İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, daha önce yaptığı açıklamada bugün saat 10.00'da önemli bir basın toplantısı yapacağını duyurmuştu.
Ekrem İmamoğlu bugün Saraçhane'de daha önce sözünü ettiği basın toplantısını gerçekleştirdi. İmamoğlu'nun açıklamaları Twitter'da anlık 250 binden fazla kişi tarafından izlendi.
İmamoğlu'nun açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
"YETKİLERİN SAHİBİ OLMAK İÇİN YANIP TUTUŞANLARIN İŞ SORUMLULUK ALMAYA GELDİĞİNDE ADETA ADAM ASMACA OYNUYOR"
"Kartalkaya Faciası açığa kavuşturulmalı ve bu konuda hassasiyeti en üst seviyede bütün yetkili insanlarımız göstermeli. İnsanlar ailelerine ulaşma kaygısı yaşarken ve acıları derinden hissederken, tüm Türkiye yasta, yastayken yine ne yazık ki ilk anlarda bir kısım nifakçılar, daha önceki birçok olayda olduğu gibi burada da ortaya çıktı. Yetkilerin sahibi olmak için yanıp tutuşanların, iş sorumluluk almaya geldiğinde adeta adam asmaca oynamasını ise buradan kınıyorum."
"Bolu Belediye Başkanımız Sayın Tanju Özcan'a medya üzerinden hakaret edenleri, suçlu ilan edenleri ve yine bildik oyunlarla sorumluluklardan kaçma girişimlerini en üst perdeden kınıyorum. Tek başına gerçeklerin ortaya çıkması için çabalayan ve facia yaşandığı ilk andan itibaren, o ilk gününden itibaren durmaksızın çalışan Tanju Başkanımıza da buradan selam ve sevgilerimi iletiyorum."
"Yetkileri en geniş manada eline almaya çalışan hükümet ve mevcut anlayış sıra sorumluluk almaya gelince ne yazık ki ortadan kayboluyor."
"İKİ GENEL BAŞKAN CEZAEVİNDE"
"Ne yazık ki Zafer Partisi Genel Başkanı Sayın Ümit Özdağ her nedense İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı talimatıyla gözaltına alındı. Gözaltına alınma gerekçesinin dışında bir iddia ile de tutuklanarak cezaevine gönderildi."
"Siyasi Parti genel başkanlarının tutuklanmasına Türkiye alışık bir ülke ama ne zaman? Bir düşünelim, ne zaman? Darbe dönemlerinde. Ta 1980 darbesinde bunları yaşadık. 1980 darbesinden bu yana Türkiye'de ilk kez iki genel başkan cezaevine kondu. Sayın Selahattin Demirtaş 7 yılı geçen bir zamandır cezaevinde."
"Zafer Partisi Genel Başkanı Sayın Ümit Özdağ tutuklandı. Dediğim gibi bunlar ancak askeri darbe döneminde yaşanan olaylardı ve o günleri hiçbirimiz hatırlamak bile istemiyoruz."
"BUGÜN ÇOK ÇARPICI BİR TEZGAHI ORTAYA SERMEK İÇİN SİZLERİ DAVET ETTİK"
"Biz de bugün çok çarpıcı bir tezgahı ortaya sermek için sizleri davet ettik ve buluştuk. Çok değerli, çok önemli, çok hassas gerçekten utanç verici bir durum. Değerli konuklar 31 Mart seçimlerinden milletimizin 1. partisi olarak çıkan Cumhuriyet Halk Partisi'ne ve belediyelerine yönelik haksız, hukuksuz operasyonlar hız kesmeden devam ediyor. Siz bakmasın bakmayın ki hani her gün bir şey olduğunda biz bir tepki gösterdiğimizde hemen ilk çıkıp yetkililerin ağzından duyduğunuz cümle, yargı bağımsızdır cümlesi."
