Toygun ATİLLA
Bir dostum dün telefonda sordu: "Yahu İnan Kıraç'ın evliliğini konuşuyorsunuz ama sahibi olduğu Karsan'ın akıbetini kimse konuşmuyor. Oysaki iş dünyası için asıl önemli bu"
Gerçekten de çok haklıydı. Biz dahil, Türk basınında kimse bu konuyu görmemiş, telefondaki dostumun baktığı açıdan bakmamıştı.
ADLİ TIP KURUMUNA SEVK EDİLDİ
İpek Kıraç, mahkemeye verdiği dilekçesinde, İnan Kıraç'ın Emine Alangoya ile evliliği öncesinde aldığı sağlık raporunun usulsüz alındığına vurgu yapmıştı.
İpek Kıraç'ın taleplerini değerlendiren, "evliliğin iptali" için açılan davaya bakan İstanbul Anadolu Adliyesi 18.Aile Mahkemesi de İnan Kıraç'ın "akli melekelerinin yerinde olup olmadığının" belirlenmesi için acil olarak Adli Tıp Kurumuna sevk edilmesini hükmetti.
TELEFONLARA DAHİ ÇIKMIYOR
Tüm bu olup bitenlerden sonra geçtiğimiz 15-20 gün film şeridi gibi kafamdan geçti.
Gözümün önüne Emine Alangoya'nın bir gece yarısı İnan Kıraç'ın elinden tutarak sokakta yönlendirdiği fotoğraf geldi.
Sanki, gideceği istikameti o belirliyormuş gibi...
Sonrasında, arkadaşımız Özlem Ermiş Beyhan'ın yaptığı haber geldi. İnan Kıraç, olaylı evliliği sonrasında hiçbir telefona çıkmıyor, tüm telefonları Emine Alangoya yanıtlıyordu.
Zaten son birkaç yıldır da Emine Alangoya'nın İnan Kıraç'ın tüm ilişkilerine müdahale ettiği, yakın çevresi ile görüştürmediği de biliniyordu.
KARSAN'IN AKIBETİ NE OLACAK?
Tüm bunlardan sonra gelelim Karsan meselesine...
Dostumun sorusunu tekrar hatırlatarak başlayalım: "Yahu İnan Kıraç'ın evliliğini konuşuyorsunuz ama sahibi olduğu Karsan'ın akıbetini kimse konuşmuyor. Oysaki iş dünyası için asıl önemli bu"
Karsan Türkiye'nin en önemli nadide şirketlerinde bir tanesi. Türkiye'nin ilk ve tek çok markalı ticari araç üreticisi. 1966 yılında kurulduktan sonra Koç Grubu çatısı altında faaliyet gösteren 1998'de ise İnan Kıraç'ın çoğunluk hisselerini almasıyla Kıraça Holding bünyesine dahil olan bir şirket.
Halka açık ve borsada işlem görüyor.
KARSAN NASIL YÖNETİLİYOR?
Kendisine gelen telefonları bile açmayan İnan Kıraç, KARSAN'ı nasıl yönetiyor? En son yönetim kurulu toplantısına ne zaman katıldı? Sermaye artırımı vb. süreçleri takip ediyor mu?
Katıldığı yönetim kurulu toplantılarında şirkete nasıl bir vizyon katıyor? Doğru kararlar veriyor mu?
Peki daha da önemlisini soralım. Adli Tıp Kurumu'ndaki muayenesi sonrasında "akli melekeleri yerinde değildir" yönünde bir karar çıkarsa KARSAN'ın akıbeti ne olacak?
ORTADA CİDDİ BİR HUKUKİ DURUM VAR
İşte tam da dostumun dün beni uyardığı nokta buydu. Ben de bunun yanıtını avukatımız Faruk Emre Akı'ya sordum.
Yanıtladı: "Şirketlerin istikrarlı bir şekilde faaliyet göstermesi, yönetim organlarının hukuki ve fiili ehliyetleri ile doğrudan bağlantılıdır. Özellikle Sermaye Piyasası Kurulu’na (SPK) tabi olan halka açık şirketlerde, yönetim kurulu başkanının akli melekelerini yitirmesi, yalnızca bireysel bir sorun değil, şirketin idari ve ticari yapısını tehdit edebilecek ciddi bir hukuki durumdur" dedi.
SÜREÇ ŞEFFAF BİR ŞEKİLDE YATIRIMCIYLA PAYLAŞILMALI
Avukatımız Faruk Emre Akı hukuki süreçle ilgili de şu teknik detayları verdi:
"Yönetim kurulu başkanının akli melekelerini yitirdiğine dair şüphelerin ortaya çıkması halinde, bu durumun somut delillerle desteklenmesi gerekir. Türk Medeni Kanunu’nun 405. maddesi uyarınca, akli melekelerini yitiren kişiye kısıtlama kararı verilebilir. Bu sürecin ilk adımı, tam teşekküllü bir devlet hastanesinden veya Adli Tıp Kurumu'ndan alınacak resmi sağlık raporudur. Bu rapor, başkanın işlerini sağlıklı bir şekilde yürütemediğine dair somut bir delil oluşturur.
Türk Ticaret Kanunu’nun 391. maddesi gereğince, yönetim kurulu, şirketin faaliyetlerini sekteye uğratabilecek bu tür bir durum karşısında ivedilikle toplanmalıdır. Yönetim kurulu, başkanın sağlık raporunu değerlendirerek, başkanın göreve devam edemeyeceğine karar verir ve bu durumu tutanak altına alır.
Yönetim kurulu, başkanın akli melekelerini yitirdiğine dair sağlık raporu doğrultusunda, Sulh Hukuk Mahkemesi'ne başvurarak kısıtlama kararı (vesayet kararı) talep etmelidir.
- TMK m. 405: Akli melekelerini yitiren kişilere mahkeme kararıyla kısıtlama kararı verilir.
- TMK m. 408: Kısıtlama kararı ile başkana bir vasi atanır.Kısıtlama kararının ardından, yönetim kurulu, başkanın görevine son vermeli ve yerine yeni bir yönetim kurulu başkanı atamalıdır"
Bu teknik ayrıntılardan sonra sürecin şeffaf bir şekilde KAP aracılığı ile yatırımcılara bildirilmesinin zorunlu olduğunu ifade eden Avukat Faruk Emre Akı: "SPK’nın Kurumsal Yönetim Tebliği (II-17.1) gereğince, şirketlerin kriz anlarında dahi şeffaflık, hesap verebilirlik ve sorumluluk ilkelerine bağlı kalmaları esastır. Bir yönetim kurulu başkanının akli melekelerini yitirmesi, hukuki ve ticari açıdan oldukça hassas bir süreçtir. Şirketlerin, bu tür durumlarda TTK, TMK ve SPK düzenlemelerine eksiksiz bir şekilde riayet etmeleri gerekir" dedi.
Dostumun hatırlatması ile ileride KARSAN'da oluşacak krizi tüm yönleri ile ortaya koymaya çalıştık.
Gelişmeleri takip etmeye ve sizlere aktarmaya devam edeceğiz.
patronlardunyasi.com
İLGİLİ HABERLER