'Küresel' özellik gösteren dalgalanma sonrasında, 'nedenleri teşhis' üzerinde tartışmalar yoğunlaşırken, Milliyet ekonomi, Türkiye'nin önde gelen iktisatçılarına ve akademisyenlerine, farklı bir soru yöneltti: Peki, şimdi ne yapmalı? Türkiye'nin hangi tedbirleri alması gerekir. Hangi ek tedbirlerle, Türkiye bu küresel dalgalanmayı en az hasarla atlatabilir ve yoluna devam edebilir?...
10 önemli iktisatçı ve akademisyenden bu sorunun yanıtını aldık. Sorumuzu yanıtlayan iktisatçıların genel anlayışlarının bir sonucu olarak önerdikleri 22 önlem de farklılıklar gösterdi
İŞTE ÖNERİLER...
1. Vadeli ithalat (KKDF artışı ile) sınırlandırılabilir.Yabancı para kredi kullanımı pahalılaştırılmalı.
2. Servet transferine vergi (Tobin) getirilmeli.
3. Hazine borçlanmasında döviz veya TL kâğıtların getirisi eşitlenmeli.
4. Mevduatın TL'den dövize veya tersi hareketler vergilendirilmeli.
5. Yetmiyorsa, iç talep ÖTV ve KDV artışlarıyla frenlenmeli.
6. Yabancıya gayrimenkul satışı sınırlanmalı.
7. İhracat akla gelen her yöntemle teşvik edilmeli.
8. Tüm politikaları 'tedirgin olmasın' şantajıyla ipotek altında tutan borsanın işlevi mercek altına alınmalı.
9. Cumhurbaşkanlığı ile ilgili gerginlik engellenmeli.
10. Programı mikro reformlarla güçlendirilmeli.
11. Ama ara malı ithalatına kısıtlama kesinlikle olmamalı.
12. Bazı harcamalar ertelenmeli.
13. AB süreci ile ilgili hükümet tavrı açıklığa kavuşmalı.
14. Enflasyon beklentisi süratle kırılmalı.
15. Merkez Bankası, siyasi baskılara göğüs germeli.
16. Hükümet ucuz iç politikayı unutup, güveni yeniden kazanmalı.
17. Dalgalı kur devam etmeli.
18. Yüksek faiz ve ucuz dövize dayalı program IMF'nin desteği alınarak yeniden düzenlenmeli.
19. Yeni bir sanayileşme stratejisi, doğru dürüst bir "atılım programı" hazırlanmalı.
20. Para politikası çıkar çevrelerine karşı korumalı.
21. 32 sayılı karar Türkiye'nin reel ve finansal ekonomisinin gerçeklerine ve ihtiyaçlarına yönelik olarak yeniden revize edilmeli.
22. Spekülatif sermaye hareketleri munzam karşılıklar, finansal vergilendirme ve Merkez Bankası'nın aktif politikaları ile denetlenmeli.
Para politikası analizini çıkar çevreleri engelliyor
Prof. Dr. Asaf Savaş Akad (Bilgi Üni.)
Para politikası ciddiye alınmalıdır. Hâlâ para politikası ihmal ediliyor.
Siyasetten, yapısal reformlardan söz ediliyor. "Büyük Buhrana" ya da Japonya'nın 10 yıllık duraklamasına yanlış para politikasının neden olduğu bir türlü kabullenilmiyor. Birileri bunun görülmesini bile istemiyor.
Tekrar ediyorum. Para politikası zor bir iştir. Türkiye ilk sınavdan çok başarısız geçmiştir. Cumhuriyet tarihinde ilk defa dalgalı kur rejimiyle beraber bağımsız para politikası uygulama olanağı oluşmuş fakat Türkiye bu sınavdan başarısız çıkmıştır.
Korkum şudur: Son dört yılın para politikası tartışılamadığı ve yapılan hatalar görülmediği ölçüde aynı hataların gelecekte tekrarlanması ihtimali yükselmektedir.
Uygulanan para politikasının analizini engelleyen çıkar çevreleri Türkiye'ye büyük kötülük yapıyor. Geleceği de karartıyor. Son 4 yıl gösterdi. İstediğin kadar yapısal reform yap, olumlu dış konjonktür yakala, siyasi istikrarı sağla, yanlış para politikası eninde sonunda ekonomiyi duvara vurduruyor.
Sonuç:
Kamuoyu para politikasını sahiplenmeli ve çıkar çevrelerine karşı korumalıdır.
KDV, ÖTV artışıyla talep frenlenebilir
Ege Cansen (Hürriyet gazetesi yazarı)
Bugün yapılması gerekenler şunlar:
1. Vadeli ithalat, diğer bir deyişle "reel sektör açık pozisyonu" sınırlandırılmalıdır. Bunun için vadeli ithalatı pahalılandıran KKDF artışı, L/C'leri peşin veya yarısı peşin açma mecburiyeti gibi kurallar konabilir.
2. Bankaların ve sanayini