İsrail'in Gazze Şeridi ve Lübnan'a yönelik saldırılarına tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "vadedilmiş topraklar" hezeyanının varacağı yerin büyük bir hüsran ve hezimet olacağını ifade etti. "İsrail bir siyonist terör örgütüdür." diyen Erdoğan, "Bu vahşet, Batılı ülkelerin güçlü desteğiyle işlenmektedir. Sahne önünde ateşkesten bahsedenler, sahne arkasında İsrail'e her türlü silah, mühimmat ve istihbarat desteğini vermeye devam ediyor." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Grup Toplantısı'nda yaptığı açıklamada, 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'nde binlerce masum insanı katleden ve şimdi de gözünü Lübnan'a diken katil İsrail'in insanlık dışı saldırılarına tepki gösterdi. Savaşın diğer ülkelere yayılma tehlikesinin ve bölgesel çatışma riskinin büyüdüğüne dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hemen her gün yeni bir eşiğin aşıldığı bu gerilimi çok yakından takip ediyor, tüm tedbirleri alıyoruz." dedi.
Erdoğan, İsrail'in vadedilmiş topraklar" hezeyanının varacağı yerin büyük bir hüsran ve hezimet olacağını belirterek, "Netanyahu ve cinayet şebekesi ham hayaller görmekte ve çok tehlikeli maceralara atılmaktadır. Nihai hedefin neresi olduğunu çok net görebiliyoruz." dedi.
Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar:
"Aziz milletvekillerim, değerli yol arkadaşlarım sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Yeni yasama döneminin bu ilk grup toplantısında sizlerle beraber olmaktan büyük bahtiyarlık duyuyorum. Her birinize ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum. Sizlere gönülden teşekkür ediyorum. Grup toplantımıza ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum.
TBMM'ye siyasi partilere, bütün milletvekili arkadaşlarımıza yeni yasama yılında tekrar başarılar temenni ediyorum. Sözlerimin hemen başında, büyük bir sel felaketiyle sarsılan Bosna Hersek halkına geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Felaket haberini alır almaz AFAD, Kızılay ve TİKA'yı hemen harekete geçirdik. Maddi zarara uğrayan kardeşlerimizin yaralarını sarmak için elimizden geleni yaptık, yapıyoruz.
Ulaştırma bakanımız, durumu yerinde incelemek üzere bölgeye hareket etti. Bosnalı kardeşlerimizi yalnız bırakmayacağız. Merhum Aliya'nın bizlere bıraktığı emanete sahip çıkmayı sürdüreceğiz.
Rahmetli Erbakan hocamızın yol arkadaşı Recai Kutan ağabeyi de burada rahmetle yad ediyorum. Her zaman hayırla anılacaktır. Bizde kendisini her zaman şükranla yad edeceğiz."SIRTINI DAĞA YASLAYANLARA YER YOK"
Dün 6-8 Ekim olaylarının 10. yıl dönümüydü. Kobani bahanesiyle kışkırtılan bu menfur olaylarda 2 emniyet görevlimiz şehit oldu. 35 kişi hayatını kaybetti. 761 insanımızda yaralandı. Olaylar sonucunda çok sayıda ev, iş yeri, okul, kütüphane ve kültür merkezi zarar gördü. İhtiyaç sahiplerine kurban eti dağıtırken katledilen Yasin Börü ve arkadaşlarına yapılan canilikleri unutamayız. 6-8 Ekim olaylarında rolü olanlar mahkemelerde hesbaını vermiş, cezaya çarptırılmıştır.
O dönem emperyalistlerin bölgesel planlarına alet olanlar bu olaylarla yüzleşme cesaretlerini hala gösteremedi. 6-8 Ekim olaylarına oy uğruna şaşı bakan dönemin CHP yönetimi henüz nedamet göstermedi.
Şiddete ve teröre asla yer olmadığını herkesin anlaması gerekiyor. Bir elinde silah olarak siyaset yapılmaz. Sırtına dağa yaslayan terör siyasetinde Türkiye Yüzyılı'nda yer yoktur.
