AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ekonominin aktörlerinin geleceği daha net görmeye ve daha somut adımlar atabilmeye başladığını belirterek, ''Bugün artık, öyle birkaç sene değil, 20-30 yıl sonrasına ilişkin gönül rahatlığıyla kararlar alınabilmekte ve uygulamaya konulabilmektedir'' dedi.
Partisinin TBMM grup toplantısında konuşan Erdoğan, millete bir müjde vermek istediğini; kamuoyunda ''Mortgage Yasası'' olarak bilinen taksitle konut satışına ilişkin düzenlemenin, ''çalışmalarda sarkma olmaması halinde'' bu hafta Genel Kurulda görüşüleceğini ifade etti. Yıllar boyu çalışıp didinen, emek sarfeden, başını sokabileceği bir yuvaya sahibi olmak isteyen vatandaşların, bu yasayla artık hayallerini gerçekleştirmeye çok daha fazla yaklaşmış olacağını söyleyen Erdoğan, gelişmiş ülkelerde neredeyse 200 yıldır uygulanan sistemin altyapı hazırlıkları yapılarak, yasal zemini oluşturularak, Türkiye'de de uygulamaya geçileceğini kaydetti. Bu düzenlemeyle artık vatandaşların kira öder gibi, taksit ödeyerek ev sahibi olma imkanına kavuşacağını vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:
''Türkiye ekonomisi, geride bıraktığımız 4 yıl içinde çok önemli bir mesafe katetmiştir. Her şeyden önce ekonominin tüm aktörleri, muhatapları, artık geleceği daha net olarak görmeye ve geleceğe ilişkin daha somut adımlar atabilmeye başlamıştır. Bugün artık, öyle birkaç sene değil, 20-30 yıl sonrasına ilişkin gönül rahatlığıyla kararlar alınabilmekte ve uygulamaya konulabilmektedir. İstikrarın, güven ortamının tek partili iktidarın, AK Parti itibarının Türkiye'ye sağladığı, Türkiye'ye getirdiği imkan budur.''
''BIRAKIN 10 YILI...''
''Mortgage''ın, kendi iktidarlarına kadar telaffuz bile edilemediğini kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti: ''Pamuk ipliğiyle birbirine bağlı zayıf koalisyon hükümetleri acaba kaç gün daha ayakta kalabilecek diye düşünülen bir ortamda, uzun vadeli hesaplar nasıl yapılabilir? Bu yapılamadığı içindir ki bu tür sisteme geçilememiştir. Kan uyuşmazlığı aşikar olan koalisyonlara ne kadar güvenebilirsiniz? Bundan dolayı bu adımlar atılamadı. Ekonominin bırakın 10 yılı, 10 günü bile tahmin edilemiyordu.
Akşam yatıyordun bir başka, sabah kalkıyordun bir başka... Enflasyon ne olacak, bankalar sağlam mı yoksa batacak mı, siyasi iktidarlar kalıcı mı gidici mi? Düşünün; şurada çok partili siyasi hayata geçtiğimizden beri bir iktidarın dönemi ortalama 16 aydır. Buna kim güvenir? Ne içeride, ne dışarıda...Ekonomik kararlar uygulanacak mı yoksa bir noktada cayılacak mı? Bu ve benzeri bir çok belirsizlik vardı. Çok şükür bunların tamamı, bütün bu belirsizlik ortamı artık tarihe karışmıştır. Türkiye, artık zemine daha çok sağlam basmakta, sağlıklı bir yolda ilerlemekte. Geleceğe ilişkin bugünden büyük planlar yapmaktadır.''
KONUT SEKTÖRÜNDE HAREKETLİLİK...
Başbakan Erdoğan, Konut Finansmanı Sistemine İlişkin Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısıyla, finansal ve konut sektöründe hareketlilik başlayacağını söyledi. Kaçak yapılaşma, niteliksiz konut üretimi, plansız kentleşme ve yüksek kiraların halkın en önemli sorunlarından olduğunu dile getiren Erdoğan, bu yasayla bu olumsuzlukların da önüne geçileceğini kaydetti.
Erdoğan, yasanın, planlı kentleşmeye katkıda bulunacağını ve gayrimenkul sektörünü kayıt altına alacağını ifade etti. Konut sektörünün canlanmasıyla 250'yi aşkın alt sektörün de hareketleneceğini ve bunun da işsizlik sorununun çözümüne katkıda bulunacağını belirten Erdoğan, ''Artık ülkemizde gecekondu, kaçak yapı mantığı tarihe karışacaktır'' dedi. Başbakan Erdoğan, TOKİ ile planlı bir konut dönemini gerçekleştirdiklerini ifade ederek, bu sistemle, vatandaşın yanlış yollardan vazgeçeceğini söyledi.
