AK Parti ve CHP milletvekilleri arasında 'terbiyesiz adam' gerginliğinin yaşandığı komisyonda CHP milletvekilleri, Komisyon Başkanı Ünal Kacır'a da sert tepki gösterdi.
Toplantıda Hakan Şükür'ün yüksek bir ücret karşılığı TRT ile anlaştığı iddialarını cevaplayan TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, "Gerekirse Hakan Şükür'ü de alacağız. Nasıl birileri de Rıdvan Dilmen'i alıyorsa, yüksek paralar ödüyorsa" dedi.
TBMM KİT Komisyonu, TRT Genel Müdürlüğü'nün 2006 hesaplarının denetimi için AK Parti İstanbul Milletvekili Ünal Kacır başkanlığında toplandı. Tansiyonun sık sık yükseldiği toplantıda CHP ve AK Parti milletvekilleri arasında kavgaya varan tartışmalar yaşandı.
TRT Genel Müdürü Şahin, "Türkiye'nin stratejik konumu, değişen dünya dengeleri ve medyadaki tekelleşme dikkate alındığında TRT'nin varlığı çok daha kıymet kazanıyor" dedi.
TBMM KİT Komisyonunda, TRT'nin 2006 yılına ilişkin hesap ve işlemleri genel görüşe sunuldu. Şahin, Komisyonda yaptığı sunumda, 8 televizyon kanalı, 10 radyo, 30 farklı dildeki web ve radyo yayını ile TRT'nin 41 yıldır hizmette olduğunu söyledi.
Kurumun kamu hizmeti yayıncılığını, Avrupa Yayın Birliği (EBU) standartları doğrultusunda yerine getirdiğini belirten Şahin, "Türkiye'nin stratejik konumu, değişen dünya dengeleri ve medyadaki tekelleşme dikkate alındığında, TRT'nin varlığı çok daha kıymet kazanıyor. TRT sayesinde doğru ve tarafsız haber veriliyor. TRT sayesinde türkülerimiz, şarkılarımız ve güzel Türkçemiz yeni nesillere aktarılıyor. Ülkemizin vazgeçilmez değerleri, milli bütünlüğümüzün olmazsa olmazları, TRT yayınlarıyla vatandaşlarımızla paylaşılıyor. TRT sayesinde eğitim programları daha çok izleniyor" diye konuştu.
Şahin, Kurumun "Küçük hesaplarla yıpratılmaması gerektiğini" kaydederek, TRT'nin kamu hizmeti yayıncılığı yaparken, hiç bir siyasi parti, görüş ve iktidarın güdümünde olmadığını, tek gücün ü milletten aldığını söyledi.
İbrahim Şahin, "Televizyonculuk başarısıyla millete layık kanal olmayı, izlenilen, referans gösterilen bir yayıncılık sunmayı istediklerini" dile getirdi.
TRT'nin, özel kanalların yayın hayatına girmesinden bu yana sürekli eleştirildiğini, "Kuruma yeteri kadar yatırım yapılmadığını ve bu nedenle TRT'nin, yayıncılıkta rekabet ortamından uzaklaşmış kaldığını" savunan Şahin, TRT yasasında yapılan değişikliğin önlerini açtığını kaydetti.
Şahin, özellikle teknik altyapı, idari yapılanma ve personel dağılı mı gibi konulardaki problemleri tespit ettiklerini anlatarak, şöyle devam etti:
"Bugüne kadar yıllık ortalama 20 milyon YTL seviyesinde olan ve pek de kullanılmayan teknik yatırım ödeneğimizi 5 katına çıkardık ve TRT'yi çağın getirdiği dijital cihazlarla donatmaya başladık. Eskiyen ve ekonomik külfet getiren vericilerimizi ve stüdyolarımızı yeniliyoruz. Birkaç yıl içinde yaptığımız teknik harcama, bize enerji giderlerindeki azalma ve dijital teknoloji kolaylıklarıyla geri dönecek. Bugünkü harcamalarımız, ortalama 5 yıl içinde ekonomik geri döngüsünü sağlayacaktır.
