İşte Başaranlar


Yaklaşık 25 yıl önce memleketi Gümüşhane'den ayrılarak ekmek parası kazanmak için Yalova'ya giden çiftçi Hüseyin Zengin (49), 1999 yılındaki Marmara depreminde evini ve iş yerini kaybetti. Ailesiyle 1 yıl çadırda yaşayan, daha sonra memleketine dönmek zorunda kalan Zengin, babadan kalma çorak arazisini işleyerek yeniden yaşama tutundu. 

     İldeki ruhsatlı iki fidan yetiştiricisinden biri olan Zengin, yöreye özgü ve unutulmuş başta elma türleri olmak üzere birçok meyve yetiştirerek, bunların fidanlarıyla kentteki meyve ağacı sayısını artırmayı amaçlıyor. 

     Zengin, AA muhabirine, memleketi Gümüşhane'nin Torul ilçesine bağlı Budak köyünden vatani görevini tamamladıktan sonra ayrılarak ''aş ve iş bulmak için'' Yalova'ya gittiğini anlatarak, ''Orada çeşitli işler yapmaya çalıştım. Eşim Cemile ile tanışıp evlendik. Zamanla bir ev aldık. İş yeri açtık, esnaf olarak çalıştım. Bir yandan da fidan yetiştiriciliği yaptım. Ancak 1999'daki Marmara depremi evimi ve iş yerimi yerle bir etti. Tüm kazanımlarım toprağa gömüldü'' dedi. 

     Depremin ardından 1 yıl çadırda yaşamak zorunda kaldıklarını ifade eden Zengin, ''Baktık ki olacak gibi değil, memlekete dönmeye karar verdik. Çünkü her şeyi tüketmiştik. Gümüşhane'de babadan kalan çorak araziyi işleyerek geçimimi sağlamaya çalıştım. Eşim, kızım ve engelli oğlum da bana yardım etti. Yeniden hayata tutunduk. Sebze yetiştiriciliğinin yanında fidan üretimine başladım. Fidan üreticisi sertifikası aldım ve yetiştirdiğim fidanları pazarlarda sattım'' diye konuştu. 
     
     6 BİN 500 FİDANA YÖRESEL MEYVE AŞISI
     
     Bir süre Gümüşhane yöresinde geçmişte yetişen meyve türlerini araştırdığını, daha sonra bunları yetiştirmeye karar verdiğini dile getiren Zengin, şöyle devam etti: 

     ''Gümüşhane'nin nesli unutulmuş 'zincir armudu, Hacı Hamza armudu, şalgam armudu, meyhane armudu, göbek elması, gelin elması' ile birçok meyve türünü yetiştirmeye çalıştım. Şu anda bir köyde kiraladığım arazide 6 bin 500 adet fidana, yöresel meyve türlerimizin hepsinin aşısını yaptım. Sonbaharda tüm Gümüşhanelilere sunacağım. Çevremdekilere de haber bırakıyorum, bilmediğim yöreye özgü meyve türleri varsa bana bildirsinler, o türleri yeniden yetiştireyim diye. Amacım, adı elma ile özdeşleşen Gümüşhane'de elma ve diğer unutulmuş türleri yeniden canlandırmak.'' 

     Zengin, fidan yetiştiriciliğinin dışarıdan görüldüğü kadar kolay olmadığını vurgulayarak, ''Köyümdeki fidanlığıma baraj gölünden motorla su çekiyorum. Toprak çok bakım istiyor. Eğer özenli yetiştirmezsem bu fidanlar kent ikliminde ağaca dönüşmezler'' dedi. 

     Zengin'in eşi Cemile Zengin ise eşiyle bugüne kadar acıyı da mutluluğu da birlikte yaşadıklarını belirterek, ''Kendisine her türlü desteği veriyorum. Fidanları beraber yetiştiriyoruz. Kavanozda satışı gerekenleri topraktan söküp kavanoza yerleştirerek satılacak duruma getiriyorum. Bazı aşılamaları yapabiliyorum. Fidan dikmeye, budamaya yardım ediyorum. Fidanın yetişmesi için ne gerekiyorsa hepsini ben de öğrendim'' diye konuştu. 

     Gümüşhane Tarım İl Müdürü Hasan Irkın, Hüseyin Zengin'in bitki yetiştirme ruhsatı sahibi olduğunu vurgulayarak, ''İlimizde iki adet ruhsatlı yetiştirici bulunmaktadır. Bunlardan biri de Hüseyin Bey'dir. Kendisinin ilimiz yöresine ait meyveleri yetiştirip satışa sunmasını takdirle karşılıyoruz'' dedi.