Bilgin, sempatik ve sıcak tavırlarıyla bundan sonra atacağı adımları açık açık anlattı. Kafasında birçok proje olan Bilgin'in bankacılık sistemine yönelik eleştirileri de var. Bankacılık sektörünün son 10-15 yılın en iyi dönemini yaşadığını düşünüyor ama 'Bankalar hala güdük' demekten de kendini alamıyor. Bilgin'e göre 'artık maceracı bankacılık dönemi sona erdi ve bankacılar bunun sonunu çok iyi biliyor'. Bilgin 'Özel bir dönem için çıkarılmış özel bir yasa' dediği ve TMSF'ye banka operasyonlarında olağanüstü yetkiler tanıyan 5020 sayılı yasa için de çarpıcı açıklamalar yaptı.
Yeniden değerlendirilmeli
Bilgin, 'Bankacılar, 5020 tehdidiyle bankacılık yapmak istemiyor. 5020 Sayılı Kanun yeniden değerlendirilmeli' diyor. 'Demokle'sin kılıcı ile Türkiye'de faaliyette bulunmak çok zor. Yabancı banka patronunun ülkesine kadar gidemezsiniz ama Türk patronunun her türlü malına el koyarsınız; haksızlık oluyor' diye ekliyor. BBDK Başkanı Tevfik Bilgin, AKŞAM Ankara Temsilcisi İsmail Küçükkaya, Haber Müdürü Nergis Bozkurt ve Ekonomi Muhabiri Hüseyin Özay'a yeni döneminde şu mesajları verdi:
Yeni banka satışları gündemde
2006 yılında sektördeki satışlar devam edecektir. Yabancı sermayenin ülkemizdeki payı artıyor. Belirli oranda bir sınırlama yapma niyetimiz yok. Ama sürekli izliyoruz. Stratejiyi kendi içimizde belirlemeye çalışıyoruz. Ülke örneklerini inceliyoruz. Acaba bir ülkede çoğunluk yabancı bankaların eline geçtiği zaman, KOBİ'lere, vatandaşlara, müteahhitlere nasıl davranılmış, bakıyoruz.
5020 nereye kadar gider?
5020'nin banka sahipleri üzerinde olumsuz bir etkisi var. Daima 5020 tehdidiyle bankacılık yapmak istemiyorlar. Yabancı bir banka geldi, Türkiye'de banka aldı. 5020 nereye kadar gider? Bankayı alırsınız, mallarını alırsınız. Ama ülkesine gidemezsiniz. Ama Türk patronunun her türlü malına el koyarsınız. Haksızlık oluyor. Türk banka patronları için 5020 bir caydırıcılık unsuru taşımaktadır. Demokles'in kılıcı ile Türkiye'de faaliyette bulunmak çok zordur.
Riskli ortama niye para yatırılsın?
Son 15-20 senenin bankacılık sektörü açısından en iyi günlerini yaşıyoruz. Bütün rasyolar onu gösteriyor. Onun için yabancılar geliyor. Yoksa riskli bir ortama niye para yatırsınlar. Bundan sonra bankacılığın önünü açacak, bankacılığa daha da değer katacak kararlar almamız lazım. Bankalarla daha fazla diyalog kuracağız. İletişim kanallarını güçlendireceğiz. Aracılık maliyetlerini azaltacağız.
Yabancıların geliş nedeni yüksek kar
Bu kurum bankaların olduğu kadar halkın da kurumudur. Halkla bankaların içiçe daha sağlıklı çalışması için her türlü aksiyonu alırız. 2001 yılında büyük bir temizlik yaşadık. Elde kalan bankaların potansiyelleri çok yüksek. Genç bir nüfus var. Geleceği çok parlak görülüyor. KOBİ'ler ve konut kredileri çok önemli enstürümandır. Yabancı bankaların Türkiye'ye gelmesinde de bu iki faktör etkili oluyor. Yabancı bankalar başka ülkelerde elde edemedikleri karları Türkiye'de elde etmek istiyor. Avrupa'da hiçbir ülkede bu kadar kar marjı yok. Bu trend bir süre daha sürer.
Kafamda çok sayıda proje var
Şu anda leasing ve faktoring ile ilgili mevzuatlar çok eski. Bazı açılımlara engel oluyor. 180 adet şirket bize devroldu. 10-15 milyar dolarlık sektör. Ama bazı enstrümanları yok. Bunların sisteme