"Onlara inanmayın. Türkiye'de bağımsız özerk kurum kaldı mı diye gidin vatandaşlarımıza sorun. Emin olun ki vatandaşlarımızın büyük bir kısmı kalmadı diyecektir. Başkanı ve yardımcısı Cumhurbaşkanı tarafından atanan kurum hakimlerin savcıların geleceğine karar vermiyor mu? Hakları da orada atanma kararları da oradan çıkıyor. Hal böyle olunca belli amaçlar için atanan atananlar yüzünden kanundan gelen güç ne yazık ki kişiselleştiriliyor, hedef gözetiliyor."
"CUMHURBAŞKANI HER ŞEYE VAKIF, TURBUN BÜYÜĞÜ HEYBEDE DİYOR"
"Dökülen gerekçeleri, güldüren sebeplerle az önce ifade ettiğim genel başkanlar dahil hukuksuz operasyonlarına devam edecek, vazgeçmeyecekler. Bunu ben demiyorum. Bunu en yetkili ağız söylüyor. Kim söylüyor bunu? Cumhurbaşkanı Erdoğan diyor. Ne diyor? Turpun büyüğü heybede diyor. Dosyalar gizli denilerek şüphelilerin avukatlarına bilgi verilmiyor. Avukatlarına dahi o dosyalar açılmıyor ama Cumhurbaşkanı ne olacak, ne bitecek her detaya vakıf. Neredeyse sabahından akşamına bu işin içinde olan insanlarla irtibat kuracak kadar bu işin içinde mi diye insan düşünmeden edemiyor."
"Yargı bağımsız öyle mi Sayın Adalet Bakanı? İşte bugün biz de Cumhurbaşkanından esinlenerek basın toplantımıza tam da bu ismi koyduk. Basın toplantımızın adı Turpun Büyüğü. Bugün heybeden turp niyetine çok enteresan bir kişilik çıkacak."
"İMZASIZ RAPORLA İNSANLARI NASIL SUÇLADIĞINI AÇIKLAYACAĞIM"
"Bu kişinin adeta bir infazcıya dönüştürüldüğünü hukuksuzlukların perdesi yapılmaya çalışıldığını, olmayan raporların nasıl iddianameye girdiğini raporların nasıl değişime uğradığını imzasız raporla insanların nasıl suçlandığını, hatta tutuklandığını sizlere ve kamuoyuyla birlikte buradan paylaşacağım. Lafla dedikodu ile de değil belgeleriyle paylaşacağım. Heybeden çıkaracağımız turpla ilgili Cumhurbaşkanı ve yargı bağımsızdır diye tweet atan Adalet Bakanı ne diyecek diye de takip edeceğim. Onu da merakla bekliyor olacağım."
"DANIŞTAY'IN 5 YÜKSEK YARGICININ BENİMLE İLGİLİ GÖRÜŞÜNÜ YETERLİ BULMAYAN MAHKEME KONUYU BİR BİLİRKİŞİYE EMANET ETTİ"
"Müsaadenizle başlayalım. Bildiğiniz gibi Beylikdüzü Belediye Başkanlığım sırasında 2015 yılında yapılan bir ihale nedeniyle hakkımda dava açıldı. Bu dava halen Büyükçekmece Adliyesi'nde devam ediyor. 7 yıl hapis ve siyasi yasakla yargılanıyorum. Mahkemenin duruşma başlarken hedef koyduğu bitirme süresi 409 gündü. 11 Nisan'a ertelenen duruşma 826. gününde karara bağlanacak mı hep birlikte göreceğiz."
"Aslında yargılandığım ihale dosyası hakkında 2020 yılında Danıştay karar verdi. Burada belediye başkanına yani bana ceza sorumluluğu yüklenemeyeceğini karara bağladı. Danıştay'ın bu kararının altında 5 yüksek yargıcın imzası bulunuyor. Buna rağmen bana dava açıldı. Danıştay'ın 5 yüksek yargıcının benimle ilgili görüşünü yeterli bulmayan mahkeme konuyu bir bilirkişiye emanet etti."
"ORTADA ÇOK CİDDİ BİR SORUN VAR, OLDUĞU İDDİA EDİLEN RAPOR YOK"
"3 Temmuz 2022 günü bu bilirkişi raporunu sundu. Bu sıra dışı bilirkişi Danıştay'ın 5 yüksek yargıcının kararını doğru bulmamıştı. Ve yeni yazdığı raporla bu bilirkişi bu ihalede sorumluluğum olduğunu iddia etti. Bu ifadeler iddianameye de girdi."
