Gündem


Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Sekreteri Önder Sav, dinleme iddilarıyla ilgili Başbakan Erdoğan'ı ve kimi medya organlarını suçlayarak istifa etmeyeceğini belirtti.

Önder Sav, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararına karşı çıkan akademisyenleri de eleştirirken, hükmü eleştiren Anayasa Profesörlerini "Profesörcük" olarak nitelendirdi.

CHP Genel Sekreteri Sav, Grup Başkan Vekili Hakkı Süha Okay ve Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş'le birlikte "İktidar Yolunda Çankaya" başlıklı toplantıya iştirak etti.

İnşaat Mühendisleri Odası Genel Merkezi'nde yapılan toplantı, partililerin ve yöneticilerin geniş katılımına sahne oldu. Saygı duruşu ve İstiklal marşının okunmasıyla başlayan toplantıda kürsüye gelen CHP'li Sanatçı Faruk Demir, Kral Tv'de "Neredesin Dost" adlı parçaya yer verilmemesine anlam veremediğini belirtti.

Kral Tv'nin Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun elinde bulunduğuna işaret eden Demir, parçanın kanalda yer bulamamasını manidar bulduğunu ifade etti ve uygulamaya eleştiriler getirdi. Eski Milletvekili ve Sanatçı Faruk Demir, daha sonra partililerin alkışları eşliğinde "Neredesin Dost" adlı parçayı dillendirdi.

PM, MYK, Disiplin Kurulu üyeleri ile Parti İl Yönetimi'nin de hazır bulunduğu toplantıda daha sonra konuşmalara geçildi. Konuşma sırası kendisinde olan Çankaya İlçe Başkanı Cudi Çalışkan, ilk sözü basının büyük ilgi gösterdiği Önder Sav'a bıraktığını açıkladı.

Basının karşısına çıkmaktan kaçınan, sözleriyle gazetecilerin sorularına cevap vermekten kaçınan CHP Genel Sekreteri, Çankaya İlçe Başkanı Çalışkan'ın emr-i vaki yaptığını belirtti. Çalışkan'a sitemde bulunan Sav, toplantının Mart 2009'da yapılacak Yerel Seçimler'e ilişkin planların yanısıra Çankaya'nın öncü rol alması üzerine yapıldığını hatırlattı.

Çankaya'yı bir kale olarak değerlendiren Önder Sav, ilçeden CHP bayrağını indirmeye kimsenin gücünün yetmeyeceğini savundu. Partililere hedef olarak Ankara Büyükşehir Belediyesi'ni almayı gösteren CHP Genel Sekreteri, "Yerel Seçimler'e dönük amacımız yıllardır Büyükşehir Belediyesi'nin koltuğuna kene gibi yapışan Melih Gökçek'i söküp atmaktır" dedi. Önder Sav, şöyle devam etti:

"Sorun sadece Yerel Yönetim Seçimleri değildir. Seçim siyasi iktidarın el değiştireceği bir süreç de değil. Esas olan Yerel Seçimler'in karanlığa çıkan siyasi iktidara 'dur' denmesidir, İktidar'a kırmızı levhayı kaldırtacak seçimler olmasıdır. Toplantı bir milattır, çalışmaları buradaki birikimler üzerine oturtmalıyız. Unutmamalıyız ki bu seçimler kaymaya yüz tutan siyasi iktidara son darbeyi vuracaktır.

ANAYASA MAHKEMESİ'NİN KARARINI ELEŞTİREN AKADEMİSYENLERİ "PROFESÖRCÜK" OLARAK NİTELENDİRDİ

Siyasi iktidarın ve kimi medyanın neredeyse her kurum ve kişiye çatması olur şey değildir. Başarımızı gölgeledikleri için telaşlılar, korkunun ecele faydası yok."

Sözü Anayasa Mahkemesi'nin başörtüsüyle ilgili iptal kararına getiren CHP'li Sav, Yüksek Mahkemenin hükmünün ardından kıyametin koparıldığını öne sürdü. Sav, Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanı olmasıyla birlikte Anayasa Mahkemesi'ne methiyeler düzenlerin başörtüsüne ilişkin kararla birlikte söylemediğini bırakmadığını ileri sürdü.

