Güneş enerjisi, üst üste 20. yıl en hızlı büyüyen enerji kaynağı oldu ve sadece üç yıl içinde üretim kapasitesini iki katına çıkararak 2024’te 2.000 TWh'nin üzerinde elektrik sağladı. Rüzgar enerjisi de küresel elektriğin yüzde 8,1’ini karşılayarak önemli bir katkı sağladı. Ember’ın yönetici müdürü Phil MacDonald, güneş enerjisinin küresel enerji dönüşümünün motoru haline geldiğini belirtti ve “Güneş enerjisi, pil depolama ile birlikte durdurulamaz bir güç olmaya hazırlanıyor” dedi.
Raporda, artan elektrik talebi nedeniyle fosil yakıt üretiminin yüzde 1,4 arttığı, bu artışın ise küresel enerji sektörü emisyonlarını yüzde 1,6 oranında artırarak tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşmasına neden olduğu ifade ediliyor. Sıcak hava dalgaları, fosil yakıt üretimindeki artışın ana itici gücü olarak öne çıkarken, temiz enerji üretimi talep büyümesinin yüzde 96’sını karşıladı.
Ember’ın raporu, 2024’te temiz enerji büyümesinin, hızla artan talebi geride bırakacağını ve fosil yakıt üretiminde kalıcı bir düşüşe yol açacağını öngörüyor. 2030’a kadar temiz enerji üretiminin, yıllık yüzde 4,1’lik talep artışını karşılayabileceği belirtiliyor. Çin ve Hindistan, bu büyüme trendinin ön saflarında yer alarak küresel temiz enerji geçişine katkıda bulunuyor.
Uluslararası Enerji Geçiş Çalışmaları Derneği (ISETS) başkanı Profesör Xunpeng Shi, “Küresel güç sisteminin geleceği Asya’da şekilleniyor ve Çin ile Hindistan enerji geçişinin merkezinde yer alıyor” diyerek, bu ülkelerin yenilenebilir enerjiye olan artan bağımlılığının fosil yakıtların düşüşünü hızlandıracağına dikkat çekti.
patronlardunyasi.com