Kurumun yayınlarının IPTV platformundan sunulması için gerekli teknolojik alt yapı hazırlamayı hedefliyoruz. Sanal stüdyoları kullanmak, HD yayınlarını izleyiciyle tanıştırmak, dijital yayın teknolojisini geliştirmek ve dünya üzerinde daha çok nüfusa hitap etmek önümüzdeki dönemin teknolojik hedefleri arasında."
Şahin, TRT'de memur ve sözleşmeli toplam 6 bin 700 kişinin çalıştığını, ancak bunun büyük kısmını idari personelin oluşturduğuna dikkati çekerek, yayında çalışanların azlığından ve yaş ortalamasının 45 olmasından yakındı.
TRT Genel Müdürü Şahin, kurumda 983 çalışanın emekli olduğunu, ÖSYM kriterlerine göre açtıkları sınavda 197 kişinin alımı için mülakatların sürdüğünü, ayrıca 700 sözleşmeli personelin ekonomik ve sosyal haklarında "büyük iyileştirmeler" yapıldığını kaydetti.
TRT bünyesindeki sanatçıların kurum dışında çalışmalarını sağladıklarını belirten Şahin, "Böylece TRT'de tam 30 yıldır konuşulan ancak, gerçekleştirilmeyen bir projenin hukuki alt yapısını sağlayarak, TRT çalışanlarını Türkiye ile paylaştık. Kulaklarımızın pasını silmek, Türk Sanat Müziği'ni, Türk Halk Müziği'ni ve en önemlisi Türkçemizi yaşatma adına bu kararı çok önemsiyoruz" dedi. Şahin, TRT'nin arşivlerindeki müzik, belgesel, marş ve tiyatroları vatandaşla paylaşmaya başladıklarını da açıkladı.
Kurumun büyük kalkınma atağı içinde olduğunu belirten Şahin, TRT'nin, Türkiye'nin dünyadaki sesi olduğunu ama "Türkiye içinde hoyratça eleştirildiğini" söyledi.
Şahin, ayrıca, TRT'nin 33 farklı ülkeyle 50 yayıncılık protokolü imzaladığını, Türkiye'nin Sesi Radyosu'nun 30 farklı dilde 50 ülkede yayında olduğunu belirterek, "Önümüzdeki hafta, resmi açılışını yapacağımız 30 farklı dilde web yayını ile TRT'nin uluslararası arenadaki gücü artacaktır" diye konuştu.
Farklı dil ve lehçelerde yayın yapacak kanalın Ocak ayından itibaren hizmete geçeceğini açıklayan Şahin, ayrıca "TRT'yi yıpratacak kısır tartışmaların içine girmeyeceklerini" sözlerine ekledi.
Konuşmanın ardından TRT'yi tanıtan sinevizyon gösterisi yapıldı.
Komisyonda, tartışmalar daha çok TRT'nin tarafsızlığı, personel alımı ve Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun (RTÜK) TRT'yi denetlemesiyle ilgili konular üzerine yoğunlaştı.
"TRT'nin uluslararası normlar doğrultusunda kamu yayıncılığını sağlayacak yeni kanun tasarısı hazırlanması ve ilgili mercilerde girişimlerde bulunulması" görüşünü sunan Yüksek Denetleme Kurulu (YDK) temsilcisi, TRT'nin reklam almasıyla ilgili konulara açıklık getirilmesini istedi.
Bunun üzerine, Komisyon Başkanı AK Parti İstanbul Milletvekili Ünal Kacır, "Meclisin takdirinden yeni çıkmış yasada hala değişiklik önerisinin yerinde olduğu kanaatinde değilim" dedi.
CHP Zonguldak Milletvekili Ali Koçal, Kacır'a "YDK üyelerinin görüşlerini beğenmediğiniz için baskı mı yapmak istediniz?" diye sordu.
TRT Genel Müdürü Şahin'in "medyanın tekelleşmesi" sözlerini hatırlatan Koçal, AK Parti kanadından gelen olumsuz yorumlara, "ATV-Çalık Grubu" misâlini verdi.
