LUX


TK 0630 Sefer sayılı İstanbuldan Dıyabrakıra Uçacak ucak 3 saat rotar yapınca yolcular 104 numaralı kapıda çok ilginç bir protesto eylemi yaptılar.

Haberin detayı şoyle:

Yetkililerden gerekli açıklama yapılmayıp, sadece ufak bir ikram yapılınca, ve her saat başı da uçağın gidişinin rotar yaptığını ışıklı panolardan yolcular öğrenince, Dıyarbakırdaki  yakınlarını aramaya ve hava durumunu öğrenmeye çalıştılar. Yolcular arasında,

 

'Orada hava güzel'

'Oraya Onur air"in 2 ucağı inmiş '

 

gibi dedikodular olunca ve yolculardan biri

"Benim eşim havakuvvetlerind"e, kuleyi arattım, iniş için hava uygunmuş"

 

 bilgisi de verilince bazı yolcular yetkililere ulaşmaya çalıştılar.

 Bireysel olarak yetkililere ulaşmaya çalışan yolcular, yetkililerden  gecikmenin saat 13 e kadar olduğu ama ola ki hava açılırsa uçak kalkar diye  saat başı rotar yapıldğını öğrenince bu lay yolcular arasında yayıldı. Asıl olay da bundan sonra başladı. Aklımda kaldığı kadari ile size özetliyeyim:

 

Genç takım elbiseli  yolculardan biri

 

"Arkadaşlar burada bekleyeli 3 saat oluyor, ama hiçbir yetkili bizi muhattap alıp gelip bir açıklama yapmıyor. Kuleden sorun olmadığını öğrenen bir bayan var, oraya 2 Onur air uçağının indiğini söyleyen de. Sizlere önerim, herkes oturduğu yerden hiçbir yeri kırmadan, hibir laf etmeden alkışlasın ve alkışlarla bize bir açıklama yapılmamasına tepki gösterelim. Aman kimse bir araya toplamasın, ayağa kalkmasın. Ben Mardinliyim, olaya farklı anlam yüklerler, beni gotururler, siz bakalırsınız, hadi herkes yerine otursun.. başlıyorum"

 

Birden herkes alkışlamaya başladı..sonra aynı genç:

 

Arkadaşlar, biz burada birini alkışlamıyoruz, biz burada tepkimizi ortaya koyuyoruz, lütfen benim ritmimde alkışlayın. Tak, pus..taktak tak pus taktak."

 

Ve yolcular aynı ritimle alkışlamya başladılar..Tak,pus...taktak...

Bir sure sonra aynı genç..

'Arkadaşlar yorulduk  2 dakka sonra devam ederiz..'

 

Tabi bu alkışlar, kafeteryalarda diger yerlere gidecek yolcuların dikkatini çekmeyi başarmıştı..

 

Bir sure sonra yetkili olmayan bir thy çalışanı

'boşa alkışlıyorsunuz, sis yuzunden kalkmıyor, sistemi kalksın itiyorsunuz'

 

 deyince bir  grup yolcu o gorevlinin etrafını çevirip sozlu atışmaya başladılar..

 

Aynı genç oraya gidip:

 

Arkadaşlar,  bu kişi yetkili biri değil ve ona hakaret etme bağırma hakkımız da yok. Haklı iken kendimizi haksız hale düşürmeyelim.(Genç orta tarafa geçerek)  yeterince ara verdik, ben  alkışlamaya devam edeceğim. Siz bana eşlik etmezseniz ben tek başıma edeceğim 'deyip alkışlamaya başlayınca aynı ritimle yolcular  da alkışlamaya başladılar..

 

Harika bir atmosfer vardı diyebilirim...O sırada bir polis yetkilisi gelince, sis var deyince,

"biz  bir  thy yetkilisinin gelip bizi aydınlatmasını istiyoruz " cevabını aldı..