"Raporuna dayanan savcı iddianamenin 7. sayfasında ne diyor? "Bu bakımdan soruşturmaya konu ve suç teşkil eden eylemler olduğu tespit edilen ihale ile ilgili iç denetçi tarafından hazırlanan raporun üst yönetici olan şüpheli Ekrem İmamoğlu'na sunulmasına rağmen iç denetçi tarafından hazırlanan raporun üst yönetici olan şüpheli Ekrem İmamoğlu'na sunulmasına rağmen ihalenin iptali ve ilgililer hakkında suç duyurusu vesaire herhangi bir işlem yapmadığı yani ben herhangi bir işlem yapmadım tespit edilen şüphelinin cezai sorumluluğu doğacağı açıktır."
"Savcıya göre Beylikdüzü Belediyesi'nin iç denetçisi bu ihale ile ilgili sorunlar tespit etmiş, rapor hazırlamış ve bana sunmuş ama ben gereğini yapmamışım."
"Bu iddia çok ciddi ve çok önemli. Yalnız ortada bir sorun var. Çok ciddi bir sorun var. Böyle bir rapor yok. Böyle bir rapor yok. Tekrar ediyorum, böyle bir rapor yok. Olmayan bir rapor bana sunulamayacağı için de sorumluluk ihmali yapmam söz konusu değil."
"Peki olmayan rapor savcı iddianamesine nasıl giriyor? Olmayan rapor. İnanır mısınız bunu önce bir mülkiye müfettişi yazdı. Bugün tek bir isme odaklanacağımız için başka isim vermeye gerek yok.
"HEYBEDEKİ TURBUN ADI S.B."
"Bu davanın bilir kişisi de o mülkiye müfettişi de yazıyor bunu. O meşhur mülkiye müfettişi. O da her yerden çıkan. Bu davanın bilir kişisi de tıpkı mülkiye müfettişi gibi iç denetçi raporu olduğunu belirtti. Avukatlarımız böyle bir rapor olmadığını mahkemede ispat etti."
"Buna rağmen yani olmayan bir rapora rağmen mahkeme iddianameyi kabul etti. Gördüğünüz gibi bu bilir kişi olmayan şeyleri yazacak atıf yapacak kadar rahat bir profesyonel. Başına bir şey gelmeyeceğinden emin. Belli ki arkasında çok güvendiği kişiler var. Özel seçilmiş birisi. Şimdi sizlere bu kişiyi takdim ediyorum: Evet heybedeki turpun adı belli oldu, S. Bey. Bu ismi aklınızda tutun. Gerçi akılda kalıcı bir yanı var zaten. S. Bey bilir kişisinin bu davayla beraber hayatımıza özel olarak nasıl görevlendirildiğini göreceksiniz."
"Olmayan bir raporu yazmış gibi göstererek adli makamları yanıltmaya yönelik girişimi nedeniyle bilir kişi S. Bey ile ilgili suç duyurusunda bulunmasını mahkemeye ilettik. Mahkeme bu talebe cevap bile vermedi. Cevap bile vermedi. Diyorum ya arkası sağlam, korunaklı bir yerde. Danıştay'ın 5 yüksek yargıcı yerine bilirkişi S. Bey'e itibar edilince mahkemeye doğal olarak itiraz ettik. Mahkeme yeni bir bilirkişi grubu oluşturdu."
"SAYIŞTAY DENETÇİLERİNDEN ALINAN BİLİRKİŞİ RAPORU LEHİMİZE ÇIKTI"
"Sayıştay denetçisi olarak görev yapmış 3 kişilik uzman bilir kişi heyeti konuyu inceledi. Yeni rapor tümüyle benim ve arkadaşlarımın lehine çıktı. Yani bu kez muhasebe kökenli S. Bey değil 3 emekli Sayıştay denetçisinden oluşan devlet ciddiyetini bilen kişiler raporlar hazırladı. Bu raporun ardından mahkeme dedi ki iki rapor birbiriyle çelişiyor. O zaman bir üçüncü bilirkişi raporu isteyelim. Mahkeme yine bu kez başka üç emekli Sayıştay denetçisinden bilirkişi raporu istedi. Yeni bilirkişi raporu geldi. Rapor yine benim ve arkadaşlarımın lehine çıktı. Raporlarda ne diyor biliyor musunuz? Ekrem İmamoğlu'nun ihalede bir sorumluluğu olmadığı gibi ihalede yanlış bir işlem yapılmamış ve kamuyu kara geçiren uygulama yapılmıştır."