Sayın Devlet Bahçeli'nin dün yaptığı açıklamaları takdirle karşılıyor, 85 milyonun kardeşliği açısından değerli buluyoruz. Beklentimiz, hiçbir ayrım yapmadan meclisteki tüm siyasi partilerin de bu yaklaşımla hareket etmesidir."NİHAİ HEDEFİN NERESİ OLDUĞUNU ÇOK NET GÖREBİLİYORUZ"
7 Ekim'de İsrail'in Gazze'ye başlattığı saldırıların birinci yıl dönümünü geride bıraktık. Gazze, Batı Şeria ve Lübnan'daki katliamlarda 50 bin kişi hayatını kaybetti. Gün geçtikçe katliamın maddi ve manevi faturası kabarıyor. Savaşın diğer ülkelere yayılma tehlikesi büyüyor. Bölgesel çatışma riski hiç olmadığı kadar yükseldi. Hemen her gün yeni bir eşiğin aşıldığı bu gerilimi çok yakından takip ediyor, tüm tedbirleri alıyoruz. Ülkemizi şimdiye kadar bölgesel gerilimlerden uzak tuttuk. Aynı tutumumuzu bugün de muhafaza ediyoruz. Netanyahu ve cinayet şebekesi ham hayaller görmekte ve çok tehlikeli maceralara atılmaktadır. Nihai hedefin neresi olduğunu çok net görebiliyoruz.
ÖZGÜR ÖZEL'E TEPKİ: DAHA OLGUN BİR TAVIR BEKLERDİK
Toplantı sonrası CHP Genel Başkanı'nın yaptığı açıklamaları esefle karşıladık. Tüm bölge ateş çemberinden geçiyor, Sayın Özel'den daha olgun bir tavır beklerdik. Varsın onlar hayal dünyalarında yaşamaya devam etsin, biz Türkiye'nin güvenliğinden taviz vermemeye devam edeceğiz.
"İSRAİL SİYONİST BİR TERÖR ÖRGÜTÜDÜR"Vadedilmiş topraklar hezeyanının varacağı yer büyük bir hüsran ve hezimet olacaktır. Bir yıl önce İsrail'in devlet olmak ile terör örgütü olmak arasında bir tercihle karşı karşıya olduğunu ifade etmiştim. İsrail bir siyonist terör örgütüdür.
Bu vahşet, Batılı ülkelerin güçlü desteğiyle işlenmektedir. Sahne önünde ateşkesten bahsedenler, sahne arkasında İsrail'e her türlü silah, mühimmat ve istihbarat desteğini vermeye devam ediyor. Hepsi birbiriyle aynı... Gazze Kasabı Siyonist Netanyahu'nun ABD Kongresi'ne davet edilmesi ve dakikalarca alkışlanması bunun en net örneğidir. Tarih bu kara tabloyu asla unutmayacaktır.
Bu süreçte tarihin doğru tarafından olanlar da oldu. Onlarla her zaman birlikte yürüyeceğiz. Vicdan sahibi üniversiteli gençleri yürekten tebrik ediyorum.
İsrail'in saldırılarında şehit düşen Filistinli ve Lübnanlı kardeşlerimizi rahmetle yad ediyorum. Tek başımıza kalsak dahi asil duruşumuzu asla bozmayacağız. Zalimler karşısında susmayacağız. Filistinli ve Lübnanlı kardeşlerimize buradan dayanışma mesajlarımızı gönderiyor, her zaman yanlarında olacağımızı gösteriyoruz. İnsani yardımlarımızı daha da artıracağız.
"ÜLKEMİZE VE MİLLETİMİZE HİZMET MÜCADELESİ VERİYORUZ"
AK Parti'yi kurduğumuz günden itibaren, ülkemize ve milletimize hizmet mücadelesi veriyoruz. Türkiye'nin sorunlarını çözmek, ülkemizde ekonomiyi, demokrasiyi ve kardeşliği büyütmek için canla başla gayret sarf ediyoruz. Tarih boyunca Türk devletlerini güçlü yapan husus, bu ilkelere olan bağlılıktır. 14 Ağustos 2001'de AK Parti'yi kurarken, partimizin ismini bile bu ilkelere göre belirlerken, milletimize güvenliği, ekonomik kalkınmayı en üst seviyeye çıkarma sözü verdik. Elbette bizim dönemimizde de bu başlıkların hayata geçirilmesinde kimi eksiklikler, yanlışlıklar yaşanmış olabilir.
Biz her zaman kendi iç muhasebemizi cesaretle yapan, nerede eksiklik varsa üzerine kararlılıkla giden bir kadroyuz.
