Ekonomi


2024 yılı için büyüme başlangıçta yüzde 4 olarak hedeflenmiş, 2025-2027 OVP’de ise bunun yüzde 3,5 düzeyinde gerçekleşeceği tahmin edilmişti. Milli gelirde yıllık bazda büyüme önceki üç yıldakine göre de daha düşük kaldı. Zincirlenmiş hacim endeksine göre GSYH büyüme oranı 2021’de yüzde 11,4, 2022 yılında yüzde 5,5 ve 2023’te yüz de 5,1 olmuştu.

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi ise son çeyrekte bir önceki çeyreğe göre yüzde 1,7 arttı. Buna göre önceki iki çeyrekte üst üste çeyreklik bazda yaşanan küçülmeler dolayısıyla ortaya çıkan teknik resesyondan geri dönüldü.

MİLLİ GELİR 1,3 TRİLYON DOLAR

2024’ün tümünde üretim yöntemine göre cari fiyatlarla GSYH, 2023’e göre yüzde 63,5 artarak 43 trilyon 410 milyar 514 milyon TL oldu. Milli gelirin ABD doları cinsinden tutarı nın da yüzde 17 artışla 1 trilyon 322 milyon 408 bin dolar olduğu hesaplandı. Böylece OVP’de öngörülen 1 trilyon 331 milyar liralık gerçekleşme tahminini ise yakalayamamakla birlikte dolar bazında GSYH Türkiye tarihindeki en yüksek düzeyine ulaştı. Kişi başına GSYH de 2024 yılında cari fiyatlarla 507 bin 615 TL, ABD doları cinsinden 15 bin 463 olarak hesaplandı.

DÜNYA BANKASI’NIN YÜKSEK GELİR LİGİNDE

2023 yılı için belirlediği 14 bin 5 dolar ve 2024 yılı için bu yıl temmuzda güncellenecek olası yeni eşik değer baz alındığında, Türkiye yüksek olasılıklı söz konusu lige girmiş bulunuyor. Türkiye’de dolar cinsi kişi başı milli gelirin 2024’te ulaştığı bu düzey, güncellenecek değere göre de yüksek gelir ligine girişin yüksek olasılık olduğunu gösteriyor. Bu da 69 yıldır orta gelirli ülkeler kategorisinde yer alan Türkiye'nin “orta gelir tuzağından çıkması anlamına geliyor.

SANAYİ SON ÇEYREKTE TOPARLANDI

Dünya'dan Naki Bakır'ın haberine göre, üretim yöntemiyle GSYH yi oluşturan faaliyetler incelendiğinde; en stratejik sektör olan sanayide ilk çeyrekteki yüz de 4,1’lik büyümenin ardından gelen ikinci çeyrekteki yüzde 1,5 ve üçüncü çeyrekte de yüz de 2,1’lik küçülmenin ardından son çeyrekte yüzde 1,4 büyü me yaşandı. Ancak sanayi yıllık bazda yüzde 0,5 oranı ile iktisadi faaliyet kolları içinde en düşük büyümeyi kaydetti. Son çeyrek te geçen yılın aynı dönemine göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak; en hızlı büyüme yüzde 8,7 ile inşaat sektöründe gerçek leşti. Deprem konutları yatırımlarının da etkisiyle ilk çeyrekte yüzde 11,3, ikincide yüzde 6,3, üçüncü çeyrekte yüzde 11,1 büyümüş olan inşaat yıllık bazda da yüzde 9,3 ile en hızlı büyüyen iktisadi faaliyet kolu oldu. 2024’ün tümünde finans ve sigorta sektörü yüzde 4,9’la hızlı büyüyen sektörler arasında yer aldı. Yıllık büyüme oranında bu sektörü yüzde 3,9’la tarım, yüzde 3,4’le bilgi ve iletişim, yüz de 3,1’le hizmetler, yüzde 2,4’le gayrimenkul faaliyetleri, yüz de 1,8’le kamu yönetimi, eğitim, sağlık, yüzde 1,4’le mesleki, idari, destek faaliyetleri, yüzde 1,2 ile diğer hizmetler izledi.