"Sayıştay'dan emekli 6 denetçi bizi haklı buldu ama bir tek S. Bey haklı bulamadı. Sanırım buraya kadar anlattıklarımla S.B. isimli bilirkişi arkadaşın profili hakkında aklınızda bir şeyler şekillenmiştir."
"NORMALDE BÖYLE BİR ŞEYİ BİLİRKİŞİ YAPMASI HALİNDE O BİLİRKİŞİNİN EHLİYETİ İPTAL EDİLİR"
"Düşünsenize adam mahkemeyi aldatacak kadar cesur. Olmayan rapordan bahsedecek kadar gözü kara. Normalde böyle bir şeyi bilirkişinin yapması halinde o bilirkişinin ehliyeti iptal edilir. Öyle değil mi? Ama öyle olmadı. S. Bey'e bu cengaverliği nedeniyle yeni vazifeler ve sorumluluklar verildi. Yani ödüllendirildi. Verilen görevler de ne tesadüf. Ne büyük tesadüf ki hep bizimle ilgili."
"İETT HAKKINDA YÜRÜTÜLEN SORUŞTURMAYA DA YİNE BİLİRKİŞİ OLARAK S. BEY ATANDI"
"Çok enteresan. Varan 1'i anlattık. Şimdi varan 2. Görüldüğü gibi bilirkişi S. Bey'in bize karşı bariz bir art niyeti var. Yani bilir kişilik makamını buradan tenzih ediyorum. Tenzih ediyorum. Sadece şahsıyla ilgili bu cümleyi kuruyorum. Kesinlikle art niyeti var. İspatlı belgeli. Peki ne oldu biliyor musunuz? 2 Şubat 2024'te İETT hakkında yürütülen bir soruşturmaya yine bilir kişi olarak S. Bey atandı."
"İETT avukatları kamu ihalelerinde yetkin olmadığı için S.B. bilirkişi olarak atanmasına itiraz etti. Savcı yanıt vermeden tam 6 ay bekledi. 6 ay. Ağustos ayına geldiğimizde hayır bu soruşturmanın bilir kişisi S. Bey olacaktır dedi. Beklendiği ve istediği istendiği gibi bilirkişi S. Bey hiç şaşırtmayacaktır."
"İETT aleyhine bir rapor hazırladı. Asılsız tespitlerle dolu bir rapor. Savcı başka bir bilir kişi kabul etmeyince İETT emekli Sayıştay denetçilerinden oluşan bir gruptan bilimsel uzman görüşü talep etti. Bilirkişi S. Bey'in raporunun hukuken doğru olmadığını ispatlayan bir rapor gönderdi."
"ASFALT FİRMAMIZ İSFALT İLE İLGİLİ SORUŞTURMAYA DA BİLİRKİŞİ OLARAK YİNE S. BEY TERCİH EDİLDİ"
"Bitmedi. Sırada varan 3 var. Her raporunda bizi ve kurumlarımızı suçlayan bu art niyetliliği ispatlanmış bilirkişiye bir görev daha verildi. Resmen özel olarak sürekli Sayın Bilirkişi bizimle ilgili konunlara atanıyordu. Geçtiğimiz Eylül ayında asfalt firmamız İsfalt ile ilgili yürütülen bir soruşturmada da bilirkişi olarak yine S. Bey tercih edildi."
"Savunma avukatlarımız mahkemeye dilekçe vererek bilirkişinin yeterliliği olmadığını belirtti. Pek tabii yine S. Bey'e görevi verdiler. Tahmin ettiğiniz gibi kısa sürede raporunu hazırlayan, çok pratik. S. Bey çok pratik. Kısa sürede raporunu hazırlayan bilirkişi S. Bey şirketimiz ve çalışanlara aleyhine rapor düzenledi."
