com/intercitypark-etkinlikler-ozeti
“GERÇEĞİ VE BECERİKSİZLİĞİ GİZLEME ÇABASI”
- Önce yeni işletmeci Lale Cander daha sonra da TOSFED Başkanı Eren Üçlertoprağı pistin teslim edilmemesinin Türkiye'nin Formula 1 ile anlaşmasını geciktirebileceğini ve hatta iptal ettirebileceğini söyledi. Siz bu itham hakkında ne söylemek istersiniz?
Bu konuda da resmi açıklamamızı yaptık zaten. Bahsettiğiniz kişilerin beyanları doğru değil. Gerçeğin ve beceriksizliğin gizlenmeye çalışıldığının ve bahaneler arkasına saklanıldığının en açık göstergesidir. Ekte gönderdiğimiz ihale şartnamesinin 2.6. maddesinde Formula 1 sözleşmesinin imzasının, tesisin sözleşmesinin imzalanması ile başlayacağı çok açık olarak yazmaktadır. Bu ihaleye girip teklif veren bu şartı kabul etmiştir. Bu şartı kabul edip, teklif verip sonra “Tesis bana teslim edilmedi, Formula 1 sözleşmesini imzalayamıyorum, tüh” demek yavuz hırsızlıktır. Alttaki linkteki açıklamalarından tesisin sözleşmesinin 6 Mayıs 2024 tarihinde imzalandığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla Formula 1 sözleşmesinin son imza tarihi 6 Haziran 2024’tür. Gerisi lafügüzaftır.
https://www.haberturk.com/istanbul-park-ta-surec-tamamlandi-3683949-ekonomi
“Önce pist teslim edilsin ki Formula 1 sözleşmesi yapabilelim” cümlesinin kötü niyetli olduğunun en büyük ispatı bizim tarafımızdan yapılmış olan Formula 1 sözleşmeleridir. İlk Formula 1 sözleşmemiz, son yarışın üzerinden 8 sene geçmiş olmasına rağmen herhangi bir tesis incelemesi gerçekleşmeden imzalanmıştır. Tesis incelemesi sözleşmeler imzalandıktan sonra gerçekleşmiştir. Bu iddilara göre, biz 8 sene yarış yapılmamış bir tesis için incelemesiz Formula 1 sözleşmesi yapabilmişiz ancak son yarışı sadece 3 sene önce gerçekleşmiş bir tesis için, tesis incelemesi olmadan, Formula 1 sözleşmesi yapılması şu anda becerilemiyor. Sırf bu durum dahi bu kişilerin yeteneklerini ve ehliyetlerini göstermektedir.
Bir an için “önce teslim ve tesis incelemesi sonra Formula 1 sözleşmesi imzası” iddiasını kabul edersek, bu durum ihale şartnamesinde yazanın tam tersi olduğuna göre, bu durumda, her cümlesi cehalet kokan şartnamenin, bu şartının da daha ilk günden patladığı anlamına gelir. Dolayısıyla her iki durumda da kötü niyet veya çok büyük bir iş bilmezlik vardır.
Bu arada, bu tarihe kadar yapılacak olan sözleşmenin, eften püften niyet protokolü vs. gibi belgeler değil gerçek, tarafları bağlayan, cezai şartları olan tam bir sözleşme olması da gerekmektedir. “Hele bir yapalım da 2026’ya kadar köprünün altından ne sular akar” mantığında bir belge olmaması da elbette gerekir.
- Formula 1 ile 1 ay içerisinde anlaşma sağlanamazsa sözleşmenin iptal edilmesi çağrısında bulundunuz. Peki bu süre zarfında pisti devredecek misiniz?
Yukarıda bahsettiğimiz gibi biz bu çağrıda bulunmadık. İhale zaten bu şartla yapıldı ve bunu kabul edenler ihaleye girdi. Bu bizim çağrımız değil, ihale şartnamesinin adı üzerinde “şartı”dır. Bir ay içinde değil de belki daha uzun bir süre içinde imza şartı olsaydı, büyük ihtimalle başka şirketler de ihaleye girerdi ve daha iyi şartlar ile ihale gerçekleşebilirdi. Ama böyle olmadı ve muhtemelen büyük bir kamu zararı doğdu. Şartlar belliyken ve bu şartlarla ihale yapılmışken ihaleden sonra “Ben bu şartı kabul etmiyorum” kimse diyemez. Bu şart VGM tarafından esnetilemez veya “Pardon, ben çok kısa süre vermişim” diyerek kaldırılamaz. 6 Haziran 2024 gününe kadar Formula 1 sözleşmesi imzalanmazsa ihale ve yeni sözleşme, ihale şartnamesine gereğince, iptal edilmelidir. Bu sürecin elbette takipçisi olacağız. Hiçbir kamu görevlisinin görevini kötüye kullanmasına ve/veya ihmal etmesine müsaade etmeyeceğiz. Her Türk vatandaşı gibi, ilgili tüm kamu görevlilerinin, tüm kararlarını ve ihmallerini tüm hayatları boyunca takip edecek ve adalet önünde hesap vermeleri için her türlü imkanı kullanacağız.