 

Tabi bu sırada biri o gence:

'Bak ben profesorum, sen insanları yanlış yönlendiriyorsun, Dıyarbakırda iki uçak düştü sisten dolayı şimdi siste uçak mı kaldırsınlar'..deyince

"Hocam ben de mühendisim, ben siste kaldırsınlar demiyorum ki, ben bir hizmet almak için buradayım ve bir yetkilin muhattap olarak gelip durumu izah etmesini istiyorum.." bu tartışma biraz uzayınca..ve profesor sırar edince..genç dayanamayıp:

 

"Arkadaşlar, özür dilerim,  zaten yasadışı örgüt üyesiyim ve sizleri o yüzden protestoya çağırdım" Hocam, mutlu musunuz? İşte tepki göstermesine izin vermediğiniz öğrencileriniz yüzünüzden bu haldeyiz '  deyince diğer yolcular da:

"Kuzu kuzu oturalım mı yani..insan gibi bir açıklama bekliyoruz"

deyip gence yaptığının çok güzel birşey olduğunu belirttiler..Sonra  yolcular, profesör ve genç arasındaki konu tatlıya bağlandı ve istenenin uçak kalkmasından ziyade açıklama yapılması olduğu net belirlenindi..tam yeni bir alkışlama olacaktı ki, sonra dan Yetkili Müdür olduğunu polislerden öğrendiğim bir bayan, polisler nezaretinde gelip teknik bilgi verdikten ve 13 e kadar sis beklendiği soylendikten  sonra bazı yolcuların

"Ama oraya 2 uçak inmiş"

"Hayır oraya uçak inmedi"

"Ama panoda kalktı diyor"

"Fakat dün de oyle oldu inemediler, biz risk almak istemiyoruz, sizlerin sağ salim eve ulaşması bizim için önemli, isteenler başka güne bilet alabilirler veya paralanı da alırlar."

 

Yolcuların

 "Bunu demek kolay bayramda gitmezsek  ki, sizin  için söylemesi kolay"

''Samimi değilsiniz, orada hava güzel uçağın başka bir sorunu var'gibi laflar deyince aynı genç:

 

"Arkadaşlar, biz bir açıklama bekliyorduk, bu açıklama da geldi, ve amacımıza da ulaştık, tartışmayı bkıralakalım..'..dedi..

 

 

Sonra polis yetkililerinden biri genci çağırıp,  diğer polislerle beraber gençle köşede konuştular. Diğer yolcuların sebebini sordukları sorulara verdiği yanııta polislerin gayet kibarca durumu izah edip konuştuklarını belirtti genç..

 

 

Kısa bir süre sonra,  yolcular başka bir kapıya alınıp, Adana yazan kapıdan çıkarak, 11.05 te uçağa bindiler.. Hosteslerin kendi aralarında

"Adana beklerken Dıyarbakıra uçuyoruz" demeleri duyulması  ile  de, uçağın farklı bir uçak olduğu  yolcular arasında düşünüldü..

 

Uçak Dıyarbakıra inince bazı yolcular bu karar rötardan sonra sevinçten alkışlamaya başlayınca, Bölge Hakimi olduğunu öğrendiğim yolcu gülerek:

'Ya o arkadaş nerde " deyince o genç:

 

'Burdayım, burdayım hey'

 

dedi ve  yolcular gülmeye başladılar..

 

'Bizi alıştırdın, ritim ver:)' cümlesine

'Arkadaşlar, çarşamda 21.30 da dönüyorum, bilginize' deyince kahkahalar arttı..

 

Tabi uçağa binince ve uçaktan inince yolcuların gence teşekkür edip, el kol işaretleri ile, yüz ifadelei ile bunu desteklemeleri, bazı insanların gidip bizzat tanışması ve kart , telefon alışverişi olmasını da eklemeliyim..(Hatta  istanbul'da bir yabancı yolcu gelip alkışmama sebebini sorunca, ingilizce durumu izah etti genç yolcu)

 

Bu günden çıkardığım şey: Bizim ülkemizde halk tepkisiz değil, hal gerektiğinde muhalefet etmesini biliyor. Sadece bunu yönlendirmeyi bilen 'liderler' yok..İnsanları motive etmeyi bilen liderler yok.. Kendi adıma yaşadığım  ve normal vatandaşın tepki gösterdiğini gördüğüm harika bir tecrübe oldu ve hatta gözlerim yaşardı..

 

Onpunto.com