220 BİN KONUT İNŞASI
TOKİ'nin, 120 bini sahiplerine teslim edilen, 220 bin konut inşası bulunduğunu kaydeden Erdoğan, konutların 10-20 yıl vadeyle verildiğini ve sosyal alanlarıyla birlikte teslim edildiğini bildirdi. Erdoğan, ''Bunlar dün konuşulan şeyler değildi, Türkiye'nin ufkunda bunlar yoktu ama AK Parti iktidarıyla bunlar Türkiye'nin ufkuna girdi, yerleşti'' diye konuştu. Türkiye'nin 81 ilde 600'ün üzerinde konut inşası bulunduğunu, hastaneler, okullar ve sağlık ocakları yaptıklarını ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
''Artık vatandaşlar, servis ücreti vermek suretiyle çocuğunu okula gönderme durumundan yavaş yavaş kurtuluyor. Belki de onun servise ödeyeceği ücret, TOKİ'ye ödeyeceği taksidinin yarısı kadar. TOKİ'ye ödeyeceği ücretle bu işi çözmüş oluyor. Böylece konut sahibi olacak, 1.5 yılda konutuna giriyor ve kendi konutunda gururla, onurla oturuyor. Bütün o konut sahipleri iktidarımıza şükranlarını bildiriyor, teşekkür ediyor, 'Allah sizden razı olsun, bizi konut sahibi yaptın' diyor.''
PARTİLİLERİN SEVGİ GÖSTERİSİ
Erdoğan'ın bu sözleri üzerine partililer de ''Allah senden de razı olsun Sayın Başbakanım'' diye bağırarak, sevgi gösterisinde bulundu. Başbakan Erdoğan ise grup toplantısını izleyen Çok sayıda Erzurumlu vatandaşa hitaben, ''Dadaşların sesi farklı çıkıyor'' dedi. Mortgage sistemine ilişkin yasa tasarısının diğer toplu konut projelerinden farklı olduğunu belirten Erdoğan, bu sisteme göre vatandaşın, konutunu istediği yerden alabileceğini kaydetti.
Erdoğan, konutların fiyatının artmasını önlemek amacıyla inşası devam eden konutlar ile bu konutların alınmasında kullanılan kredileri bu kapsama aldıklarını dile getirerek, konut kredilerinin hem sabit hem de değişken faizli olacağını söyledi. vergi kanunlarında yapılan değişikliklerle de sistemin üzerindeki maliyetlerin azaltılması ve sistemin işleyişinin gerektirdiği faaliyetlerin yürütülmesi sırasında ortaya ek vergilerin çıkmasının engellendiğini belirten Erdoğan, yasa tasarısının hazırlanmasında başta Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener olmak üzere, emeği geçenlere teşekkür etti.
İSRAİL'E HARAMÜŞERİF UYARISI
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kudüs'te bulunan Haremi Şerif'teki tarihi köprünün “kullanılamaz” hale geldiği gerekçesiyle kazı çalışması başlatan İsrail'den, Kudüs'te Müslümanlara ait dini mekanların korunmasına ilişkin anlaşmalara uymasını istedi. Erdoğan, ”(Ben yaptım oldu) şeklinde bir politika izlemeye hiç kimsenin hakkı yoktur, olamaz” dedi.
Başbakan Erdoğan, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, Bakanlar Kurulundan dün geçen, elektronik ortamda işlenen suçların önlenmesiyle ilgili 2 kanunda değişiklik yapılması hakkındaki kanun tasarısıyla ilgili bilgi verdi.
Tasarının, gençliğin korunması açısından önemli düzenlemeleri içerdiğini ifade eden Erdoğan, dünyada yaşanan başdöndürücü bir değişime tanıklık ettiklerini söyledi. Bu değişime kayıtsız kalınamayacağını dile getiren Erdoğan, hızlı değişim çağının en belirgin özelliğinin, bilginin serbest dolaşımı olduğunu kaydetti.
“AHLAKİ DÜNYAMIZI TEHDİT EDEN BİLGİ KİRLİLİĞİDİR”
Erdoğan, bu değişimin, bazı fırsatlarla birlikte sayısız tehlikeyi de beraberinde getirdiğini vurgulayarak, “Bunlardan ilki, çevre kirliliği ve küresel ısınma gibi maddi sonuçları olan tehlikelerdir. İkincisi ve en önemlisi manevi tahribata yol açan, ahlaki dünyamızı tehdit eden bilgi kirliliğidir” diye konuştu. Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
“Bilgi çağının en önemli aracı olan internet, doğruluğu ve amacına uygun kullanılmadığı takdirde aynen bir katil, bir cani elinde bıçak neyse o tesiri gösterir. Bir doktorun elinde neşter neyse, doğru kullanıldığı taktirde de o neticeyi gösterir. İyi ile kötü, güzel ile çirkin, doğru ile yanlış, birbirine karışmış vaziyette ışık hızıyla dünyayı dolaşıyor. Nasıl ki hava kirliliği insanlarımızın ciğerlerini tehdit ediyorsa ve bundan en önce aydınlık geleceğimizin teminatı olarak gördüğümüz gençlerimiz etkileniyorsa, aynı şekilde sözkonusu bilgi kirliliği de gençlerimizin zihinlerini, ruhlarını etkisi altına alabilmektedir.