“BİZ TESİSİ BUGÜN TAHLİYE ETTİK VE FİYAŞ’A KUSURSUZ ŞEKİLDE TESLİM ETTİK”
- Intercity İstanbul Park'ı aradığımızda kurumsal kimlik değişimi süreci yaşandığı ve 2 ay boyunca etkinlik yapılmayacağı bilgisi verilmişti. Fakat geçen hafta bazı organizasyonlar gerçekleşti. Tahliye ve devirden vaz mı geçtiniz?
Yapılmış olan organizasyonun, çok önceden kararlaştırılmış bir organizasyon olması ve zaten ticari bir iş olmaması, gönül verdiğimiz otomobil dünyasının en prestijli organizasyonlarından biri olması sebebiyle bu organizasyonu gerçekleştirdik.
Ayrıca biz tesisi 29.05.2024 günü (bugün) zaten tahliye ettik ve bize kiraya veren FİYAŞ’a kusursuz bir şekilde teslim ettik.
“BİZE HAKSIZLIK YAPILDI, YENİ İHALE İLE TESİSE AVM YAPILACAK”
- Size haksızlık edildiğini düşünüyor musunuz?
Evet hem de çok büyük haksızlık yapıldığını düşünüyoruz. Biz tesisin ihalesine girerken herkesin aklında ucuz tekstil ürünlerinin satıldığı AVM hayali varken, bu tesisi otomotiv ve trafik güvenliği merkezi haline getirmek üzere ihaleye katılan sadece biz vardık. Ve ne mutlu ki bu amacımızı ve hayalimizi 12 yıl boyunca gerçekleştirebildik. Ancak ne acı ki bu AVM direnişimiz 12 yılın sonunda son buldu. Ve yeni ihalenin şartnamesine göre tesiste, adeta bir doğa katliamı yapılarak, depremde sığınılma yeri olma vasfının yok edilerek, İstanbul’un son su havzalarının katledilerek toplamda 375.000 m2 AVM ve başka yapıların inşa edilmesi artık bir zorunluluktur.
Biz, bu tesisi yılın 300 günü organizasyonlar olan, on binlerce kişinin güvenli sürüş eğitimi aldığı, başta güvenlik kuvvetlerimiz olmak üzere binlerce kamu görevlisinin de sürüş ve görevleriyle ilgili eğitimlerini aldığı bir tesis haline getirmenin gururunu ve mutluluğunu yaşıyoruz. 12 yılın ardından da tarafımıza yapılan bu kadar hukuksuzluk karşısında elbette haksızlık edildiğini düşünüyoruz.
- CHP milletvekili Oğuz Kaan Salıcı sizin Berat Albayrak'ın yakın bir arkadaşı olduğunuzu, bu sebeple pistin zamanında size verildiğini ve sizin de bundan güç alarak pisti tahliye etmediğinizi iddia etti. Ayrıca ihaleyi yeni kazanan şirketin de Beştepe talimatıyla ihaleyi aldığı ve çeşitli suçlardan sabıkalı olduğunu öne sürdü. Bu iddialara bir cevap vermek ister misiniz?
Biz açılmış olan ihaleye girdik ve ihaleyi kazandık. İhaleyi yaklaşık KDV dahil 6 milyon dolarlık yıllık kira bedeli vererek kazandık. Ancak bugünkü ihale bedeline bakarsanız yeni ihaledeki kira bedelinin bunun yaklaşık yarısı olduğunu görürsünüz. Aradan geçen 12 yıla, Türkiye ekonomisinin her sene rekorlar kırarak büyümesine rağmen tesisin kira bedeli ne hikmetse bizim aldığımızdan 12 yıl sonra, yeni sözleşmesinde dolar üzerinden neredeyse yarı yarıya azalmış.
Siyasi konular ve polemikler ise bizim ilgi ve bilgi alanımızın dışındadır. Biz her zaman olduğu gibi sadece işimizi yaptık, en iyi şekilde yaptık ve yapmaya da devam edeceğiz.
patronlardunyasi.com