Spor


Formula 1 Dünya Şampiyonası’nda 2024 finali yaklaşırken rekabet sadece yarışılan yarışlarda değil, gelecek yıl organizasyona ev sahipliği yapmak isteyen ülkeler arasında da kızışıyor.

Rekabet öyle şiddetlenmiş durumda ki, bu durum kimi zaman sporun kendisinin önüne bile geçebiliyor.

“BAŞBAKANLARDAN VE HÜKÜMETLERDEN ÇAĞRILAR ALIYORUZ”

F1 CEO'su Stefano Domenicali, bir televizyon kanalına verdiği röportajda organizasyona ev sahipliği yapmak isteyen ülkelerin başbakanlarından ve hükümetlerinden çağrılar aldıklarını söyledi.

F1 CEO'su Stefano Domenicali

Ancak takvimdeki yerlerini kaybedebilecek ülkeler için bu durum son derece politik. Belçika Grand Prix'si her yıl ülke ekonomisine tahmini olarak 248 milyon dolar katkı sağlıyor. Bu nedenle, ülkenin başbakanı 2023'ün sonlarında Domenicali'ye sözleşmenin 2025'in ötesine uzatılması için lobi yapmak üzere mektup yazdığında, mesajı açıktı:

“Avrupa, Uzak Doğu ve Amerika/Ortadoğu arasında dengeli bir takvim oluşturmanızın gerekliliği Belçika'nın aleyhine olmayacak.”

KÖRFEZ SERMAYESİ DOMİNE EDİYOR

Öte yandan Tayland ve Güney Kore teklif sundu, Hindistan, Ruanda ve diğer birçok ülke de F1 takviminde yer alabilmek için yatırımlarını artırdı.

Ancak birilerinin kaybetmesi gerekecek... Orta Doğu'nun petrol üreticisi ülkeleri F1'i ekonomik çeşitlilikleri açısından kritik bir öneme sahip görüyor ve bunun için muazzam yatırımlar yapıyorlar.

CNBC'de yer alan habere göre ilk Grand Prix'sini 2009'da düzenleyen Abu Dabi, bunun için 40 milyar dolar harcayarak yapay bir ada inşa etti.  Ada 2023 yılında 34 milyon ziyaretçiyi ağırladı.

Bir başka petrol devi, Suudi Arabistan da Formula 1’i tamamen satın almayı hedeflediğini açıkladı. Körfez ülkesi, bu yıl takvimde yer alabilmek için tam 60 milyon Euro ödedi. Buna, organizasyon için harcanan para dahil değil.

“SADECE YARIŞI DEĞİL, ŞEHİRLERİ DE VİTRİNE ÇIKARTIYOR”

Spor pazarlama ajansı Right Formula'nın CEO'su Robin Fenwick, “Formula 1 yarışı değil, şehri vitrine çıkarıyor” dedi ve ekledi: “Bu da yerel ekonomik etki ve yaratacağı kalıcı miras açısından harika bir şey.”

Monako'yu düşünün. Monte Carlo limanının etrafındaki sokaklar şatafat, ihtişam ve motor yarışlarıyla eşanlamlıdır. Bazı mağazalar dört günde neredeyse üç aylık gelir elde ediyor.

Yine de Monako şu anda Suudi Arabistan'ın bir yarışa ev sahipliği yapmak için ödediğinin yaklaşık üçte birini (20 milyon dolar) ödediğinden, F1 2025 yılında sona erecek olan sözleşmesini uzatmak istemeyebilir.

İSTANBUL PARK’IN DURUMU BELİRSİZLİĞİNİ KORUYOR

2003 yılında temeli atılan ve daha önce 9 kez Formula 1’e ev sahipliği yapan İstanbul Park’ın bu yıl içindeki el değiştirmesi, organizasyon takvimine Türkiye’nin tekrar eklenebileceği umudunu canlandırmıştı.

İstanbul Park için yapılan ihalede Formula 1’in tekrar Türkiye’ye getirilmesi şartının bulunması ve ihaleyi kazanan şirketin patronu Lale Cander’in aynı zamanda Formula 1’in lastik distribütörü Pirelli’nin Türkiye müdürü olması beklentileri yükseltmişti.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da ihale süreciyle ilgili açıklamasında, "2026 yılı itibariyla Formula 1 yarışlarının Türkiye getirmesiyle ilgili kontratlama süreci başlayacak" demişti.  

İhalenin gerçekleşip pistin teslim alınmasının üzerinden geçen zamana rağmen henüz Formula 1’in Türkiye’ye dönüp dönmeyeceği belirsizliğini koruyor.

FORMULA 1’İN GELECEĞİ TARTIŞILIYOR

F1 gelenekçileri ticari odaklanmanın eninde sonunda sporun zararına olacağı görüşünde. Silverstone'un dört günlük tribün biletlerinin 2024 yılında 600 sterline (774 dolar) ulaşmasını sağlayan “dinamik fiyatlandırma” algoritması, aileleri fiyatlandırmaya karşı uyaran F1 efsanesi Lewis Hamilton'ın eleştirilerine neden oldu. Ancak fiyat artışının büyük bir kısmı Grand Prix hafta sonlarının aileler arasında artan popülaritesinden kaynaklanıyor. Miami'de Ed Sheeran ve Silverstone'da Stormzy gibi küresel süperstarların konserleri yarış hafta sonlarına daha geniş bir kitleyi çekerek F1'i ana akıma daha da yaklaştırdı.

Bu modelin savunucuları Las Vegas Grand Prix'sinin uçuşlar, otel rezervasyonları ve restoran gelirleri yoluyla yarattığı 1,2 milyar dolarlık ekonomik değerin yanı sıra F1'in etkinliği düzenlemek için yaptığı altyapı yatırımlarına işaret ediyor.

Büyümeye devam etmek için F1'in, sporun yeni izleyicileri ile çekirdek motor yarışı hayranları arasında dar bir çizgide ilerlemesi gerekecek. Bu sadece taraftarlara hangi yeni deneyimleri sunacakları konusunda değil, aynı zamanda takvimden hangi etkinlikleri çıkaracakları konusunda da dikkatli düşünmeyi gerektiriyor. Beğenin ya da beğenmeyin, F1'in artan ekonomik etkisi, herhangi bir kararın birileri üzerinde önemli bir etkisi olacağı anlamına geliyor.

patronlardunyasi.com