Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Başkanı eski Devlet Bakanı Kemal Derviş, dünyada türbülanslar yaratan ekonomik krizden “yeni kuşak” hırslı “süper bankerleri” sorumlu tuttu.
Kemal Derviş, Hindistan'da yaptığı bir konuşmada yeni bir kuşak “süper bankerlerin” kar peşinde koşarken gösterdiği açgözlüğünün en yoksul ülkelerdeki yoksulluğu azaltma hedeflerini geciktirme riski içeren bir ekonomik krizi tetiklediğini söyledi.
İngiliz The Times gazetesince yansıtılan açıklamalarında Derviş, son 10 yılda yaşanan üç ekonomik kriz krizden “aşırı etkinliğe sahip, az yasal düzenlemelere tabii olan” finansal sektörü sorumlu tuttu. Derviş, söz konusu üç krizi olarak 1997 yılındaki Asya krizi, 2001 yılındaki e.ticaret krizi ve halen devam eden ABD kaynaklı kredi krizlerden bahsetti. Derviş şunları söyledi:
“Süper bankerler, hedge fonları yöneticileri ve özel yatırım şirketleri, 21. yüzyılın kapitalizmin yeni baronları oldu. İnanılır gibi değil: ABD'de son birkaç yılda toplam şirket karlarının yüzde 40'ı, finansal sektörde elde edildi.”
Finansal sektörün üretici olmadığını, üreten kaynaklar için aracılık yaptığını, organize ettiğini belirten Derviş, dünya ekonomik büyümede meydana gelebilecek büyük bir düşüşün, 2015 yılına kadar yoksulluğun yarıya indirilmesini, AİDS'in yaygınlaşmasının durdurulmasını öngören BM'nin Binyıl Kalkınma Hedeflerini gerileteceği uyarısını yaptı.
Satın alma gücü paritesine göre yüzde 4-5'lik dünya ekonomik büyümesinin, kalkınma için “harika” olduğunu, büyük bir yavaşlamanın ise ciddi bir aksilik oluşturacağını vurgulayan Derviş, bankerlerin, piyasalarda oluşan balonlardan büyük karlar sağladıklarını ancak balon patladığında bunun bedelinin asıl, hükümetlerce gerçekleştirilen kurtarma operasyonları ve agresif faiz indirimlerince alevlendirilen yüksek enflasyonun aracılığıyla sıradan insanlar tarafından ödendiğine dikkat çekti