İptal kararını tenkit eden akademisyenlere de tepki gösteren CHP Genel Sekreteri, bu kişileri "Anayasa Hukuku dersi veren ya da verdiğini zanneden profesörcükler" sözleriyle eleştirdi. Sav, Anayasa Mahkemesi'nin Cumhurbaşkanı, Bakanlar Kurulu üyelerini, kendi üyelerini ve diğer yüksek mahkemelerin üyelerini görevleri ile ilgili suçlar nedeniyle yargılayabileceğini söyledi.

Sav, Mahkeme üyelerine olmadık sözler sarf edilmesinden yakınırken, Siyasi iktidarı eylem ve söylemlere karşı gerekenleri yapmamakla suçladı. AK Parti iktidarını söz konusu tavrı nedeniyle kınadığını ve ayıpladığını belirten Önder Sav, Anayasa Mahkemesi'nin korkmaması ve yılmaması gerektiğini, ardında Atatürkçülerin, CHP'lilerin bulunduğunu ifade etti.

CHP'li Sav, "Yargı darbesi" suçlamasının ise densizlik ve bilgisizlik olarak nitelendirdi. CHP'nin Genel Başkanı ve Genel Sekreteri'ne saldırının boşuna olmadığını yineleyen Sav, Başbakan Erdoğan'ın ikktidar treninden ineceğini, binemeyeceğini iddia etti.

"İSTİFA DAVETLERİNE TEPKİ GÖSTERDİ"

Kendisinin ve Partisinin ortaya attığı dinleme iddialarına da temas eden Önder Sav, Başbakan Erdoğan ve kimi medya organlarına yüklendi. Sav, "Erdoğan'ın güdümündeki güçlerin CHP Genel Sekreteri'ni dinlemesidir asıl olan. Başbakan, söz konusu çevreleri iyi biliyor ancak şu ortada ki onun beslediği büyüttüğü gerci basın bile kurtaramaz" diye konuştu.

CHP'li Sav, dokunulmazlıkların kaldırılması gerektiğine dikkat çekerek, Erdoğan'ın işlediği suçlar nedeniyle hesap vermesi gerektiğini ileri sürdü. Sav Erdoğan'a hitaben "Ne zaman, nasıl hesap vereceğini o öykündüğü ulemaya sor" dedi. Kendisini istifaya çağıran yazarlara ve gazetelere de çatan Önder Sav, "Beni gerici basın Genel Sekreter yapmadı, Mustafa Kemal'in CHP'sinin Kurultay'ı seçti, beni. Benim danışacağım yer gazete sütunlarındaki zavallı yazarlar ya da gerici basın değildir, danışacağım yer CHP'lilerdir" şeklinde konuştu.

Son olarak Muammer Aksoy, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı gibi aydınların suikasta kurban gittiğini ifade eden Sav, bu kişileri andıklarını ve onların yolunda yürüyeceklerini dile getirdi. Sav'ın sözleri salonda bulunan partililerce uzun süre alkışlandı.

ATEŞ, GÖKÇEK VE REFİK SAYDAM HIFZISSIHHA MERKEZİ'Nİ VATANDAŞLARI ALDATMAKLA SUÇLADI

Sav'ın ardından kürsüye gelen CHP Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş de Ankara'nın su sorununa değindi. Büyükşehir Belediyesi'nin Kızılırmak projesini eleştiren Ateş, Işıklı Barajı'nın az maliyetli olmasına rağmen hayata geçirilmemesinden yakındı.

Ankara'nın su sorununun yüksek bedeller karşılığında çözüldüğü eleştirisinde bulunan CHP'li Ateş, maliyetin daha düşük tutularak problemin hallolabileceğine işaret etti.

Kızılırmak Suyu'nun temizliğine ilişkin yorumlarda bulunan Ateş, Başkan Gökçek ve Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi'ni vatandaşları aldatmakla suçladı.