Kayseri Sanayi Odasının, ilk ve ikinci 500 büyük firmaların arasına giren Kayserili sanayi kuruluşları için düzenlediği ödül törenine Dışişleri Bakanı Abdullah Gül de katıldı.
İş adamları ile birlikte iftar yapan ve konuşma yapan Bakan Gül, sanayicileri hem uyardı hem de yeni yollar gösterdi.
Birkaç gün önce çok önemli tarihi bir olayı gerçekleştiğini dile getiren Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, AB ile müzakereler başladığını ve şimdi bunu bir cümleyle özetleyecek olunduğunda, bu olayı şu şekilde özetleyebileceğini belirtti: "Türkiye her bakımdan öngörülebilir bir ülke olmuştur diyebilirim. Çünkü bu herkes için önemli bir gelişme. Siyasetçi için de yabancı için de önemli bir ülkenin öngörülebilir olması. Yani geleceğini 50 yıla kadar görülebilmesi demek bu. Tabi geleceğin parlak bir şekilde görülmesi. Öngörülebilir deyince siyasi istikrar olacak o ülkede. Demokratik medeniyet olacak o ülkede. Ekonomik programlar serbest piyasa düzeyinde rekabete açık hukukun herkes eşit uygulandığı bir ülke olacak artık Türkiye. Birkaç gün önce tarihi bir dönük noktası yakaladı. İnanıyorum ki bunun etkilerini hep beraber göreceğiz. Türkiye başka bir statüden başka bir statüye taşınıyor. Bunu sanayiciler, bankacılar, finansçılar çok daha iyi hissedeceklerdir. Ve çok daha iyi göreceklerdir. Hayatımızda da çok büyük değişiklikler olacaktır. Bunlar orta ve uzun vadeli olacaktır."
Daha önceki yıllarda internetten veya herhangi bir kaynaktan Türkiye'deki yabancı sermayeyi araştırdığınızda çok komik sonuçlarla karşılaşıldığına dikkat çeken Bakan Gül, hiç adı duyulmayan ülkelerde dahi yabancı sermayenin daha fazla olduğunu herkesin gördüğüne işaret etti.
"Ancak şimdi Türkiye'de de yabancı sermaye hatırı sayılır düzeye geldi" diyen Gül, yabancı sermayeye Türkiye'nin ihtiyacı olduğunu vurguladı.
Abdullah Gül, yatırımlarını Türkiye'ye yapması için yabancı sermayenin teşvik edilmesi gerektiğini dile getirerek, hala bunu kabullenemeyenlerin olduğunu, 'Nereden çıktı bu yabancı sermaye' diye eleştirenler olduğunu belirterek, "Yıllar boyunca Türk insanı Almanya ya İngiltere'ye Fransa'ya çalışmaya gitti. Şimdi o firmalar Türkiye ye gelmek istiyor. Teknolojisi ile sermayesi ile gelip burada yatırım yapsa insanlarımız oraya gitmeye mecbur olması daha mı kötü olur. Ne yazık ki bu durumdan rahatsız olanlar oluyor. Yabancı yatırımcı gelsin demek kolay tabi. O yatırım zeminin iyi hazırlamak lazım. Hiç kimsenin korkmaması lazım. 'Olur ya işlerde bir aksilik olursa ters giderse güvenebileceğim mahkemeler var' diyebilmek lazım. İşte Türkiye'yi biz 3 senede o noktaya getirdiğimiz için, işte görüyorsunuz büyük bir yabancı sermaye geliyor. Özelleştirmeler yapılırken beğendiğimize sevdiğimiz değil, açık şeffaf herkesi açık kim daha çok verirse onun kazanabildiği özelleştirmeler yaptık" dedi.
"ÜÇ SENE İÇİNDE TÜRKİYE YÜZDE 26.5 EKONOMİK BÜYÜME SAĞLAMIŞTIR"
Hükümete olarak tek yaptıklarının, "Başbakan olsun diğer arkadaşlar olsun Türkiye özelleştireceğimiz kurumları dünyaya en iyi tanıttıklarını" belirten Bakan Gül, konuşmasına şöyle devam etti: "Yabancılara gel gör diyoruz. Ben de