Bunun üzerine AK Parti Bursa Milletvekili Mehmet Emin Tutan'ın, "Ergenekon'un avukatlığı yetmedi, Doğan grubunun avukatlığını yapıyorsunuz" demesi ve CHP Bursa Milletvekili Abdullah Özer'in, "Laf atıp durma oradan. Ne terbiyesiz adamsın..." karşılığını vermesi, komisyonda sert tartışmalara neden oldu.
AK Parti Muş Milletvekili Medeni Yılmaz, Özer'e "hakaret ettiğini" söylerken, Başkan Kacır da "2-3 TV kanalını görünce heyecanlanıyorsunuz" dedi. Koçal da "Sayın Başkan, ayıp bu ifade, yoksa aynı şeyi siz mi yapıyorsunuz medyayı görünce..." yanıtını verdi.
CHP Ankara Milletvekili Nesrin Baytok da kendilerinin geçen haftaki toplantıda da susturulduğunu iddia etti. Başkan Kacır, bunun üzerine toplantıya 15 dakika ara verdi.
Verilen aradan sonra CHP Gaziantep Milletvekili Akif Ekici'nin, Başkan Kacır'a "Otur yerine, başlat toplantıyı" diye hitap etmesine milletvekilleri tepki gösterdi. Ekici, Kacır'ın basını salondan çıkarmaya çalıştığını ileri sürdü.
Ekici, daha sonra TRT program yapan bazı gazeteci ve öğretim üyelerini eleştirerek, TRT Genel Müdürü Şahin'e, "Bunların ortak paydası Fethullah Gü len'e yakın olmaları mıdır? AKP'ye muhalif bir kişinin program yaptığını söyleyebilir misiniz? Sizin de Fethullah Gülen'e yakınlığınız var mı?" sorusunu yönetti.
CHP Bursa Milletvekili Abdullah Özer de eski Milli Futbolcu Hakan Şükür'ün TRT'de program yapacağına ilişkin haberlere açıklık getirilmesini istedi.
MHP Bursa Milletvekili Necati Özensoy, Şahin'in "kurumun eleştirilmesi" hakkındaki sözlerini hatırlatarak, "TRT'yi en fakirinden zenginine, elektrik faturası ödeyen herkesin eleştirmeye hakkı vardır" dedi.
CHP Ankara Milletvekili Baytok ise RTÜK'ün TRT'yi denetleme yetkisinin kaldırıldığı yönünde bir algısı oluştuğunu, kurumun tarafsı z yayın anlayışının uygulamada mevcut olmadığını öne sürdü. Baytok'un TRT'nin "hükümetin sözcüsü" olduğu yönündeki sözlerine, Başkan Kacır müdahale etmesi üzerine, komisyonda yeniden gerginlik yaşandı.
Baytok, TRT'de yayınlanan bir programda muhalefet partilerinden sadece CHP'nin eleştirildiğini, programlara muhalefetin davet edilmediğini öne sürerek, bunun TRT'nin tarafsızlık ilkesine uyup uymadığını sordu.
Nesrin Baytok, "TRT'nin tamamen 'Yandaş medya' içinde tarif edilen hale geldiğini yaşıyoruz, görüyoruz. O yandaş medyadan TRT'ye transferlerden program yapmaya başlamış isimler, Fehmi Koru, Mümtaz'er Türköne, Tamer Korkmaz, Mustafa Erdoğan, Şahin Alpay, Etyen Mahçupyan hep iktidarı öven, muhalefeti yerden yere vuran programlar yapıyor ve TRT yönetimi bunları izliyor. TRT'nin tarafsız yayın yapmaya başlaması için adım atılacaksa buradan başlanmalıdır" diye konuştu.
TRT Yasasını "kadrolaşma yasası" olarak tanımlayan, ardından "kıyımlar yaşandığını" savunan Baytok, bütün bunlara ilişkin RTÜK'ün denetim yap ıyor olması gerektiğini söyledi.
