Gündem


Feramuz ERDİN

Diyarbakır’da 9 gündür kayıp olan 8 yaşındaki Narin Güran’ın sağ salim bulunması umutları her geçen dakika azalırken arama kurtarma ve sonrasında başlanan soruşturma sürecinde aklıma takılanları paylaşmak istiyorum.

ÇOCUK İÇİN KAYIP SÜRESİ NE KADAR OLMALI?

Çeşitli sebeplerle evinden kaçan çocukların sosyal bir gerçeklik olduğu bilinmektedir. Ancak Narin örneğinde olduğu gibi, kaybolması şüpheli olan çocuklar arama – kurtarma ekipleri tarafından 24 saat gibi makul bir süre içinde bulunamazsa soruşturma aşamasına geçilmesi kaçınılmazdır.

Neyseki kaybolan şahısların aranmasına 24 saat sonra başlanması gibi bir yanlış uygulama, aralarında benim de olduğum bazı kişilerin gayretleri ile çocuklar açısından yıllar önce yürürlükten kaldırılmıştı.

NARİN’İN KAYBOLMASI NEDEN AÇIKLANAMADI?

Narin’in birkaç hanelik köyden hiç bir iz bırakmadan kaybolması zaten asla normal değildi!

Dijital delil olarak değerlendirilebilecek CCTV ve kendisine ait GSM sinyali gibi diğer verilerin sınırlı olması olayın açıklanmasında zorluk yaşanmasına neden oldu. Ancak evinin önünden hiç bir iz bırakmadan sırra kadem basan bir çocuğun başına neler gelmiş olabileceği günler öncesinden ön görülmeliydi!

Evlerinin yakınından geçen akarsuya kapılıp gitmesi en kuvvetli ihtimaldi ama bölgede yapılan araştırmalar şimdilik böyle bir şeyin olmadığına işaret etmişti.

AHALİ BİR ŞEY Mİ GİZLİYOR?

Kamuoyunu yönlendirmeme adına başından beri her ne kadar dikkatli olmaya çalışsak da başta anne ve baba olmak üzere aile bireylerinin olayın başınden bu yana kamuoyuna sürekli bir mesaj verme gayreti ve bir kaçırılma hikayesini işlemeye çalışmaları açıkçası benim en çok dikkatimi çeken noktalardan birisi olmuştu! Hatta baba, yanlış ihbarlardan “bunaldığı” için telefonunu kapatmak zorunda bile kalmıştı!

Narin’in başına gelenleri tahmin etmek mümkün değil ama kesin olan bir şey var ki hane halkı veya ahali bir şeyi gizlemeye çalışmasa, bu olay çok daha önce çözülebilirdi. Çünkü 8 yaşındaki bir çocuğun hiç bir iz bırakmadan kaybolması, kayboluşunun hiç bir mantık yoluyla açıklanamaması, açık arazide yaşama şansının sınırlı olması bizi ortada bir “vakanın “ varlığına ikna etmiş olmalıydı.

Sonra, 8 yaşındaki bir çocuk evinin çok yakınındaki ve avucunun içi gibi bildiği bir arazide oyuna dalsa bile hava kararmadan evvel evine gelmesini pekala iyi bilirdi?

JANDARMA KOMUTANI’NIN AÇIKLAMASI

İl Jandarma Komutanı’nın dün yaptığı basın açıklamasının sonunda vurguladığı Narin’i canlı bulma ihtimalinin yüksekliği kamuoyunda bu yönde bir beklenti yaratmış ve tüm dikkatlerin bu yöne çevrilmesine neden olmuştur.

Ancak bugün haberlere düşen Adli Tıp raporu ise elde bir diş izi veya DNA örneği olmaksızın ağabeyinin kolundaki ısırığın kime ait olduğunun nasıl tesbit edildiği hakkında bazı soru işaretleri oluşturmuştur.

Narin’in cesedinin bulunmuş ve bunun kamuoyundan gizleniyor olması ihtimali çok düşük de olsa bu son gelişme açıkçası kafaları karıştırmıştır.

patronlardunyasi.com