Gündem


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kendileri bir vasıf tayin etmemişken kendilerine savcılık görevini verdiklerini belirterek, "Savcı millet adına vardır. İcra makamı millet adına oradadır. Biz de millet adına hakkı aramanın, hakkı savunmanın gayreti içindeyiz. Eğer bu anlamda savcılıksa, evet" dedi.

Erdoğan, AK Parti grup toplantısında yaptığı konuşmada, demokratik siyasetin asli unsurlarının siyasi partiler olduğunu ve bunun Anayasada yer aldığına işaret ederek, "Demokrasiyi kökleştirmenin bir yolu da siyasi parti geleneklerini de kökleştirmektir" diye konuştu.

Birilerinin siyaseti bütünüyle çatışma üzerinden olabileceğini ifade eden Erdoğan, "Oysa siyasetin öz çatışma değildir. Demokratik siyasetin öze medeni anlamda yarışam ve uzlaşmadır. Ama uzlaşma hiç bir zaman yüzde yüz değildir. Demek ki kısmı azamisin üzerinde mutabık konudur. Bunu başarmak durumundayız" diye konuştu.

Erdoğan, pozitif bir rekabet içinde olmanın kendileri için asıl hedef olması gerektiğinin altını çizerek, "Biz siyaseti daha iyi, daha demokratik, daha özgür, daha müreffeh bir toplum arayışının tek mümkün yolu olarak görürüz. Bu yolun tahrip edilmesiin var gücümüzle karşı çıkıyoruz. Geçmişte siyasetin tahrip edilmesine, yıpratılmasın seyirci kalan siyasi aktörlerin nasıl kendi sonlarını hazırladıklarını, millet tarafından nasıl tasfiye edildiklerini hep birlikte gördük. Bu siyasetin yıpratılmasına sessiz kalan hatta buna destek veren siyasileri de aynı akıbet beklemektedir. Bundan kaçmak mümkün değildedir" şeklinde konuştu.

Erdoğan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve parti sözcülerinin son günlerdeki gayretkeşliğini tarihin kaydettiğine dikkat çekerek, konuşmasına şöyle devam etti: "Millet bunları da kaydediyor. Hukuki süreç henüz işlerken, demokratik siyasi sürece darbe vurma iddiasıyla oluşturulan illegal yapılanmaların avukatlığına soyunmak, ancak demokratik hukuk devleti anlayışına inancı zayıf olan bir siyasi anlayışın kalkışabileceğini iştir. Bu tür siyasetçiler ve böyle siyaset tarzının siyasete verdiği zararı, demokrasiye verdiği zararı, hukuka verdiği zararı her halde başka kimse vermez.

BİZ SAVCIYIZ

İktidarı yıpratmak uğruna bindiği dalı kesen, içinde bulunduğu gemiyi batırmaya çalışan siyasetçi kimliği, soruyorum bu millete ne verebilir. Bu millete verebileceği bir şey var mı? Demokrasi, hukuk devleti, anayasal düzen hepimiz olmazsa olmaz varlık zeminidir. Bu noktada bizler ekranlarında başında izleyen milletimizle aynı çizgideyiz. Milletimizin bunu yakından takip ediyor, izliyor değerlendirmesini buna göre yapıyor. Çünkü kim kimlerin avukatlağına soyunmuş veya kimler kimlerin avukatlığına soyunmış, çok önemli. Biz kendimize hiç bir vasıf tayin etmemişken bizede savcılık görevini onlar veriyor. Çok da güzel bir bişi. Niye ? Savcı millet adına vardır. İcra makamı millet adına oradıdır. Bizde millet adına hakkı aramanın, hakkı savunmanın gayreti içindeyiz. Eğer bu anlamda savcılıksa evet biz savcıyız".