AK Parti Ardahan Milletvekili Saffet Kaya da CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın davet edildiği halde TRT'deki programa gelmeyi reddettiğini ileri sürdü.
TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtlarken, eleştirilerden rahatsızlık duymadığını ama haksızlıklardan üzüntü duyduğunu söyledi.
"Hiç bir Genel Müdürün hiç bir dönemde kimseye yaranamadığını" söyleyen Şahin, hangi partinin hangi gün, saat ve dakikada, ne kadar süre ekrana getirildiğinin kayıtlarının kendilerinde olduğunu bildirdi.
Şahin, kurumda program yapan bir kaç kişi üzerinde durulduğu ama yeni yayına koydukları 184 programın konuşulmadığından yakındı. "Mahçupyan'ı müsaade edin çıkarayım, başka kesimleri çıkaralım, etnik grupların liderlerini, sivil toplum örgütlerini çıkaralım, buna en çok muhalefet partisinin 'evet' demesi gerekiyor" diyen Şahin, Baykal'ı makamında 3 defa ziyaret edip randevu talep ettiğini bildirdi.
Şahin, "Bu daha TRT'de onun rahatsız olacağı yayınlar başlamadan önceydi. Ayrıca Kemal Anadol bey de çok iyi bilir ki İbrahim Kadı'nın programında 13 milletvekilimiz bizzat telefonla aranıp, programa davet edilmiştir. Bir şekilde gelememiştir. Gelmemelerini saygıyla karşılıyorum. Ama onların gelmemeleri bizim programımızı iptal etmemizi mi gerektirir? Tabii ki birileri çıkıp konuşacak" dedi.
TRT'nin tartışma programları koyarak riske girdiğini, "Cumartesi, Pazar yayınlanan programları yapanların muhafazakar kanattan olmadığını" hatırlatan Şahin, "Ben müzik programları koyar, insanları susturabilirim. Ama düşünen bir toplum oluşturalım, apolitikten uzaklaştırıp katılımcı bir toplum oluşturalım dedik" diye konuştu.
TRT Genel Müdürü Şahin, sanatçılara yeni düzenlemeyle daha çok imkan verdiklerini, 24 saat müzik yayını yapan kanal açmayı düşündüklerini açıkladı.
"Personel alımıyla ilgili ağır eleştirileri hak ediyor muyum, bilmiyorum" diyen Şahin, açılan sınavdaki komisyon ve alım koşullarıyla ilgili bilgi verdi.
İbrahim Şahin, TRT'deki personel düzenlemesiyle de "ciddi anlamda iç barışı sağladıklarını", muhabirlik, kameramanlık gibi meslekler için genç kadrolara ihtiyaç olduğunu kaydetti.
Kadrolaşma iddialarını reddeden Şahin, "Böyle bir durum söz konusu olsa bölge müdürlüklerini kapatır, 480 kadro sayısını 250'ye indirir miydik" diye konuştu.
Şahin, Hakan Şükür'le bizzat görüştüğünü ama para konusunun konuşulmadığını ve anlaşma yapılmadığını dile getirerek, "TRT primitif kanal olarak kalsın isteniyor. Gerekirse Hakan Şükür'ü alacağız, nasıl birileri Rıdvan Dilmen'i aldıysa" dedi.
İbrahim Şahin, Türk Telekom ve Avea'da Yönetim Kurulu Üyesi olmasının, "TRT'ye çok ciddi rakamlar kazandırdığını" savunarak, "2007 yılında TRT, Türk Telekom ve Avea'dan toplam 800 bin dolarlık reklam ve sponsorluk anlaşması yapmıştı. Biz 3 milyon 400 bin dolar iki yıllığına, artı 2 milyon 920 bin dolar 1 yıllığına anlaşma yapmışız. 23 Nisan şenlikleriyle ilgili 5 yıl boyunca Tü rk Telekom'u sponsor yapmışız. Her yıl 500 bin YTL ödeyecek. Ayrıca, bir programa da 1 milyon 200 YTL'lik sponsorluk yapmıştır" dedi.
Şahin'in konuşmasının ardından toplantıya, ara verildi.