"Tıpkı İETT'de olduğu gibi İsfalt'ta da arkadaşlarımız emekli Sayıştay denetçilerinden bilimsel uzman görüşü talep etti. S. Bey bu kez hepiniz şaşıracaksınız İstanbul Büyükşehir Belediyesi lehine karar veriyor. Ama inceliği var. Nasıl? Söyleyeyim. Ha anlatmadan şunu söyleyeyim bu iktidar ağzını yaya yaya yargı bağımsızdır. Yargıyı rahat bırakın. Hele yargının kararını bir görelim diyor ya gerçekten edeplerini ve utanma duygularını kaybetmişler. Çok net söylüyorum. Edeplerini de utanma duygularını da kaybetmişler."
"İSTANBUL'DA TAM 1891 BİLİRKİŞİ VAR"
"Hikaye gibi anlatıyorum. Sizler de dinliyorsunuz da bunların her birisi aslında çok büyük skandal. Bizim soruşturmalarımız ne tesadüf ki hep S. Bey'e denk geliyor."
"Arkadaşlara sordum. İstanbul'da kaç bilir kişi var diye. Sordum baktılar. 8.806 bilir kişi var. Temel alanı S. Bey gibi muhasebe olan ise 1891 bilir kişi var İstanbul'da. 1891. Ama ne hikmetse o 1891'in sonundaki o 1 eşittir S. Bey bütün dosyalarımızda. Bize hep S. Bey'in düşmesi tesadüf olabilir mi?"
"Dönelim varan 4'e. Dedim ya S. Bey bu kez kurum lehine rapor verdi. Ne kadar şaşırtıcı. Ama nasıl? Göreve geldiğimizde geçmişte yapılan usulsüz iş ve işlemlerin tespiti için inceleme başlatılmasını talimatını vermiştim. 2019'un sonbaharında. Göreve geldim 2 ay sonra. Teftiş Kurulumuz çok sayıda dosya buldu. Çok sayıda suç duyurusunda bulunduk. Hatırlıyorsunuz ki çıkan bu dosyalarımızın tamamı İçişleri Bakanlığı tarafından el konuldu. Siz soruşturma, siz teftiş yapamazsınız ben yapacağım dedi."
"O günden bugüne buzdolabında İçişleri Bakanlığı'nda. Belgeli, ispatlı konular ama ne yazık ki çoğu yargıdan döndü. Onlardan biri de 2018 yılında İspark şirketimizde yapılan bir ihale ile ilgiliydi. Usulsüzlük tespit ettik mahkemeye verdik. Mahkeme 2023 yılında bu soruşturmada ne tesadüf ki yine ünlü bilirkişi S. Bey'i tercih etti. Sonuç ne oldu? Olumlu. S. Bey usulsüzlük var dediğimiz dosya için kusur yok raporu verdi. Niçin? Çünkü 2019'dan önceydi. 2019 öncesi döneme karşı son derece nazik olan S. Bey maşallah 2019'dan sonra cengaver oluyor o şahin kesiliyor."
"Hani siyaset yargıya müdahale etmiyordu. Bunu iddia eden Sayın Bakan'ın bu evraklara tek tek bakmasını dilerim. Ama şuna da bakmak lazım. Nedir bu S. Bey sevdası? Hayatımıza S. Bey isimli kişi bu kadar nüfuz ettirilince tabii ki durmadık araştırmaya başladık."
ÇERKEZKÖY AYRINTISINDAKİ YARGI MENSUBU KİM?
"Kimdir bu diye araştırmaya başladık. Bir baktık ki bu arkadaşa nedense hep Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin dosyaları düşüyor. Çok tesadüf. Hayri Ünen'i zamanında Şişli, Şükrü Genç döneminde Sarıyer, Ali Kılıç döneminde Maltepe, Küçükçekmece, Cumhuriyet Halk Partisi döneminde liste uzayıp gidiyor. Peki az önce dediğim gibi 8.000'den fazla bilir kişisi olan İstanbul'da neden hep S. Bey tercih ediliyor? Bu S. Bey bilir kişisinin marifeti ne? S. Bey'i kim anlatalım. Kendisi emekli bir vatandaş."