Bunun neticesi olarak da gazetelerde her gün bir yenisi gördüğümüz, millet olarak hiç alışık olmadığımız ve alışmak da istemediğimiz bazı suçlar işlenmektedir, buna uygun zemin bulunabilmektedir. Şunu unutmamalıyız; gençlerimiz sosyal hayatımızın ön saflarında yer almaktadır. Güzel ve çirkin her türlü etkiye açık olan gençliğimizi bilgi kirliliğinin ve sanal suç zemininin olumsuz etkilerinden korumak hayati bir önem taşımaktadır. İnternet üzerinden gençlerin, vatandaşların suça teşvik edilmesi, kanunsuzluğa alet edilmeye çalışılması, zihinsel, ruhsal ve bedensel açıdan kötü etkilenebilecekleri yönlendirmelere maruz bırakılması hiç bir devletin görmezden gelebileceği, sessiz kalabileceği bir durum değildir.”
Erdoğan, yasa tasarısıyla aileyi, çocukları ve gençleri; internet dahil, elektronik iletişim araçlarının suistimal edilmesi suretiyle, kötü alışkanlıkları teşvik eden yayınların içeriklerinden korumayı ve gerekli tedbirleri almayı amaçladıklarını söyledi.
İSRAİL'İN HAREMİ ŞERİF'TEKİ KAZI ÇALIŞMASI
Başbakan Erdoğan, konuşmasında, İsrail'in Haremi Şerif'teki tarihi köprünün kullanılamaz hale geldiği gerekçesiyle başlattığı kazı çalışmasına da değindi.
İsrail'in geçmişte de bu tür girişimleri olduğunu, 1996'da Haremi Şerif'in yakınında tünel inşasına başladığını ve sonrasında çıkan olaylarda çok sayıda Filistinlinin hayatını kaybettiğini anımsatan Erdoğan, 2000'de de Ariel Şaron'un Mescid-i Aksa'ya girmek istemesiyle 2. intifadanın başladığını hatırlattı.
“BU GİRİŞİM ANLAMLIDIR”
“Bugün, El-Fetih ve Hamas arasında ulusal birlik hükümeti kurulmasına karar verildiği anda böyle bir girişimde bulunulması anlamlıdır” diyen Erdoğan, gerilimi tırmandıran bu girişim karşısında İsrail Hükümetine yönelik olarak şu değerlendirmelerde bulundu:
“Haremi Şerif, Müslümanların en kutsal mekanları arasındadır. Buraya yönelik her türlü girişim İslam dünyasının haklı tepkisi ve hassasiyetiyle karşılaşacaktır. Ortada, Kudüs'te Müslümanlara ait dini mekanların korunmasına ilişkin anlaşmalar, düzenlemeler var. İsrail bu anlaşmalara uymak zorundadır. 3 büyük dinin de kutsal mekanlarının yer aldığı Kudüs'te 'ben yaptım oldu' şeklinde bir politika izlemeye hiç kimsenin hakkı yoktur, olamaz. İsrail Hükümeti, tek taraflı ve kaygı uyandıracak şekilde girişimlerde bulunmamalıdır. Eski Kudüs bölgesinde yapacağı her türlü girişimde uzlaşmaya ve her kesimin onayına başvurmalıdır. İsrail'in bölgenin kutsallığına saygı gösteren ve gerilimin daha fazla tırmanmasına mahal vermeyecek bir hareket tarzı benimsemesini bekliyoruz. Barış sürecinin canlandırılması yolunda yeni fırsat pencerelerinin açıldığını düşündüğümüz bir dönemde, bu olayların yaşanmasından rahatsızız, üzüntü duyuyoruz.”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bu düşünceleri, Dışişleri Bakanlığının İsrail'li yetkililere aktardığını, kendisinin de 15 Şubat Perşembe günü Türkiye'ye gelecek olan İsrail Başbakanı Ehud Olmert'e Türkiye'nin bu konudaki hassasiyetlerini aktaracağını söyledi.
Konuşmasının ardından Başbakan Erdoğan'a, bir çok ilden gelen partililer çeşitli hediyeler sundu. 2011 Dünya Üniversite Kış Olimpiyatlarını düzenleyecek olan Erzurum'dan gelen heyet, kayak takımı ile Palandöken Kayak Merkezinin maketini; Yalova'dan gelen heyet ise Yalovaspor'un kaşkolu ile formasını Erdoğan'a hediye etti.