Gündem


İstanbul’un Avrupa Yakası’ndan Boğaz’a inmek isterseniz, kullanacağınız birkaç yoldan biri Tarabya Yokuşu, diğeri ise Hacıosman Bayırı’dır. İki yol, Boğaz’ın ağaçlıklarla dolu bir tepesinde kesişir. Tam da bu iki yolun kesiştiği noktada, 30 yıllık dev bir hayalet karşılar sizi. Etrafındaki tel çitler yıkılmış, paslı demirleri görünen, adeta korku filmlerinden fırlamış gibi bir binadır o. Boğaz’ın en güzel yerindedir ama en çirkin binadır. Zaman zaman yangınlar çıkan, üzerinden parçaların yola uçtuğu o bina dün bir kez daha yandı. İşte o binanın öyküsü: 

GÜL İNŞAAT OTEL YAPACAKTI

Uran Holding bünyesindeki Gül İnşaat, 1989 yılında, 27 katlı süper lüks bir otel yapmak için inşaat ruhsatı aldı. Otelin adı Grand Prestij İstanbul olacaktı. Ön balkonlarından Boğaz, arka balkonlarından ise orman manzarası izlenebilecekti. Bir yıl sonra düzenlenen törenle arsaya ilk kazma vuruldu. İnşaat hızla ilerliyordu ancak takvimler 1995’i gösterdiğinde hiç beklenmedik bir gelişme yaşandı. Uran Holding’in sahibi İsmet Uran öldürüldü. Aile içinde de miras kavgası başladı. 

VATANDAŞ DAVA AÇTI, RUHSAT İPTAL EDİLDİ

Miras kavgasından en çok etkilenen de Grand Prestij İstanbul oldu. İnşaat tam 9 yıl boyunca bir durdu, bir devam etti. İşçiler paralarını alamadıkları gerekçesiyle 2004’te işi tamamen bıraktı. Üstelik bir vatandaşın imar planı olmadığı gerekçesiyle açtığı dava sonunda otelin inşaat ruhsatı da iptal edildi.  

İsmet Uran’ın “Rüya gibi otel yapacağım” diyerek başladığı inşaat, zamanda bir hayalete döndü. Kimse bir çivi bile çakmadı, açıkta kalan demirleri paslandı, duvarları çürüdü, kopan parçalar aşağı dökülmeye başladı. 

NE YIKMAK MÜMKÜN NE DE YAPMAK

Ancak ne oteli tamamlamak, ne de yıkmak mümkün değildi. 2016’da, dönemin Sarıyer Belediye Başkan Yardımcısı Gökhan Zeybek, yıkım kararının ancak yeni imar planıyla alınabileceğini, bunun da İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Sarıyer Belediye Meclisi’nden geçmesi gerektiğini söyledi. Danıştay tarafından ruhsat iptal olduğu için, bölgenin planı olmadığını açıklayan Zeybek, “Danıştay tarafından da ruhsat iptali gerçekleştiği için ortada bir cenaze var. Mesele, bu cenazenin o veya bu biçimde kaldırılmasıdır” dedi.

İMAR BARIŞI’NDAN FAYDALANAN TABUTLUK

2019 yılında çıkartılan İmar Barışı, 30 yıldır tamamlanmayı bekleyen otel projesi için umut oldu. Yeniden ruhsat alınınca, otel projesinden vazgeçildiği, binanın rezidans olarak kullanılacağı açıklandı. JW Marriott projesi hızla başladı. Binanın çevresine reklamlar yerleştirildi, dış cephesi camla kaplanmaya başlandı. Ancak 2020 yılında, İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından verilen çürük raporuyla depreme karşı dayanaksız olduğu ortaya çıktı. Bina için yıkım kararı alındı. Sarıyer Belediyesi zabıta ekipleri tarafından binanın iç kısmındaki birçok bölüm balyozlarla kırılmıştı. Yıllardır kaderine terk edildiği için kolonları da çürümeye başlamıştı. 

BİRÇOK DEFA YANDI

Bina boş kaldığı dönemde bir çok kez yangın tehlikesi atlattı. Ancak bunlar, çoğunlukla mekânsız kişilerin çıkarttığı küçük çaplı şeylerdi. JW Marriott projesi başladıktan sonra 6 Eylül 2024’te bir kez daha küçük çaplı bir yangın çıktı. Binadaki son yangın ise dün yaşandı. Sarıyer Belediyesi’nin sökmek için çalışma başlatacağını açıkladığı cam kaplamalar yandı. Yangın itfaiye ekiplerinin kısa süreli müdahalesiyle söndürüldü. Yangının çıkış nedeni de belirlenemedi. 

patronlardunyasi.com