Rasyonel politikalara dönüşün desteğiyle başlayan borsadaki yükseliş hareketi, temmuz ayından bu yana yerini patinaja bıraktı. 2024’e 7 bin 470 seviyesinden başlayan BIST 100 endeksi, temmuzda 11 bin 252 puanla tarihi zirvesini görmüştü. Ancak temmuzdan bu yana düşüş eğilimine girerek kazançlarını kısmen geri veren endeks, yılı yüzde 31.6 yükselişle 9 bin 830,56 puandan tamamlamıştı. Hürriyet'ten Gamze Bal'ın haberine göre, bu yıl da endeksteki ‘10 bin puan sınavı’ devam ediyor. Yine de borsanın bu yılki seyrine yönelik pozitif mesajlar veren uzmanlar, endeksin kalıcı bir artış için ‘yeni bir hikâye aradığını’ söyledi.
ARANAN TAZE KAN: YABANCILAR
Uzmanlara göre, endeksi yukarı taşıyan pozitif gelişmelerin kalıcı olamamasının temel nedeni yabancı girişinin olmaması. Bu nedenle borsa yatırımcısının aradığı itici gücün, Trump yönetiminin Türkiye ile ilişkileri ve buna bağlı olarak gelebilecek yabancı yatırımcı olduğu belirtiliyor. Ek olarak, 2024’ün son çeyreğine kıyasla daha güçlü gelmesi beklenen 2025 ilk çeyrek bilançolarının fiyatlanmaya başlamasının da, endeksi yukarı taşıyacak belirleyici faktörlerden biri olabileceği ifade edildi.
TRUMP’IN TÜRKİYE MESAJLARI KRİTİK
Borsanın seyrine yönelik A1 Capital Genel Müdür Yardımcısı Üzeyir Doğan, geçen sene mayıs ayından itibaren yabancı girişleri bir tarafa, yabancı çıkışları yaşandığını; bunun da piyasayı baskılayan temel unsur olduğunu anlattı.
“Aslında aranılan taze kan, yabancı yatırımcılar. Bu nedenle şimdiki hikâye Türkiye-ABD ilişkilerine döndü” diyen Doğan, “Trump yönetiminin Türkiye’ye ilişkin vereceği mesajlar, işbirliğinin ne yönde şekilleneceği takip ediliyor. Orayı gördükten sonra mevcut faiz indirimleriyle birlikte borsaya yabancı yatırımcı girişi başlayabilir. Bu başlarsa sonraki hareket çok hızlı olur. Piyasamız ucuz. Yani ilk hareketi sağlayacak yatırımcı girişine ihtiyaç var” dedi. Yatırımcının hisseden fona kaymasının da bir diğer etken olduğuna değinen Doğan, “İçerideki kurumsal yatırımcının hisse ağırlığı düşük kaldı. Bu nedenle ilk hareketi sağlayacak yatırımcı girişine ihtiyaç var. O da yabancılar olacak. Ancak ilk hareketin gelmesi durumunda içerideki kurumsalların, bireysellerin desteğiyle ivme hız kazanacaktır” ifadelerine yer verdi.
‘CAZİBESİNİ KORUYAN MEVDUAT’ ETKİSİ
Perform Portföy Fon Yöneticisi Altan Aydın da endeksin 10 bin puanın üzerinde bir türlü kalıcı olamamasına ilişkin “İçeride dönen para belli. Faiz oranı düşse de yüksek bir seviyede. Yabancı da gelmediği sürece hareketler sınırlı oluyor. Çok fazla dalgalanma görüyoruz” dedi.
Aydın ayrıca, mevduat faizinin politika faizine paralel düşse de mevcut seviyesi ile cazibesini koruduğuna; bunun da borsadaki dalgalanmaların bir diğer nedeni olduğuna dikkat çekti.
