Patronlar


Rapora göre, 2002 yılında 130.2 milyar dolar olan dış borç, 2005 yılı Haziran ayı itibariyle 161.8 milyar dolara yükseldi.
     ;  2002 yılı sonunda 91.7 milyar dolar olan iç borç stoku ise 2005 yılı Ağustos sonu itibariyle 177 milyar dolar o ldu.
      Buna göre, hükümetin göreve geldiği günden bu yana iç ve dış borç stoku 1 16.9 milyar dolarlık artış gösterdi.
      2002'de 3 bin 214 dolar olan k işi başına düşen borç miktarı ise 4 bin 666 dolara çıktı.
    & nbsp;DIŞ TİCARET AÇIĞI REKORA DOYMUYOR

      2001'de 10 milyar dolar olan dış ticaret açığı, 2002'de yüzde 54, 2003'te yüzde 43, 2004'te ise yüzde 56 artarak 34.4 milyar dolara yükseldi. Rapora göre, dış ticaret açığındaki bu artış 'Cumhuriyet tarihinin rekoru' oldu.
      Geçen yıl toplam 97.5 milyar dolar ithalat, 63.1 milyar dolar ihracat yapıldı. Türkiye söz konusu yılda, yaptığı ihracatla dünyada ilk 30'a girem edi, ancak ithalatıyla ilk 30 ülke arasında 22. sırada yer aldı.
      Türkiye'nin 2004 yılında ihracatta yakaladığı yüzde 34'lük artış, dış ticaret açığını kapatmaya yetmediği gibi, yüzde 41'lik ithalat artışı, dış ticaret makasını daha da açtı.
      Rapora göre , 2005 yılının ilk dokuz ayında da durum değişmedi. 2004 yılının Ocak-Eylül döneminde 25.4 milyar dolar olan dış ticaret açığı, bu yılın aynı döneminde yüzde 26.4 artarak 32.1 milyar dolara yükseldi. Böylece hükümetin 2005 yılı bütçes inde öngördüğü 20 milyar dolarlık dış ticaret açığı, yıl bitmeden aşılmış oldu.
     
     KARNEDEKİ EN KIRIK NOT, CARİ AÇIK

      C ari açık, hükümetin 3 yıllık karnesindeki 'en kırık not'u oluşturuyor. Raporda, 2002'de 1.5 milyar dolar olan ca ri açığın, 2003'de 8 milyar dolara, 2004'de ise 15.5 milyar dolara, 2005 Ağustos sonu itibariyle de 15.7 mi lyar dolara çıktığına dikkat çekilirken, ekonominin en kırılgan noktasını oluştu ran cari açığın, 59. hükümet döneminde 10.4 kat artığı vurgulanıyor.
       Raporda, cari açığın yıl sonunda 23 milyar dolara yaklaşmasının beklendiği kaydedilerek, bu durumd a yıl sonunda cari açığın milli gelire oranının yüzde 7.5 düzeyine ulaşacağı oysa gelişmiş ülkelerde bu oranın sade ce yüzde 4 civarında olduğu hatırlatıldı.
     
     S ICAK PARA YAKIYOR

      Raporda, Türkiye'ye giren sıcak para miktarının Eylül ayı sonu itibariyle 48 milyar dolara ulaştığının da altı çizildi . Bu büyüklükte sıcak paranın ekonomiden ani çıkışının yaratabileceği depremin uykuları kaçırmaya yettiği ifade edi len raporda, 2001'de 7 milyar doları portföy satışlarından olmak üzere topla m 10 milyarlık sıcak paranın ani çıkışının krize yol açtığı vurgulandı.
   &nb sp;  Sıcak paranın Türk Lirası'nı yabancı paralar karşısında 'sahte değerli' kılmasının, ithalatı ucuzlatıp, harcamalarda ve milli gelirde artışa neden olduğu belirtilen raporda, sıcak para ile gerçekleşen büyümenin kalıcı olmadığı kaydedildi.
     
     VERGİ ÇOK, MÜKELLEF VE YATIRIM YOK

      Rapora göre, son 3 y ılda vergi mükellefi sayılarında ciddi bir azalma oldu. Türkiye tarihinin en ağır krizinin yaşandığı 2001'de 1 milyon 768 bin 653 olan gelir vergisi mükellefi sayısı, 2005 Eylül sonu itibariyle 1 milyon 699 bin 862'ye geriledi.
&n bsp;     KDV mükellefi sayısı da azalma gösterdi. 2001'de 2 milyon 8 70 bin 826 olan KDV mükellefi sayısı yüzde 24.4 gerileyerek 2005 Eyl ül sonunda 2 milyon 168 bin 925'e düştü.
      2001'de 808 bin 787 olan basit usule tabii mükellef sayısı