"SIKINTILARI ÇÖZME YOLUNDA ÖNEMLİ MESAFE KAT ETTİ"
Siyaset kurumunun asli görevi de zamanla ortaya çıkan yeni meselelere çözüm bulmaktır. Son dönemde yaşanan kimi cinayetler ve müessif hadiseler üzülerek görüyoruz ki, milletimizin kendini güvende hissetme ve adaletin tecellisi konusunda tereddüde düşmesine sebebiyet vermiştir. Ülkemizin 2018 yılından beri küresel siyasi gerilimlerin, Kovid salgınının yol açtığı çok boyutlu krizlerin ve bölgemizde süregelen çatışmaların etkisiyle yaşadığı ekonomik sıkıntılar da bu tablonun bir parçasıdır. Milletin ülkeyi yönetme sorumluluğu yüklediği cumhurbaşkanı olarak, kabinesiyle, meclis gurubuyla, parti yönetimiyle karşımızdaki bu fotoğrafı doğru okumak ve gereken tedbirleri almak en başta gelen vazifemizdir. Uyguladığımız ekonomi programıyla 6 yılın birikimi olan sıkıntıları çözme yolunda önemli mesafe kat ettik. İnşallah sene başından itibaren rahatlama, insanımızın günlük hayatına da net bir şekilde yansımaya başlayacaktır.
"SUÇLULULARIN TUTUKLANMASI KOLAYLAŞTIRILACAK
Kriminal tiplerin elini kolunu allayarak dolaşması bizi de rahatsız ediyor. Bu olayları enine boyuna değerlendirdik. Bu çerçevede bazı önemli adımlar atma kararı aldık. İnsanlarımızın hayatını güvenle sürdürmesini sağlamak için ne gerekiyorsa yapacağız. Emniyet Teşkilatında zafiyet varsa neşteri vuracağız. Adalet sistemimizde yanlışlık varsa neşteri vurup onu da çözüme kavuşturacağız.
Medyada ve sosyal medyada suça teşvik etmede sorun varsa gerekli müdahalede bulunacağız. Nerede boşluk varsa hal yoluna koyacağız.
İki adım atmayı planlıyoruz. Yargı erkini güçlendirmek amacıyla Adalet Bakanlığı'nda kurulan bir birim bunlarla ilgili gerekli incelemeleri yaptıktan sonra savcıların ve hakimlerin dikkatine sunacaktır.
Bunlar;1- Kurumsal düzenlemeye
2- Seri suç işleyen tutuklanabilmesinin kolaylaştırılmasına yöneliktir.
Suçluluların tutuklanması kolaylaştırılacak. Onlarca suç kaydı olanlar serbest dolaşamayacak.
Burada artık iyice kontrolden çıkan bir riske de dikkat çekmek istiyorum. Medya organlarımız son dönemde reyting uğruna son derece yanlış bir yayın politikası izlemeye başladı. Habercilik adına; mağdurlar tekrar mağdur ediliyor. Cinayet vakaları, ailelerin özellikle televizyon izlediği saatlerde detaylıca anlatılıyor. Meselenin sosyal öğrenme boyutu gözardı ediliyor. Buna rıza göstermemiz söz konusu olamaz. Basınımız ve medyamız elbette özgür olmalıdır. Ama bu toplumsal olaylarda sorumlu yayın yapmaya mani değildir.
"KADININ STATÜSÜNÜN GÜÇLENDİRİLMESİNDE ELİMİZE SU DÖKECEK KİMSE DE YOK"
Kadın politikalarında her zaman en hayırlı olanı hayata geçirmeye çalıştık. Kadının ekonomik ve sosyal statüsünü güçlendirmenin gayretinde olduk. Kadın hakları konusunda bize ders verecek hiçbir muhalefet partisi yoktur. Kadının statüsünün güçlendirilmesinde elimize su dökecek kimse de yoktur.
Kardeşlerinin yemin törenini katılamayan ablalar, bizim hak ve özgürlük konusunda neler yaptığımızı çok iyi biliyor. Sırf başındaki örtüden dolayı bu meclis çatısı altında; siyasi parti genel başkanları tarafından had bildirilen kadın siyasetçiler, bu konuda nereye geldiğimizi çok iyi biliyor."ÖZEL, RAKI REKLAMI YAPMAKTAN VAZGEÇ"
Sayın Özel belki bilmiyor olabilir, bir aşağılama ifadesi olarak kullandığı kahvedeki vatandaşlarımız şu hakikati çok iyi bilir, tüm dünyadaki kadına şiddetin en önemli sebeplerinden alkol ve madde bağımlılığıdır. Kadını, çocuğu ve aileyi mahveden, şiddetin en başında alkol geliyor. CHP Genel Başkanı Sayın Özel'e şunu tavsiye ediyorum, kadına yönelik şiddetle ilgili iki eli havada katkı sunmak istiyorsan, önce rakı reklamı yapmaktan vazgeç. Şiddet uygulayanların 3'te biri alkol ve madde bağımlısı."
patronlardunyasi.com