“Faiz indirimlerinin başlaması borsanın seyri için önemliydi. Ancak oranlar hâlâ yüksek. Politika faizi yüzde 45’e indi, mevduat faizi de buna paralel düştü fakat ortalaması geçen yıl yüzde 47 iken şimdi de yüzde 41-42’lerde” diyen Aydın, “Dolayısıyla yatırımcının ‘risksiz’ olarak algıladığı faizin oranı yüksek. Bu da faizden vazgeçip borsayı yani daha riskli bir varlığı tercih etmiyorlar. Örneğin, ocak ayında borsa yüzde 3-4 yukarı gitti diyelim, yatırımcı ‘bunu realize edeyim, iki ay faizde tutayım, mart ayında Merkez faizi indirdiğinde borsaya yeniden dönerim’ şeklinde düşünüyor. Çünkü yatırımcıların çok ciddi getiri arayışı var ve para da değerli. Alternatif maliyet oldukça yüksek. Bu da borsada dalgalanmaya neden oluyor” değerlendirmesinde bulundu.
GÖZLER İLK ÇEYREK BİLANÇOLARINDA
Öte yandan, dün itibarıyla Türkiye Sigorta ile başlayan bilanço dönemi, bugün de Garanti Bankası ile devam edecek. Ancak açıklanan bilançolar, 2024’ün son çeyrek bilançoları. Bunların da büyük ölçüde önceki aylarda fiyatlandığını söyleyen Aydın, “2025’in ilk çeyrek bilançolarının fiyatlanmaya başlaması endeks üzerinde pozitif etki yaratır diye düşünüyorum. Çünkü bu yılın ilk çeyrek bilançoları geçen yılın son çeyrek bilançolarına kıyasla daha güçlü gelecek. 2024’ün baz etkisi kaynaklı tüm sektörlerde, bankacılık başta olmak üzere kâr büyümesi göreceğiz. Bu da borsada kısa vadede dalgalı seyir yerine daha yukarı yönlü bir hareketi başlatabilir. Bir de tabii
Trump etkisi var. Ancak bunun da lehimize sonuçlanacağını düşünüyorum” şeklinde konuştu.
‘GEVŞEME ÖNCEDEN FİYATLANDI KALICI OLAMADI’
Yılın son çeyreğinde ‘piyasanın beklediği hikâye, faiz indirimleri’ idi ancak bu gerçekleşmesine rağmen borsanın 10 bin puanın üzerindeki seyri kalıcı olamadı. Bunun nedenini sorduğumuz Ata Yatırım Araştırma Direktörü Umut Öztürk, “Aralık ayındaki politika faiz indiriminin ardından Borsa İstanbul’da pozitif seyir görsek de, bunun öncesinde borsanın bir ölçüde piyasa tarafından fiyatlandığını, dolayısıyla sonrasında gelen satışların da kâr satışları olduğunu değerlendiriyoruz” dedi. Faiz indirimlerinin önümüzdeki dönemde de devam edeceğini ve 2025 sonunda politika faizinin yüzde 30’a gerileyeceğini tahmin ettiklerini bildiren Öztürk, “Bu doğrultuda zaman zaman kâr satışlarının etkisi altında kalsa da borsa ile ilgili görüşümüz 2025 için genel anlamda olumlu olacağı yönünde” diye konuştu. Öztürk bu kapsamda, 12 aylık BIST 100 endeksi hedeflerinin 14 bin puan olduğunu kaydetti.
‘POZİTİF ETKİ SÜRER’ BEKLENTİSİ
Borsa’da yükselişin kalıcı olması için öncelikle TCMB’nin para politikası kararlarının önemli olduğunu vurgulayan Öztürk, şöyle devam etti:
“Bunda da, enflasyonla mücadelede kararlı olunması ve öngörülebilir bir politika setine sahip olunması gibi faktörler öne çıkıyor. Enflasyon düşüşüyle birlikte önümüzdeki dönemde faiz indirimleri de geldikçe endeksin pozitif etkilenmeye devam edeceğini düşünüyoruz.”
patronlardunyasi.com