"Nereden emekli? Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'ndan. Bakanlıktaki görevi ne? Ayniyat saymanı. Sonra bilir kişiliğe başlamış. Kooperatif davalarına bakıyor. Daha sonra Çorlu Tekirdağ Çerkezköy'deki davalarda da bilir kişilik yapıyor. Çerkezköy ismi bir kısım arkadaşların dikkatini çekmiş. İsmini vermeyelim."
"Çünkü verince hemen soruşturma başlıyor benim hakkımda. 2014 16 yıllar arasında şu anda çok ünlü bir yargı mensubumuz Çerkezköy'de de hakim. Acaba insan hiç karşılaştılar mı? Tanışırlar mı? Yoksa sadece tesadüf mü diye merak etmeden duramıyor. Bir soru daha sorayım. İstanbul'un bu çok ünlü bilir kişisi S. Bey'in Çorlu Ağır Ceza Mahkemesi'nde sahte bilir kişi raporu yazmak iddiasıyla yargılandığı bir dava oldu mu? S. Bey sevdalısı savcılar herhalde bu sorunun cevabını biliyordur."
"Değerli kıymetli vatandaşlarımız, dinlediniz, gördünüz. Gerçekten ortada büyük bir garabet var. Ama şimdi ortaya koyacaklarımız gerçekten başka bir boyutta. Çünkü insanların hayatını, haysiyetini, özgürlüğünü perişan edecek boyutta. Dananın kuyruğu çoktan koptu da şimdi bu varan 5'te buradaki kopuş başka bir boyutta. Bu maharetli kişi, bilirkişi, S. Bey, son olarak nerede karşımıza çıktı biliyor musunuz? Geçtiğimiz haftalarda yapılan Beşiktaş ve Esenyurt operasyonlarında."
"Eğer bir konu İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni ve Ekrem İmamoğlu'nu ilgilendiriyorsa, savcıların konuyu bize bağlama arzusu varsa Ekrem İmamoğlu'na, bilin ki maharetli bilirkişi S. Bey de o dosyaya hemen eklemleniyor. Adeta, alo, S. Bey hemen imdada yetişiyor. Şak diyorlar, tak diye rapor çıkıyor. Beşiktaş ve Esenyurt operasyonları ile İBB şirketlerinin bağı şöyle."
"Savcılığın son Beşiktaş ve Esenyurt operasyonları 236 tire 201 numaralı dosya üzerinden yürüyor. Bildiğiniz gibi bu dosya bu arada gizli dosya, gizli bir dosya. Ama bu dosya aynı zamanda İETT, İSFALT ve İKTAŞ'ı da ilgilendiriyor. Çünkü bu dosya aslında bu 3 kurumumuzdan savcılıkça alınan 16 ihale dosyası ile ilgili."
"SAYIN ADALET BAKANI, ŞİMDİ HIZLA HSK'YI BU KONUDA HAREKETE GEÇİRMELİSİNİZ"
"Evet Sayın Adalet Bakanı. Duydun ya da duyacaksın bunları. Bunların hepsini kelime kelime inceletmeni, duymanı ve ona göre Adalet Bakanı olarak hareket etmeni istiyorum. Bir vatandaş olarak istiyorum. Bu ülkede 86 milyonun her bireyi adalet isteme hakkına sahiptir. Bunlara varsa iki kelamın edecek olduğun umarım bu yargı mensuplarının işlemlerini inceleme sorumluluğu yargı mensuplarının incelenmesini işlemler yapılmasının sorumluluğu umarım sizin boyunuzu aşan bir sorumluluk değildir."
"Gerçekten bunu görmemiz için daha önce defalarca duyurduğumuz birçok hukuksuzluğa rağmen tek bir hamleniz olmadı. Şimdi hızla HSK'yı bu konuda harekete geçirmelisiniz. Hızla Hakimler Savcılar Kurulu'nu harekete geçirmelisiniz. Bu yargı mensuplarının iş ve işlemlerini takip etmek, doğruluğunu soruşturmak sizin bakanı olduğunuz HSK'nın görevi."
