Patronlar


IMF Türkiye Temsilcisi Bredenkamp, İstanbul'da başlayan 3. Uluslararası Finans Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, Türkiye ekonomisinin geleceğinin çok parlak olduğunu ifade ederek 'Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en parlak dönemini yaşıyor diyebiliriz' dedi.
      Ekonomik kriz sonrası ekonomide yaşananlara değinen Bredenkamp, Türkiye'nin rakiplerine yetişmekte, hatta onları geçmekte olduğunu rahatlıkla söyleyebileceğini belirtti.
      Eskiden, popülist maliye politikalarından sonra son 3 yıldır ciddi mali disiplin uygulandığının görüldüğünü kaydeden Bredenkamp, 70 yıl sonra ilk defa ciddi maliye politikalarının Türkiye'ye getirildiğini bildirdi.
      Bredenkamp, artık bugün Türkiye'de gelecekte ne olursa olsun, hangi hükümet gelirse gelsin eski düzensizlik günlerinin olmayacağını vurguladı.
      Konuşmasında Merkez Bankası'nın bağımsızlığının önemine de değinen Bredenkamp, en önemli riskin gittikçe artan cari açık olduğunu, ancak bu açığı şimdilik bir tehdit olarak görmediğini, açığın piyasalar tarafından finanse edildiğini kaydetti.
      Hugh Bredenkamp, zaman zaman görülebilecek şoklara karşı mali savunma sisteminin güçlendirilmesinden bahsetti.
      Bredenkamp, bankacılık piyasasının mali bir krizden ilk etkilenecek piyasalardan olacağına işaret ederek, mali yapılarının güçlendirilmesinin önemli olduğunu söyledi.
      Reformlarda son yıllarda gecikme olduğuna da değinen Bredenkamp, yapısal ve kurumsal reformların derinleşmesi gerektiğini ifade etti.
      Bredenkamp, ekonomideki başarıların da göz ardı edilmemesi gerektiğini vurgularken, özelleştirmeyi ve bu arada Türk Telekom'un özelleştirilmesi örnek verdi.
      IMF temsilcisi, bankacılık sektörünün yeniden yapılandırılmasının başarılı olduğunu kaydederek, uluslararası bankaların sektöre ilgisine dikkat çekti.
      Bredenkamp, vergi rejimi konusuna değinirken, Başbakan Erdoğan'ın açıkladığı vergi indirimlerini anımsatarak, sosyal güvenlik sisteminde de iyileştirme gerektiğini kaydetti.
      Seçimlerden söz edilmeye başlandığını da konuşmasında dile getiren Bredenkamp, yapısal reformların bir an önce başlaması gerektiğini tekrarladı. Bredenkamp, Türkiye'nin önünde fırsatlar bulunduğunu vurgularken de 'Türkiye bir numaralı kaplanlardan biri olacak diye düşünüyorum' dedi.
     
     DÜNYA BANKASI DİREKTÖRÜ
      Dünya Bankası Türkiye Direktörü Andrew Vorkink de, Türkçe 'Günaydın' diye başladığı konuşmasında, ekonomideki gelişmeleri överek, bir kriz durumundan refah toplumuna doğru geçiş olduğunu vurguladı.
      Türkiye'nin Avrupa'nın kaplanı olabileceğini belirten Vorkink, Türkiye'nin 'Avrupa kaplanı olma kapasitesi var. Önümüzdeki 10 yıl içinde Avrupa kaplanı olabilir. Herkes el ele verirse Türkiye kaplanı serbest kalabilir' diye konuştu.
      Türkiye'nin, Doğu Asya kaplanlarından Malezya ve Kore ile gelir artışını kıyaslayan Vorkink, bu ülkelerde kişi başına gelir 30 yılda yıllık ortalama yüzde 5 büyürken, Türkiye'de bu oranının yüzde 2 düzeyinde kaldığını belirtti.
      Vorkink, 'Yani Türkiye'deki büyüme bunların yarısı kadar oldu. 30 yıl önce Türkiye'de kişi başına gelir Malezya ve Kore'den daha fazlaydı. Aynı büyüme oranı olsaydı Türkiye'de bugün kişi başına gelir 2.5 misli fazla olurdu' diye konuştu.
      Vorkink, Asya kaplanlarının yanı sıra Avrupa kaplanları olarak nitelediği İspanya ve İrlanda'da aynı şeylerin yaşandığını anlattı.
      Vorkink, mali sektörün bugünkünden daha fazla seferber edilmesiyle Türkiye'nin Avrupa kaplanı olabileceğini vurguladı.