Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, "2008 yılında 125 milyar dolarlık ihracatın aşılabileceğini, 2009 yılı için de 112 milyar dolarlık ihracat ile 175 milyar dolarlık ithalat rakamının görülmesinin planlandığını" bildirdi.
Bakan Tüzmen, Kurban Bayramı münasebeti ile düzenlenen bayramlaşma törenine katılmak üzere geldiği Mersin'de, 2008 yılını ve 2009 beklentilerini değerlendirdi.
Bu yıl, ihracat program hedefini 119 milyar dolar olarak belirlediklerini ancak, ihracatçılarla yapılan başarılı çalışmalar sayesinde bu hedefi 125 milyar dolara çıkardıklarını hatırlatan Tüzmen, yapılan çeşitli çalışmalarla da komşu çevre ülkeler, Afrika ülkeleri ve Asya ülkeleri stratejilerinin tam olarak oturtulduğunu bildirdi
Tüzmen, 2008'de söz konusu ülkelerle yapılan ticaretin çok hızlı bir şekilde arttığını ifade ederek, şunları söyledi:
"İyi ki arttı. Çünkü dünya krizinde şu anda daha az hasar görmemizin en önemli etkenlerden bir tanesi komşularımızla yaptığımız ticaret. Bizim şu aşamada, 2008 için belirlediğimiz 125 milyar dolar ihracatı aşacağımız gö rülüyor. Geçen yıl kasım ve aralık ayları rekor kırdığımız aylar olmuş tu. Neredeyse 12 milyar dolar sınırlarına ulaşmıştık. Şimdi tabi dünyadaki krizden dolayı Avrupa ülkeleri alımlarını durdurdu. Avrupa ülkeleri resesyon ilan ettikleri ve bunu açık bir şekilde bildirdikleri için bizim şu aşamada bu ülkelere olan ihracatı mız çok hızlı şekilde azaldı. Ancak, diğer ülkelerden daha iyiyiz.
Bizim hesaplarımıza göre, kasım ayında ihracatta yüzde 22'lik bir düşüş oldu, aralık ayında da yine aynı şekilde düşüş olmasını bekliyoruz. 2008'i her şeye rağmen 130 milyar dolarlık bir ihracat ile kapatacağız. Bu büyük bir baş arı olacak. Niye? Çünkü 2002 yılında 36 milyar dolar ihracattan, bugün 130 milyar dolar ihracatı aşmış bir ülke haline geliyoruz. Bu büyük bir azim, bu büy ük bir heyecand ır. Bu her şeyin ötesinde, ihracatçılarımızın dünyada altın bir ç ağ yaşattıklarının açık bir delilidir."
Tüzmen, 2008'in son iki ayında göstergelerin aşağı doğru inmesine rağmen, Türkiye ihracatçısının çok başarılı olduğu bir yıl olarak nitelendirilebileceğini savunarak, "2003-2007 yılları arasında Türkiye ihracatta güzel şeyler yaptı. 2008 yılında ise biraz daralma olmuş, ama '2008 yılı da başarılı ge çti' diyebilirim" diye konuştu.
Tüzmen, 2008 yılının sonunda dünyada krizin etkisiyle "moral bozukluğ u" yaşandığını belirterek, "Yani herkesin morali bozuldu. Neden? Çünkü dünya bir krize girdi ve bu kriz gerçekten bütün dünya ülkelerinde hissedildi. İşsizlik oranları arttı. Dolayısıyla 2008 yılının sonuna doğru dünyada bir moral bozukluğu var" dedi.
Bu süreçte Türkiye'de da bazı firmalarda sıkıntıların yaşandığını anlatan Tüzmen, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"İşten çıkartmaları gördük. Sanayi oranları ve büyümesinde büyük bir düşüş var. Ancak, biz ihracatçılarla moralimizi yüksek tutmaya çalışıyoruz. Bizim şunu söylememiz lazım, 'Akıllıların daima bir planı vardır ancak, bu dönemde çalışmayanların her zaman bir bahanesi olur. Biz bahane değil iş yapma taraftarıyız. Bahaneler her zaman olacaktır ancak, biz planları olan insanlarız. İhracatçılarımızla birlikte bu düşünceyle yolumuza devam edeceğiz."
Tüzmen, 2009 yılı için 112 milyar dolarlık ihracat, 175 milyar dolarlık da ithalat rakamının görülmesinin planlandığını, dolayısıyla ihracatı n ithalatı karşılama oranının, gelecek yıl bu yıldan çok daha iyi olacağına dikkati çekerek, "Bu iyi. 2009 yılında tabi daralan ekonomiler çerçevesinde bizim pazarları kaybetmememiz açısından daha fazla çalışmamız gereken bir dönem. Yani 2008'de ç ok efor sarf ettik, ancak gelecek yıl bunun iki katı bir efor sarf etmemiz gerekiyor. Özellikle komşu çevre ülkeler, Azerbaycan ve Türkmenistan gibi Türki Cumhuriyetlerinde..." diye konuştu.
Gelişen ekonomilerle ticari ilişkilerin her geçen gün ilerletildiğini belirten Tüzmen, şöyle devam etti:
"Bunu yaparken tabi ki Avrupa gibi büyük ekonomileri de elimizde tutmaya çalışıyoruz. Bu ülkeler tabi ki, bir Avrupa'nın yerini tutmaz ama, ciddi bir şekilde bu ülkelerle ihracat artışını aynı şekilde devam ettirirsek, hiç olmazsa hasarı, krizin etkisini en az olarak hisseden ülkeler arasında ilk sırada yerimizi alırız."
Bakan Tüzmen, IMF ile anlaşmanın yapılması için gerekli olan şartların Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından ifade edildiğini hatırlatarak, çalışmaların bayramdan sonra hızlanacağını söyledi.
İlgililerle yapılacak görüşme neticesinde süre ve şartların yeniden açıklanacağını ifade eden Tüzmen, şunları kaydetti:
"Hükümet kendi açısından neler yapabilir? IMF kendi açısından neler yapabilir? bu bir anlaşmadır sonuçta. Her iki tarafında karşılıklı olarak niyetlerinin belirlenmesi lazım. Bizim açımızdan IMF ile ilk defa anlaşma yapan bir ülke değiliz, biz senelerce yaptık. Çok ağır şartlarda bile yapıldı. Dolayısıyla şartlar açısından ufak tefek karşılıklı olarak gör üş birliğinin yapılması gereken hadiseler var, şimdi onun üzerinde çalışılıyor. Tabi ki herkes kendine göre olayı görmeye çalışıyor, biz de burada Türkiye olarak, Türkiye'nin son dönemde yaşadığı gelişmeyi devam ettirerek yararlı olacağı düşünüyorum. Son nihai karar verildikten sonra ilgili bakanlıklarımız çalışmalarını tamamladıktan sonra Sayın Başbakanımız bunu açıklarlar."