Türkiye'deki "İddaa" ihalesinde, Demirören Holding ve ABD'li şirket Scientific Games ortaklığındaki Şans Girişim avantajlı durumda. Şans Girişim, hasılattan yüzde 0,2 pay almayı teklif ederek Turkcell iştiraki İnteltek ve Yunan Intralot ortaklığının yüzde 0,5'lik teklifini geride bıraktı.
Spor Toto Teşkilat Başkanlığının gerçekleştirdiği ihaleyle ilgili nihai karar ise önümüzdeki günlerde verilecek. Ancak ülkedeki bahis oyunları ve futbol federasyon yönetiminin aynı elde toplanma ihtimali, çıkar çatışması ve etik tartışmalarına yol açtı. Hem futbol federasyonunu hem futbol bahsini o yönetecek
Deutsche Welle’ye konuşan Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi (CAS) hâkimi ve uzman hukukçu Emin Özkurt, ihalenin Demirören Holding'in bulunduğu Şans Girişim'e verilmesi durumunda Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Yıldırım Demirören'e, FIFA Etik Kuralları'nın 26'ncı maddesini ihlal ettiği gerekçesiyle yaptırım uygulanabileceğine dikkat çekti.
3 yıla kadar futbol faaliyetlerinden men
"Bahis, kumar ve benzer aktivitelere müdahillik" başlıklı 26'ncı madde, FIFA Etik Kuralları'na tabi kişilerin, bahis oynatan şirketlerle doğrudan ya da dolaylı yoldan çıkarı olmasını yasaklıyor. Bu maddeyi ihlal edenlere ise asgari 100 bin İsviçre frangı (Yaklaşık 520 bin TL) para cezasının yanı sıra üç yıla kadar futbol faaliyetlerinden men cezası verilmesi öngörülüyor.
TFF'nin statü ve talimatlarında Demirören Holding'in ihaleye girmesini engelleyebilecek net bir düzenleme olmadığını hatırlatan Özkurt, "Fakat bu durum Yıldırım Demirören’in eyleminin uluslararası alanda bir sonuç doğurmayacağı ve FIFA prensipleri açısından sorun oluşturmayacağı anlamına gelmez. TFF, FIFA'ya üye olduğu için FIFA Etik Kuralları bağlayıcı ve geçerlidir. Demirören’in men cezası alması sonucunda ise başkanlığının düşmesi gündeme gelebilir" dedi.
"Bu ihale neticesinde TFF Başkanı kendi kararlarıyla yönlendirdiği ve yönettiği ligler üzerinden yapılacak bahisleri de kontrol eden şirketin patronu hâline gelmiş oluyor" diyen Özkurt, FIFA'nın Demirören'e yaptırım uygulama ihtimali bulunmasına karşın ihalenin sonucuna müdahale etme hakkı olmadığını sözlerine ekledi.
"Odadaki fil"
Demirören Holding, Türkiye'de medyanın büyük bölümünü elinde tuttuğu için ihalenin doğurduğu çıkar çatışmasıyla ilgili tartışmalara ana akım yayın organlarında yer verilmiyor. Başta Demirören Medya Grubu'nda çalışan gazeteciler olmak üzere birçok isim de bu konuda görüş belirtmek istemiyor.
Bariz bir durum olmasına karşın görmezden gelinerek "odadaki fil" muamelesi yapılan konuya dair görüş alabildiğimiz ender gazetecilerden biri Nilay Yılmaz. Demirören Medya Grubu bünyesindeki Fanatik gazetesinde yazan Yılmaz, söz konusu ihalenin "Türk futbolundaki kaosu artıracağı" düşüncesinde.
Yılmaz, "Ülke futbolunu yöneten kişinin, alınan maç skoruna göre kâr elde edecek bahis şirketinin ortağı olması doğru değil. Yasal mevzuatta net şekilde yapamaz yazmıyor, yoruma açık. Ama etik olarak hiç doğru değil. Çünkü bu durum birçok şaibeye de yol açar ve futboldaki kaosu daha da artırmak anlamına gelir" diyor.
BirGün gazetesi yazarı Ali Murat Hamarat da ihalenin Demirören'e verilmesi durumunda "menfaatlerin çatışacağının aşikâr" olduğunu belirterek, "Menfaatler çatıştığı noktada da 'Burada bir sıkıntı var' diyecek basının bir bölümünün de yine aynı ellerde olması hakikaten bir garabeti beraberinde getiriyor" ifadesini kullanıyor. İhalenin sonucunun açıklanmasının ardından Demirören'in büyük bir ihtimalle istifa edeceğini düşünen Hamarat, "Ama etik açıdan bunun böyle olmaması gerekirdi" diye ekliyor.
Fanatik yazarı Yılmaz da Demirören'in TFF başkanlığından istifa etmesi gerektiğini söylerken UEFA'nın ihale süreciyle ilgili takınacağı tavrın belirleyici olacağını savunuyor. Yılmaz, "UEFA'nın tavrı ve yaptırımları önemli. Ben federasyon başkanlığını sürdürmesine izin vereceklerini sanmıyorum" diyor.
UEFA ve FIFA'dan açıklama
Ancak hem UEFA hem de bu kurumun bağlı olduğu FIFA, şu an için herhangi bir adım atmayı planlamıyor. UEFA'dan DW Türkçe'ye yapılan yazılı açıklamada, "Bu konuyla ilgili şu aşamada bir yorumumuz yok" denildi.
FIFA ise Türkiye'deki ihale sürecini izleyip izlemediği yönündeki soru üzerine verdiği yazılı yanıtta, konunun "öncelikli" muhatabının TFF olduğunu belirtmekle yetindi. DW Türkçe'nin, FIFA ve UEFA ilişkilerinden sorumlu yöneticisi Servet Yardımcı'ya konuyla ilgili ulaşma çabası sonuçsuz kaldı. TFF Birinci Başkanvekili olan Yardımcı, aynı zamanda UEFA Yönetim Kurulu üyesi.
FIFA'dan gelen yanıtı yorumlayan uzman hukukçu Özkurt "Bu, talimat ihlalini yapan kişiler kendi eylemlerini denetlesinler demek gibi bir durum" ifadesini kullandı. Özkurt buna karşın, FIFA yönetimi ve FIFA hukuk kurullarının birbirinden bağımsız olduğunu ve ilgili kurulların Türkiye'deki gelişmeler hakkında soruşturma başlatabileceğini belirtti.
DW Türkçe - Cengiz Özbek