Kültür-Sanat


“Çılgın” Kanada Sineması’nın “Barbarların İstilası” ile birlikte son on yılda ürettiği en başarılı yapımları olarak gösteriliyor. Beaulieu ailesinin 5 oğlundan birisi olan Zac ve babasının 20 yıla uzanan hikayesini anlatan C.R.A.Z.Y. kahkaha ve gözyaşının birbirine karışarak seyredileceği bir başyapıt. Hem eleştirmenler, hem de seyirci nezdinde büyük beğeni kazanan film babalar ve oğulların sevgi ve nefret dolu ilişkilerini konu alıyor.

FİLMİN ÖYKÜSÜ
Zac, 5 oğulları olan Beaulieu ailesinin dördüncü çocuğudur. Annesi, yılbaşı gecesi doğan ve saçında beyaz bir tutam bulunan Zac’in kutsanmış bir çocuk olduğunu düşünür.

Annesinin korumacı tavrına karşı, hayat Zac için hiç de kolay değildir. Her biri ayrı bir dert olan erkek kardeşleri Zac’in yaşamını cehenneme çevirirler. Ancak Zac’in esas sorunu içten içe hayran olduğu babasıyladır.

Maço bir erkek sayılabilecek babası Zac’in yeterince erkeksi olmadığını düşünmektedir.

BABA VE OĞULLARI
Aile ilişkilerini masalsı bir havada ele almasına rağmen son derece gerçekçi tespitler yapan yönetmen Vallée, Zac özelinde genel bir gençlik portresi çiziyor. Kimlik arayışı ve hayatı anlamlandırma yolunda aileyle olan ilişkilerin kopuşu gibi günümüz gençliğinin sık yaşadığı sorunları, zamanın olağanüstü bir ailesi üzerinden etkileyici şekilde anlatıyor.

C.R.A.Z.Y. Zachary’nin doğduğu günden başlayarak sonunda babasıyla ayrı bireyler olarak tekrar ilişki kurana kadar geçen fırtınalı aile hayatını çok güzel bir kurguyla anlatıyor. Bu sırada insanların kurduğu hayatın ne kadarının kendi seçimlerimizden oluştuğunu da sorgulama fırsatı sağlıyor.

Zac, bir yanda ailesi bir yanda ailesine duyduğu tepkiyle doğal olarak içinden gelenlerle baş etmeye çalışıyor. Bu acı tatlı olaylar eğlenceli bir aile ortamı ve Zac’in zengin iç dünyasında geçiyor. Bir babanın oğluna sadece yeterince erkeksi olmadığı için daha sert davranması çocuk yaşta karşılaşılan bir baskı olarak ortaya konuyor.

Zac de bir yandan hayran olduğu babasının istediği yönde duygularını bastırırken bir yandan da ona karşı tepkisi artıyor. Zac sert bir babanın yanında her adımında onun yanında olmaya çalışan ve doğum günü Noel gecesi olduğu için onu İsa’yla özdeşleştiren bir anneye sahip.

Zac annesinin bu benzetmesini destekler biçimde her şeyden uzağa Kudüs’e gidiyor. Gerçek Zac’i de orada kabulleniyor.

Aile baskısıyla bastırdığımız duygularımız gerçekten yok olur mu yoksa bir yerlerde yeniden ortaya çıkmayı mı beklerler? Kendimizle yüzleşmemiz için kendimizden ne kadar uzağa gitmemiz gerekir? Zac bu soruların cevaplarını bulmaya adım adım giderken izleyiciye müzik dolu ve eğlenceli bir film sunuluyor. Onun duygularını bastırmaya yönelik tüm çabasına rağmen sonunda kendiyle yüzleşiyor ve bu sayede kendisini farklı seçimleri olan bir birey olarak kabullendiriyor.

‘C.R.A.Z.Y.’, KANADA OSCARLARI’NI SİLİP SÜPÜRDÜ
Kanada’nın Oscarları sayılan Genie ödülleri 13 Mart gecesi düzenlenen bir törenle sahiplerini bulmuştu. 11 dalda 12 adaylığı bulunan C.R.A.Z.Y. 10 dalda ödülü kucakladı. Aralarında En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Orijinal Senaryo, En İyi Erkek Oyuncu, En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu gibi ödüllerin de bulunduğu 10 dalda ödül kazanan C.R.A.Z.Y. aynı zamanda senenin en çok seyirci toplayan Kanada filmine verilen Golden Reel Ödülü’nü almaya da hak kazandı. Ayrıca Jutra ödüllerinden de 15 dalda ödüle layık görülen C.R.A.