Gündem


Murat KAYA

#video_8978212#

Astsubaylar, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) ana omurgasını oluşturuyor ve hizmetleriyle, bu kuruma çok büyük katkılar sunuyor. 

Orduda en önemli görevleri üstlenen, sorumluluk alan, savaşta en ön safta bulunan ve yaralanma ya da şehit olmalarıyla gündeme gelebilen astsubaylar, ordunun yükünü taşımalarına rağmen aldıkları maaşların subayların maaşlarından çok daha düşük olmasından yakınıyor. Astsubaylar ayrıca emeklilikte de üst rütbelilere oranla da az maaş almaları, başka işlerde çalışmak zorunda bırakılmaları ve subaylara tanınan haklardan yararlandırılmamaları nedeniyle, siyasilerden haklarının korunmasına ilişkin yasal düzenlemeler bekliyor. 

Bütün bu beklenti, emekli astsubayların bir araya gelerek oluşturdukları Astsubay İnisiyatif Hareketi ve Çalıştay Grubu’nca, gerek eylemlerle, gerek mitinglerle ve gerekse de yürüyüşlerle dile getiriliyor. 

Emekli Kıdemli Astsubay Levent Ulucan’ın başkanlığında oluşturulan Çalıştay Grubu; emekli astsubaylar Nevzat Yüksel, Fahrettin Bağrı, Ergün Erdoğan ve akademik katkılar sunan Dr. Fatih Çam’ın organizasyonlarıyla Türkiye’de emekli olan tüm astsubayların sesi olma mücadelesi veriyor. 

TARİHTE İLK KEZ MSB’Yİ PROTESTO ETTİLER

Astsubay İnisiyatif Hareketi ve Çalıştay Grubu, meslektaşlarının sesini kamuoyuna duyurmak ve beklenilen düzenlemelerin yapılması için bu yıl birçok aktif eylemde bulundu. 

Ankara Ulus’ta 27 Ocak 2024’te bir mitingi düzenlendi ve bu mitingde emekli astsubaylar tarihinde ilk kez Milli Savunma Bakanlığı’nı (MSB) protesto etti.

Aynı emekliler bu yılın şubat ayında ise 785 dilekçeyi MSB’ye sunarak, haklarının düzenlenmesi talebinde bulundu. 2 Mart’ta bu kez İzmir’de bir araya gelen hak arayışındaki 27 bin emekli astsubay, Gündoğdu meydanında seslerini ilgililere duyurmak istedi. 

İSTANBUL’DA 52 BİN KİŞİLİK MİTİNGTEN SONRA YENİ EYLEM: YÜRÜYÜŞ

Emekli astsubaylar 16 Mart’ta İstanbul’da 52 bin kişinin katılımıyla düzenlenen mitingden sonra  yeni bir eyleme başladı. Onlar, 19 gün sürecek bir yürüyüşle, seslerinin en üst makamlarca duyulmasını sağlamaya çalışacak.

On binlerce emekli astsubayı temsil eden, onların sesi olan Çalıştay Grubu üyesi Cafer Demir, Fatih Kozan ve Levent Keleş; 29 Eylül’de, onlar için simge bir isim olan 15 Temmuz darbe kalkışması şehidi Astsubay Ömer Halisdemir’in Niğde’deki kabrinden yürümeye başladı. 

Toplam 427 kilometrelik mesafede yapılması planlanan yürüyüş, Ankara Anıtkabir’de bitecek ve geniş katılım sağlanacak bu noktada yürüyüşü yapan emekli astsubaylarca basın bildirisi okunacak. 

Maaş bağlama oranının yükseltilmesi, tazminat haklarının verilmesi, 2022’de söz verilen ancak seçimden sonra kadük bırakılan sözlerin yerine getirilmesi, iyileştirme olarak 10 bin puan talebinin karşılanması amacıyla düzenlenen “astsubaylığa saygı” yürüyüşüne; varılacak duraklarda katılım olacak. Varılan her noktada emekli astsubaylar, bir araya geldikleri eylem yürüyüşçüsü emekli astsubaylarla bir süre birlikte yürüyecek. 

OKUNACAK O BİLDİRİDE ŞEHİT ÖMER HALİSDEMİR DETAYI

Yürüyüşün, astsubaylar için çok anlamlı olan 17 Ekim Dünya Astsubaylar Günü’nde bitmesi planlanıyor. 
Ankara’da son bulacak yürüyüşten sonra yürüyüşçülerden Cafer Demir, Emekli Hava Astsubay Kıdemli Başçavuş Levent Ulucan’ın yazdığı bir basın bildirisini okuyacak. 

Tüm şehitlerin rahmetle anılacağı, gazilerin de minnet ve saygıyla selamlanacağı bildiride, Astsubay Ömer Halisdemir’e yönelik; şu ifadeler kullanılacak:

“Ömer Halisdemir meslektaşıma belki daha önce de mezarı başında söyleyenler olmuştur. Bir kere de ben söylemek isterim. Sen mertçe, erkekçe, yiğitçe onlarca kahpenin üzerine öleceğini bile bile yürürken kendi karargahındaki personel tarafından boynuna kemer dolananlar bakan oldu, milletvekili oldu. Utandılar mı? Elbette hayır! Bir çok şeyden utanmadıkları gibi utanmadılar. Senin gibi, her astsubay gibi, yıllarca kahpe pusuların, hainlerin, ölümün üzerine yürüdük. Yıllarca bize ‘git ve öl’ diyenler, ‘biz aileyiz’ diyenler iş adalete, iş hakka-hukuka gelince kör ve sağırı oynadılar. Söz verdiler unuttular. Utandılar mı, elbette hayır! Her birimiz Ömer Halisdemir’iz.”