HANE HALKI TÜKETİMİ YILLIK YÜZDE 3,7 ARTTI

Tüketim harcamalarının milli gelir büyümesine katkısı 2024 yılında da devam etti. Yerleşik hanehalklarının nihai tüketim harcamaları 2024 yılının dördüncü çeyreğinde önceki yılın aynı çeyreğine göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak yüzde 3,9 arttı. Devletin nihai tüketim harcamaları yüzde 1,6, gayrisafi sabit sermaye oluşumu ise yüzde 6,1 artış kaydetti.

Yılın tümünde ise yerleşik hanehalklarının tüketim harcamalarında yüzde 3,7 artış yaşandı. Söz konusu harcamaların cari fiyatlarla GSYH içindeki payı yüzde 59,2 oldu. Yılın tümünde devletin nihai tüketim harcamaları yüzde 1,2, gayri safi sabit sermaye oluşumu yüzde 3,9 arttı 2024’te net vergi yüzde 7,7 büyürken, net ihracatın bir önceki çeyrekte pozitif olan katkısı son çeyrekte tekrar negatife döndü. 2024 yılında GSYH deflatörü yüzde 58,5 olarak gerçekleşti. İş gücü ödemelerin 2023’ün son çeyreğinde yüzde 29,6 olan, 2024’ün üçüncü çeyreğinde 36,2’ye yükselen milli gelirden aldığı pay son çeyrekte yüzde 35’e geriledi. Ücretli kesimin milli gelirden aldığı payı gösteren söz konusu oran yıllık bazda ise yüzde 32,5’ten yüzde 37,9’a çıktı. Ancak bu durum, 2 milyon kişi dolayındaki EYT li emekliliğinden kaynaklandı. Bu kişilere ödenen kıdem tazminatı, ikramiye vb. işgücü ödemesi sayıldığı için oran yükseldi.

YÜKSEK ENFLASYON DÜŞÜK KUR ETKİSİ

Geçen yıl kişi başına milli gelirde son iki yıldaki yükselişte, bu döneme damgasını vuran yüksek enflasyon ve buna karşılık düşük kur artışı nedeniyle TL’de yaşanan değerlenmenin büyük etkisi bulunuyor. Son iki yılda yaşanan yüksek enflasyona karşılık kur artışlarının düşük kalması, başka deyişle TL’deki reel değerlenme sonucu dolar cinsi milli gelir kâğıt üzerinde hızla büyüyor, bunun ise “fiktif” bir zenginleşme algısı yarattığı belirtiliyor. Gayri safi yurt içi hasıla bir takvim yılında ülkede yaratılan toplam katma değerin parasal karşılığını ifade ediyor. Bunun nüfusa bölünmesi ile kişi başına milli gelir bulunuyor. Son yıllarda nüfus artışının giderek hız kesmesinin de kişi başına gelir artışında kısmi etkisi bulunuyor.

‘YÜKSEK GELİR LİGİ’ NEDİR?

Dünya Bankası, 1987 yılına kadar uzanan bir yönteme dayanarak yaptığı GSYH ölçümü ile belirlediği değerler üzerinden ülkeleri kişi başı milli gelire göre sınıflandırıyor. Bankanın, “Atlas” adı verilen bu metodla yaptığı sınıflandırmada, yüksek gelir kategorisi için geçerli eşik değer, Çin, Japonya, İngiltere, ABD ve Euro Bölgesi’nin GSYH deflatörlerinin ağırlıklı ortalamasına dayanıyor. Buna göre 2023 yılındaki kişi başı geliri 1.145 dolar ve altında olan ülkeler “düşük gelirli”, 1.146- 4 bin 515 dolar arasında olanlar “alt orta”, 4 bin 516-14 bin 5 dolar arasında olanları “üst orta”, 14 bin 5 dolar ve daha yüksek olanlar ise “yüksek gelirli” ülke sayılıyor. 2024’ün göstergesi 1 Temmuz’da belli olacak.

patronlardunyasi.com