Maliye, kur artışını faiz kabul ettiği için yüzde 15 KKDF kesiyor. 3 yıl vadeli 50 bin dolar oto kredisi çeken tüketicinin taksidi 1.666 YTL'den 2.097 YTL'ye çıktı. Hiç yoktan 2.325 YTL de vergi ödenecek.
Dövizle oto ve ihtiyaç kredisi çeken tüketici bugünlerde bankalardan gönderilen ekstreleri aldıklarında çifte şokla karşılaşıyor. Aynı durum şirketler için de geçerli. Şokun ilk nedeni belli. Dolar kuru son bir ayda 1.20 YTL'den 1.75 YTL'ye kadar çıktı. Dün itibariyle 1.51 YTL'ye inse de, dövize endeksli kredi çeken vatandaş ve şirketlerin taksit maliyetleri şu an için yüzde 25'ten fazla artmış durumda.
Sarsıntının ikinci ve asıl önemli ayağı ise vergi sürprizi. Dövizle kredi çekenler bankaya gittiklerinde kur farkı nedeniyle kabarmış aylık taksitlerinden daha yüklü miktarda vergi borçlarıyla karşılaşıyor. Ve bankalar Maliye'nin isteğine bağlı olarak müşteriye 'Hemen bu borcu öde' diyor.
KUR FARKINA YÜZDE 15 KKDF
Konuyu biraz daha açalım. Konut dışındaki tüketici kredilerinde yüzde 15 oranında Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu (KKDF) kesintisi var. Bu kesinti hem YTL hem de dövize endeksli kredilerde faiz üzerinden alınıyor. Örneğin 100 bin YTL'lik kredinin toplam faizi 10 bin YTL'ye geliyorsa bin 500 YTL KKDF kesintisi yapılıyor ve Maliye'ye ödeniyor. YTL kredilerde hesaplaması kolay ve KKDF baştan hesaplanıp taksitlere düzenli olarak ekleniyor.
Dövize endeksli kredide ise farklı bir durum var. Maliye başlangıçtaki kur ve faize göre müşterinin ödeyeceği KKDF'yi kesiyor. Daha sonra kur düşüyorsa sorun yok. Müşteri zaten baştan KKDF'yi ödediği için herhangi yeni bir vergi talep edilmiyor. Bu yüzden kurların geçtiğimiz 2 yılda olduğu gibi düştüğü ya da sabit bir aralıkta kaldığı dönemlerde KKDF tutarındaki değişim fazla hissedilmiyor.
Tabii kurlar son bir ayda görüldüğü şekilde dalgalı bir seyir izlerse işler değişiyor. Dolar arttığı için değişimden kaynaklanan ek maliyetin vergisi de tüketiciden isteniyor. Verginin ne boyutta olduğunu bir örnekle açıklayalım: Eylül ayında otomobil almak için üç yıl vadeli, faiziyle birlikte toplamı 50 bin dolar olan tüketici kredisi çektim.
Krediyi alış tarihimde dolar 1.20 YTL olduğu için toplam borcumun YTL karşılığı 60 bin YTL ediyordu ve aylık taksidim bin 666 YTL hesaplanıyordu. Kur dün itibariyle 1.51 YTL'ye geldi. Bankaya borcum bu kur üzerinden 75 bin 500 YTL'ye çıktı. Ödemem gereken aylık taksit ise 2 bin 97 YTL'ye. Bu, kur farkından kaynaklanan zararım.
ŞİRKETLER BSMV ÖDÜYOR
İŞİN vergi boyutuna bakıldığında ise toplam borcuma yansıyan 15 bin 500 YTL'lik kur farkı üzerinden yüzde 15 KKDF ödemem gerekiyor. Bankaya gittiğimde 2 bin 325 YTL'lik KKDF ödeme emriyle karşılaşıyorum. Sineye çektim bu farkı ödedim ve hemen ardından kurlar düştü. Maliye parayı geri iade ediyor mu? Hayır... Burada günlerin bile büyük bir önemi var. Örneğin aylık taksit vadesi geçen hafta dolan bir tüketici vergi ve taksit ödemesini 1.72 YTL'lik kur üzerinden yapmak zorunda kaldı. Bu müşteriler 50 bin dolarlık kredi için 3 bin 900 YTL KKDF ödemesi yaptı.
Benzer durum şirketler için de geçerli. Onlar bir yıldan kısa süreli dövize endeksli kredilerde Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu (KKDF) değil ama yüzde 5 oranında Banka Sigorta Muamale Vergisi (BSMV) ödüyor. Dolayısıyla şirketler de kurlardaki artış nedeniyle ek maliyet artışıyla karşılaşıyor.
Oğuz Karamuk/Star