“YOLLARA DÜŞMEMİZE SEBEP OLANLAR UTANIRLAR MI, ELBETTE HAYIR”

Söz konusu bildiride, MSB yetkilileri ve bu duruma düşmelerine sebep olanlar da, eleştirilecek.

“Bize haklarımızı vermeye gelince kendileri karşımıza statü diyerek set çektiler. Bize göre alt statüde olanlara statüyü deldirdiler. Utandılar mı? Elbette hayır” denilecek bildiride, şu aktarım yapılacak:

“Yaş ortalamamız 60 üzeri. Neredeyse hepimiz sağlık sorunları yaşıyoruz. Buralara gelmemize, yollara dökülmemize sebep olanlar utanırlar mı, elbette hayır! Vatan namusumuz, astsubaylık onurumuzdur. Şu açıkça bilinsin; astsubaylık hak ettiği saygınlığa ulaşıncaya,  emeğimize, ekmeğimize hak ettiğimiz değer verilene kadar kutsal hak mücadelemiz, kutsal yürüyüşümüz devam edecektir. Bu vatan için nasıl ölümün üzerine yürüdüysek bu gün de bize  yıllardır yapıla gelen haksızlığın üzerine yürüyeceğiz. Bu yürüyüş bir onur mücadelesi yürüyüşüdür. Bu yürüyüş astsubayın kendi mesleğine saygı yürüyüşüdür. Hukuktan ayrılmadan yasalar  çerçevesinde her türlü eylemin ilk adımıdır. 20 yıldır her MSB Bakanı tarafından, devletin tepe noktasından verilen sözleri hatırlatma yürüyüşüdür. Siyaset kurumundan ilk seçimde sorulacak bir hesabımız var. Dengeleri değiştirecek gücümüz var. Dünü unutmadık, yarınlar için de notumuzu aldık. Başımız dik, alnımız ak, gücümüzü haklılığımızdan alıyoruz.”

EMEKLİ ASTSUBAY ERGÜN ERDOĞAN’IN HAYKIRIŞI: SUBAY-ASTSUBAY AYRIMI VAR

PD’nin eylemle ilgili görüştüğü emekli astsubay Ergün Erdoğan, sisi titreyerek uğradıkları haksızlıkları anlattı. 

“TSK’da subay-astsubay ayrımı var” diyen Erdoğan, teknik ve idari konularda aynı işleri yaptıklarını, kendilerine her kademede görevler verildiğini ancak emekli olduklarında subaylar maaşlarının yüzde 85’ini alırken astsubayların maaşlarının yüzde 40 civarında kaldığını söyledi. 

“BİZİ SÜREKLİ OYALADILAR”

Erdoğan, “Askerlik mesleği buysa aynı işi yapıyoruz biz. Hatta teknik konular bizde. Muhaberatı, iletişimi, lojistiği hep astsubaylarda. Ordunun bel kemiği dediğimizi yapı astsubaylarda. Ama onlar bizim görevimizi yapamazlar, biz onların görevini yaparız. Onlar sadece emretme makamı. Dolayısıyla biz icra makamıyız. Mecliste çalışmalar düzenlendi, hükümet ‘haklarınızı vereceğiz’ dedi, sürekli oyaladılar bizi. En sonunda astsubaylar haklarını aramak için meydanlara döküldü” ifadelerini kullandı.

“SADECE CENAZEMİZE GELİYORLAR”

Yetkililerin sadece cenazelerine geldiklerini ve siyasilerin sadece bu katkıyı sağladıklarını vurgulayan Erdoğan, “Televizyonlarda 20 saniyelik zaman ayrılıyor bize. Gözünü, uzvunu kaybeden bir sürü arkadaş var. Türkiye ölçeğinde yüzde 3’e tekabül eden bir yapıyız biz. Neden görmüyorlar? Anlatamıyoruz derdimizi. Siyasilere sesimizi duyurmamız gerekiyor artık. İkinci bir iş yapıyoruz emeklilik hayatımızda. Ya güvenlik, ya olmadık işler yapıyoruz. Çünkü geçinemiyor astsubaylar. Aktif olarak en mühim görev astsubayların üzerinde. Ordunun yükü onlara verilmiş ancak ekonomik olarak değil” şeklinde konuştu. 

“YARBAY EMEKLİSİYLE ARAMIZDA 25 BİN LİRA FARK VAR”

Emekli subaylarla emekli astsubayların aldıkları maaşları karşılaştıran Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Eskiden yarbay muadili maaş alırken bugün yarbayla aramızda 25 bin lira fark var. Hele albayı söylemeye bile gerek yok. Bir albay emekli oluyor üsteğmen maaşı alıyor. Astsubay başlangıçtaki en küçük rütbelinin maaşının yarısı kadar bile alamıyor. Bir albay emekli olunca 54-56 bin lira civarı maaş alıyor. Astsubay emekli oyunca 25 bin lira anca alıyor. Arada 30 bin liralık fark var. Onlara özel kaymaklı tazminatlar çıkarılmış. Maaş bağlama özlük hakları incelendiğinde şunu görecek kamuoyu ve hükümeti; her darbenin arkasında subaya özellik tanınmış. Astsubaya gelince ‘dur’ dediler. Bu kadar ayrımcılık olur mu? Bu bu vatanın öz evlatları değil miyiz biz?  Hep kandırıyorlar.”

“HAYATA TUTUNAMIYORUZ”

Telefonla görüştüğümüz Ergün Erdoğan, son olarak sesi titreyerek şu söylediklerini iletmemizi istedi:

“Emekliler ikinci, üçünü işleri yapmaya başladılar. Sosyal ve ekonomik çöküntü yaşıyoruz, biz hayata tutunamıyoruz. Gerçekten artık psikaytrik vakayız. Bu kast sistemi değişmeli.”

 

patronlardunyasi.com