Necla DALAN
Madencilik sektöründe son dönemde önemli bir hareketlilik yaşanıyor. İliç’te yaşanan korkunç kazayla sektöre ilişkin tartışmalar zirve yaparken yeni ihale ve yatırımlar da sık sık gündeme geliyor. Örneğin geçtiğimiz günlerde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü tarafından açılan Sinop Boyabat bakır madeni sahasının ihalesini 3,6 milyar TL bedelle Cengiz Holding’in şirketi Eti Bakır aldı. Ancak ihale şartlarını sadece bu şirketin karşılayabilmesi kamuoyunda tartışmalara neden oldu.
Sektörde Doğan Holding’in son hamleleri de oldukça konuşuldu. Gümüştaş Madencilik ve Doku Madencilik şirketlerinin yüzde 50 hisselerini Kurmel Holding A.Ş.’den, yüzde 25 hisselerini ise Ortadoğu Otomotiv’den satın alarak madencilik sektöründe büyüme kararı alan Doğan Holding, önümüzdeki dört yılda sadece Niğde Bolkar sahasında 100 milyon dolarlık tesis ve yeraltı madencilik yatırımı yapmayı planlıyor.
“BENCE MADENLER TÜRK YATIRIMCILARA VERİLMELİ”
Akfen Holding de madenciliğe yatırım yapan gruplardan… Akfen Holding, 2016 yılında Acacia Maden İşletmeleri’ne ortak oldu. 2010 yılında Kastamonu Hanönü ilçesinde Gökırmak Bakır Madeni Projesi’ni işletmek üzere kurulan Acacia’da Akfen’in ortakları CNBC kanalını yeniden Türkiye’ye getiren, ardından Şekerbank hisselerine talip olan İlbak ve BMA Madencilik. Acacia’da Akfen’in yüzde 42.5, İlbak’ın yüzde 42.5, BMA’nın ise yüzde 15 hissesi var. Geçtiğimiz hafta sonu Akfen’in kurucusu olduğu Türkiye İnsan Kaynakları, Eğitim ve Sağlık Vakfı’nın (TİKAV) Edinburgh Dükü Kupası (The Duke of Edinburgh Cup) ikinci ayağını izlemek için Riva MVK Golf Kulübü’ne gittim.
Burada Akfen’in Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın ile sohbet ederken son dönemde madencilik sektöründeki hareketliliği sordum. Eti Bakır’ın aldığı ihaledeki izabe tesisi sahibi olmak şartı yüzünden ihaleye girmediklerini söyleyen Akın, “Madenciliğe yeni yatırımlar olacaktır. Biz 350 milyon dolar yatırım yaptık, kimsenin haberi olmadı. Hala da yatırım yapıyoruz. Maden işi güzel bir yer yakalarsan cazip. Maden ihracatı ülke için güzel bir gelir kaynağı. Madenin anında uluslararası piyasada alıcısı var, elde kalması söz konusu değil. Ve bence madenler Türk yatırımcılara verilmeli, yabancılara maden verilmemeli” diye konuştu.
“BANKALARDA MADENDEN ANLAYAN KİMSE YOK, EMLAK PROJESİ DE ODACI DA MÜDÜR DE ANLIYOR”
Madenciliğin uzun süreli yatırım süreçleri yüzünden bankalarca kredilendirilmediğine dikkat çeken Akın şöyle devam etti:
“İtibarlı danışmanlık şirketlerinin raporları olmadan bankalar madenciliği kredilendirmiyor. Ayrıca Türk yatırımcıya yabancı bankalar kredi vermiyor. Yani maden Türkiye’de ve sahibi Türk ise vermiyorlar. Ama Türkiye’deyse ve sahibi yabancıysa farklı oluyor. Yabancıların hakkı daha fazla korunuyor. Çünkü yatırım dönemi çok uzun. Bir iki sene olsa tamam ama 6-7 sene sürüyor. Hiçbir Türk bankası madene proje finansmanı yapmaz. Çünkü onu anlayacak, değerlendirecek, fizibilitesine bakacak kadroları yok. Ama gel şuraya emlak projesi geliştiriyorum de onu genel müdürden odacısına kadar herkes anlıyor. Türk bankalarının da madenciliğe bakışı değişmeli. Risk alınacaksa madencilikte alınmasında fayda var. Çünkü tutarsa madende ciddi gelir var.”
“VAKIF KURULSUN HEM BİZ YATIRIMCILARA HEM KAMUYA HEM DE HALKA EĞİTİM VERİLSİN”
İhracat anlamında madenciliğin çok önemli olduğunu yineleyen Akın, “Ancak madencilik denince kamuoyunda tepki oluşuyor. Onu ortadan kaldırmak lazım” dedi ve şu öneride bulundu:
“Asıl önemli olan doğayla madenin barışık bir şekilde yürüyüp yürüyemeyeceği. Bunu yürütebilmek, bunu sağlayabilmek lazım. Evet maliyetler yükseliyor ama sonuçta bu maliyetlerin hepsi yerli. İthal ikamesi yapmıyorsun. O yüzden doğayı tahrip etmeden yapılabilecek madenciliğe bakmak lazım. Bu konuda bizlere yani yatırımcılara ciddi eğitim verilmesi lazım. Devletin bir kurulu ya da devlet bir vakıf kursun madencilere eğitim versin. Kamuoyu ne istiyorsa, nasıl isteniyorsa, nelere dikkat edilmesi gerekiyorsa eğitim verilsin. Madenciyi, devleti, halkı bilgilendirmek, eğitmek lazım yeter artık… Her kafadan bir ses çıkıyor. Halk, medya, politikacı herkes farklı konuşuyor. Bunun artık bir eğitim temeline oturtulması gerekiyor. Devlet eliyle yapılabilir, yarı devlet olabilir, bir vakıf olabilir, TEMA ve TOBB yapabilir. Profesörler dolu, gönüllü çalışacak çok kişi var Türkiye’de. Devlet memurunu, yerel idareleri de eğitmek lazım. Mesela Çanakkale’de bu konuda hassasiyet var ve vali, belediye başkanı, memurlar, orman idaresi hepsi eğitimli… Bunu yaygınlaştırmak lazım. Bunları yaparsak bankaların bakış açısı değişir. Bankalarda maden mühendislerinin çalışması gündeme gelir, yeni bir birim oluşur bu işleri inceleyecek… Raporları koyduğunuzda inceleyecek adam yok bankalarda şu anda. Türkiye artık bir maden ülkesi ve bunu işlemek lazım."
patronlardunyasi.com