"BİR İDDİADA BULUNACAĞIM: YAPAMAYACAKSINIZ. GÜCÜNÜZ YETMEZ"
"Sizi sakın bana bağımsız yargı cümlesiyle bir tweet atmayın. Sizi görevinizi yapmaya ve acilen yapmaya davet ediyorum. Ama buradan bir iddiada bulunacağım. Yapamayacaksınız. Gücünüz yetmez. Tersi mi diyorsunuz? Şaşırtın beni."
"Ama gücünüz yetmez. Sözünüz İstanbul'da geçmez. Çünkü milletin bağlı olduğu hukuk kuralları değil, hukukun yürütülmesi ile ilgili tepeden tırnağa tanımlanmış ülkemizin en üst yargısından en ücra köşesinde görev yapan mensuplarına varıncaya kadar sistemli yürümesi gereken bir süreç değil başka bir bağlılık ve bağımlılık var."
"ADLİYE KORİDORLARINDA BİR SES HERKESİN KULAKLARINDA ÇINLIYOR: BAKAN BİZE KARIŞAMAZ"
"Adliyede koridorlarda duyulan bir ses herkesin kulaklarında çınlıyor. Bakan bize karışamaz. Bakan bize karışamaz diyenlerin olduğu bir yerde bugüne kadar siz sadece tweet attınız. Sadece tweet atmanıza, onun da metni belli. HSK'yı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ile ilgili harekete geçirmek için mangal gibi adalet yüklü bir yürek lazım."
"Sonra da hukukun üstünlüğünü bu millet adına namus sayıp dert edinmek lazım. Ne güzel söz değil mi? Sırtını ona yasla dünyanın en mutlu insanı ol. Kurban olayım. Sözün güzelliğine bakar mısınız? Devletin dini adalet. Devletin dini adalet değil mi? Keşke bütün bu sözlerimi yanıltsanız da ben de sizden özür dilesem. Keşke harekete geçseniz, keşke."
"Sayın Cumhurbaşkanı. Sizde böyle maharetli bilirkişi S. Bey'ler oldukça siz de binlerce bilirkişi arasından nokta atış S. Bey bilirkişisini bulan yargı mensupları oldukça bir davanın öncesinde ya da yürüyen sürecin öncesinde heybenizde büyük turplar taşıdığınızı düşünebilirsiniz."
"SİZİN TURP ZANNETİKLERİNİZ BU MİLLETİN GÖNLÜNDE ZERRE YER ETMEZ"
"Ne var ki sizin turp zannettikleriniz bu milletin gönlünde zerre yer etmez. Bağımsız yargıyı ve adalet sistemimizi ters düz etmek kumpaslarla siyasi istikballer için kullanmak sizden öncekilerin nasıl hatta sizin döneminizde bile bunu yapanların nasıl ayağına dolaştıysa yarın da emin olunuz ki sizin ayağınıza dolaşacak."
"Milletin verdiği yetkiyi yargı kumpaslarıyla iç edemezsiniz. Haramdır, haramdır. Böyle yaparsanız millet size hakkım haram olsun der. Kul hakkı yemeyin, günahtır. Kul hakkı yiyen bunun bedelini bu dünyada da öbür dünyada da ödeyemez."
"Sayın Cumhurbaşkanı, turpun büyüğü senin heybenden çıktı. Senin heybenden çıktı. Aslında işin çok kolay. Bu kadar heybe sırtında taşımana gerek yok. Bu kadar yük taşıyacağına, bu kadar yük taşıyacağına kendini sadece milletin sandıktaki vicdanına emanet ettiğin an rahatlayacaksın."
"Yastığa başınızı koyduğunuzda huzurla uyumak kadar güzeli yoktur. Ben geceleri Allah'ıma bin şükür huzurla uyuyorum. Rüyamda beni korkutacak bir kişi bile yok. Bunu huzurla uyuyamayan düşünsün. Allah size de nasip etsin. Bunu buradan özellikle temenni ediyor ve duayla diliyorum."