Feramuz Erdin yazdı
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya hemen her gün yaptığı farklı açıklamalar ile başta uyuşturucu çeteleri olmak üzere; organize suç örgütleri, göçmen kaçakçıları, yasadışı silah tüccarları ve kara para aklayanlar ile ilgili kolluk birimleri tarafından yapılan başarılı operasyonları halka açıklıyor.
Sosyal medyada dikkat çeken bir diğer konu da vatandaşların rahatsızlık duydukları konularda bizzat Bakan Yerlikaya’yı etiketleyerek, onun bu konuyu mutlaka çözeceğine olan inançlarını beyan etmeleridir. Bu önemli bir kabullenme ve güven işaretidir.
TEKNOKRAT KABİNE
Cumhurbaşkanı Erdoğan seçimin hemen ertesinde bu kez çoğunluğu o işin içinden gelen kişileri bakan olarak göreve atayarak, halkın şikâyetçi olduğu konuların üzerine gitmeyi tercih edeceğini belli etmişti. Ekonomi Mehmet Şimşek, İçişleri Ali Yerlikaya, Milli Savunma Yaşar Güler gibi isimlere teslim edildi. Diğer bakanlar da benzer kriterlere göre seçildi.
Sahada yaşanan sorunlara zaten hakim olan yeni bakanların brifing dahi almaya gerek kalmadan işe girişmeleri artık gözle görülür sonuçlar vermeye başladı. Özellikle ekonomi ve kamu düzeninde yaşanan gelişmeler hem halk hem de iş ve çalışma güvenliği açısından umut vericidir. Çünkü terör ve asayişin bozuk olduğu bir ülkeyeyatırım çekmek çok zordur.
SEZAR’IN HAKKI SEZAR’A
Ali Yerlikaya bakan olarak atandığı ilk günlerde PD için bir yazı yazmış ve bürokrat kökenli olması nedeniyle kamu güvenliği alanında bir takım ilerlemeler kaydedebileceğini belirtmiştim. Ama yine de bir bürokrat olması nedeniyle “elini korkak alıştırabileceğine” dair bir endişeyi de her zaman içimde taşımıştım. Hatta bir ara büründüğü ama kısa süren sessizliği de kendisine bir konfor alanı yarattığı ve işleri saldığına bile yormuştum.
Oysaki Bakan Yerlikaya en başta personelin mesai ve özlük hakları sorunlarına el attı. Mahkeme kararı olmasına rağmen göreve iade edilmeyen kolluk personelinin haklarını “niyet okumadan” kendilerine verdi. Bu ayrıca, bakanın nezdinde, İçişleri Bakanlığı’nın insan haklarına yaklaşımı konusunda verilen ciddi bir mesaj oldu.
Personelin çalışma ve özlük haklarında iyileştirme yapılması için ciddi çalışmalar başlattı ve bu da personelde bir memnuniyet ve onun da ötesinde bir aidiyet duygusu yarattı. Benim yazılarımda defalarca dile getirdiğim kemikleşmiş sorunların çözüm bulunmak üzere gündeme alınması dahi başlı başına bir gelişmedir.
OPERASYONLAR TAM GAZ
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya bugün, 74 ilde son 4 günde ruhsatsız silah taşıyanlara ve silah kaçakçılarına yönelik olarak düzenlenen operasyonlarda; 1284 ruhsatsız tabanca, 37 uzun namlulu tüfek, 170 ruhsatsız av tüfeği ele geçirildiğini ve 2 bin 368 şüphelinin gözaltına alındığını duyurdu.
Bu yasadışı silah operasyonu kapsamı ve sonuçları itibarıyla benim en çok dikkatimi çeken operasyonlardan birisi oldu. Terör, uyuşturucu, organize ve asayiş suçlarında olduğu gibi yasadışı silahlanma konusunda da meydanın boş bırakılmayacağına dair halka bir umut doğmuş oldu.
Bu şekilde tempoyu düşürmeden devam edilmesi halinde, halk olarak endişe duyduğumuz birçok konunun gündemden düşeceği kesindir.
BU DA NAZARLIK OLSUN
Beni takip eden okuyucularım yazılarımda ön yargılı olmadığımı, niyet okumadığımı, ideolojik bakmadığımı, yıkmayı değil yapmayı amaçladığımı çok iyi bilirler. Yanlışa yanlış, doğruya doğru demek bazen çok yorsa da duruşumuz her zaman budur. Ben konulara her zaman halkın ve mağdurların tarafından bakmayı tercih etmişimdir. Eğer bu yazıdan siyasi bir tavır veya sonuç çıkarmak isteyenler varsa, bu ilkeler doğrultusunda yazıyı tekrar okumalarını rica ederim.
En son olarak Ali Yerlikaya ve ekibine şunu da hatırlatmak isterim: Bakan Yerlikaya geçen gün canlı yayında yaptığı bir sunumda olayların aydınlatılma oranının yüzde 90'ın üzerinde olduğunu belirtti. Oysa TÜİK tarafından yayınlanan Adalet Bakanlığı istatistiklerinde bu oran neredeyse yüzde 50’dir! Kolluk birimleri yüzde 90 rakamını nasıl bulduğunu açıklamalıdır. Çünkü burada iki önemli risk vardır:
1. Halkın ve suç alanında faaliyet gösteren kişi ve kurumların yanıltılması
2. Suçun aydınlatılmasına yönelik faaliyetlerin (gerçeğe aykırı rakamlara bakılarak) yeterli görülüp, bu alanda bir zaafiyet yaratılması.
patronlardunyasi.com