Cumhurbaşkanı Gül, Muğla'nın Bodrum ilçesinde düzenlenen Doğal Hayatı Koruma Vakfı'nın (WWF) uluslararası yıllık kongresine eşi Hayrinisa Gül'le birlikte katıldı. Gül, burada yaptığı konuşmada toplantının dünyadaki bilincin gelişmesine katkı sağlamasını umut ettiğini söyledi. Kongrenin dünyanın karşı karşıya kaldığı en hayati ve ekonomik meselelerin başında gelen küresel iklim değişikliğiyle mücadelenin görüşülmesine imkan vereceğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı, küresel iklimle ilgili tartışmaların son dönemde dünyanın gündemine oturmasının önemine dikkat çekti. Bu bilincin Türkiye'de de arttığını belirten Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Dış tehditlere karşı karadan sınırları koruyabiliriz fakat havadan böyle bir şansımız yok. Herkeste sorumluluk olmalıdır. Bu sorumluluk sadece insan hayatı için değil, bütün canlılar için gereklidir" dedi.
Bazı bölgelerde insanlar kuraklık ve susuzlukla boğuşurken diğer bölgelerde büyük ölçekli felaketlere yol açan kasırga ve sellerin ızdırap ve yıkımının yaşandığına dikkat çeken Gül, "Sadece bugünkü neslin, kendi ülkemizin ve halkımızın refahını düşünmekle yetinemeyiz. Bizden sonraki nesillerin, diğer ülke ve halkların da sağlık, refah ve mutluluğunu hep birlikte düşünmek zorundayız. Bu alandaki uluslararası işbirliğinin tek değil, çift yönlü olması gerektiğinin bilinciyle hareket etmeliyiz" şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Gül, konuşmasında küresel tehditlere karşı sanayileşmiş ülkelerin, gelişmekte olan ülkelerin endişe ve beklentilerini hesaba katması gerektiğini de dile getirdi. Gül, gelişmekte olan ülkelerin de sanayileşme yolunda yapılmış hatalardan ders alarak gelecek nesillere karşı yükümlülüklerinin bilinciyle sürdürülebilir bir kalkınma yolunda ilerlemesi gerektiğini anlattı. Daha fazla geç kalmadan, tabiatla ahenk içinde yaşamanın şair edinilmesi gerektiği yolunda uluslararası toplumu kongre vesilesiyle bir kere daha uyardığını belirtti. Konunun sadece iklim değişikliği, çölleşme ve kuraklıkla mücadele, sulak alanların, biyolojik çeşitliliğin ve yaban hayatın korunmasıyla sınırlı olmadığını anlatan Abdullah Gül, "Bunun da ötesinde olan, dünyayı beraber paylaştığımız bütün canlıların hayatını üzerinde idame ettirdiği zeminin muhafazasıdır. Hepimize bu noktada, gerekli bilincin oluşturulmasına liderlik etme görevi düşmektedir. Bu maksatla herkesin alabileceği basit tedbirler mevcuttur. Bunlar arasında çevreyi kirletmekten kaçınma, enerjiyi verimli kullanma, çağdaş ve etkili sulama tekniklerinden yararlanma ve günlük hayatta su tasarrufuna özen gösterme gibi bazılarını öncelikli olarak saymak isterim." açıklamasında bulundu.
Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve bunun öncelikli ilk adımını oluşturan Kyoto Protokolü'nün, sürdürülebilir kalkınmanın en etkili araçları olarak kabul edildiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin sözleşmenin taraflarından biri olarak ekonomik ve toplumsal kalkınmasına zarar vermeyecek şekilde sorumluluklarını üstlenmeye hazırlandığını anlattı. Bu konuda önümüzdeki dönemde bazı mühim adımları atma yolunda çalışmalarına devam ettiklerini belirten Gül, "Bu konuda Sayın Başbakan ve hükümet yetkililerinin gayretlerini biliyorum. Sorumluluklarının farkındalar" dedi.
WWF'nin, dünya çapında en geniş ve en deneyimli çevre örgütlerinden biri olarak hükümetlerin ve vatandaşların dikkatini bu meselelere odaklamakta büyük başarı gösterdiğini vurgulayan Gül, Cumhurbaşkanlığı görevini üstlendiği dokuz aydır, bu vakfın da aralarında bulunduğu, çevre alanında çalışmalar yürüten sivil toplum kuruluşlarıyla temasta bulunmaya gayret ettiğini söyledi.
BAKAN EROĞLU: "SON BEŞ YILDA 2.5 MİLYON FİDAN DİKTİK"
Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu ise, küresel ısınmanın en çok Akdeniz çanağını tehdit ettiğine dikkat çekti. Kyoto Protokolü'ne taraf olma konusunda bir çalışma içinde olduklarını belirten Bakan Eroğlu, yol haritası belirlenmeye çalışıldığını anlattı. Bakanlık olarak son beş yılda 2.5 milyon fidan diktiklerini söyleyen Eroğlu, dikim alanlarının Belçika'dan biraz küçük olduğunu vurguladı. Türkiye için çok önemli olan 1/100 binlik çevre düzenleme planları için büyük hazırlık yaptıklarını belirten Çevre ve Orman Bakanı, "Türkiye'nin yüzde 51'inin 1/100 binlik çevre planını çıkardık. 2012'ye kadar bütün ülkenin planını çıkarmayı amaçlıyoruz" diye konuştu. Bakan Veysel Eroğlu, Türkiye'de suyun yüzde 75'inin sulamada kullanıldığını, en büyük su israfının da burada olduğunu ifade etti.
Bu arada kongrede Önder Karaç'a Akdeniz sahillerinin korunmasına, Prof. Dr. Mustafa Kemal Yalınkılıç'a ise millî parkların korunmasına katkılarından dolayı Yaşayan Gezegenin Liderleri ödülü verildi.
WWF'NİN 56 ÜLKEDEKİ TEMSİLCİLERİ KATILDI
Doğal Hayatı Koruma Vakfı'nın (WWF), 100'den fazla ülkede 6 milyonu aşkın destekçisi bulunuyor. WWF, uluslararası doğa koruma önceliklerini ve yaklaşımlarını belirlemek üzere her yıl farklı bir ülkede kongre düzenliyor. Bu yılki kongre, 24-27 Mayıs arasında Türkiye'nin evsahipliğinde Bodrum Kempinski Barbaros Bay Otel'de yapılıyor. Kongreye WWF'nin 56 ülkedeki temsilciliklerinden, her biri uluslararası ölçekte lider ve önde gelen kişiler olan başkanlar ve CEO'ların katılıyor.