Baykal, CHP TBMM grubunda yaptığı konuşmada, çeltik ithalatındaki iddiaları gündeme getirdi. Çeltik ithalatında, ton başına 570 dolar üzerinden vergi alınmasına ilişkin kararnameye işaret eden Baykal, bu kararnamenin belli süre için askıya alındığını söyledi.
Baykal, bu süre içinde, iki bakanın yakını olan bir firmanın, çok miktarda çeltik ithalatı yaptığını, 305 dolar üzerinden gümrük vergisi alındığını iddia etti. Baykal, bunu, ''şaibeli ithalat'' olarak nitelendirdi. İstanbul'un yağmur yağdığında sel içinde kaldığını, kar yağdığında trafiğin çalışamaz hale geldiğini ifade eden Baykal, bunun temelinde yolsuzlukların yattığını kaydetti. Belediyelerin görevinin imar planı oluşturmak ve uygulamak olduğuna işaret eden Baykal, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin görevinin ise yapılan planı bozmak ve değiştirmek olduğunu öne sürdü.
Baykal, Belediye Meclisi gündeminde, yüzlerce imar planı değişikliği bulunduğunu, tek çalışan komisyonun İmar Komisyonu olduğunu belirterek, CHP İstanbul teşkilatının, yaklaşık 200 imar değişikliğine ilişkin mahkemeye başvurduğunu anlattı.
''İSTANBUL'U KİM YÖNETİYOR?''
''İstanbul Belediyesini kim yönetiyor? İstanbullular'ın seçtiği belediye başkanı mı, yoksa iki dönem önceki belediye başkanı mı?'' diye soran Baykal, şöyle konuştu: ''Belediye başkanlığından aldığı tat damağında kalmış anlaşılan... Gitti oraya yerleştirdi bürosunu, oraya oturdu. Her şey ondan soruluyor, İstanbul Belediyesini o yönetiyor. İstanbul'daki bu sıkıntı sorulduğunda, 'Bunlar bir günde mi ortaya çıktı' diyor. Bir günde ortaya çıkmadı, 15 yıldır siz oradasınız. Sen ve senin getirdiğin orada... Acarkent dosyasını 14 yıl sonra açarak, siyasi gösteriş demeçleri vererek, unutturmak mümkün mü?'' CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, yolsuzluklar konusunun, AK Parti'nin bir markası haline geldiğini ileri sürerek, Ali Dibo, Galataport, Ofer'in, AK Parti'nin şifresi olduğunu, bunların, siyasi sözlüğün parçası haline geldiğini söyledi.
''AB'YE TAM ÜYE OLACAK MIYIZ?''
AB ile ilişkilere de yer verdiği konuşmasında Baykal, ''Son krizde, sorun gerçekten Kıbrıs krizi mi? Limanları, havaalanlarını açsak, AB'ye tam üye olacak mıyız?'' sorusunu yöneltti. Bu hükümet döneminde AB politikasının, tavizler verilerek çıkmaza sokulduğunu savunan Baykal, ''Türkiye'nin önünde kimse duramaz, yeter ki biz yanlış yapmayalım. Laik, demokratik Cumhuriyete, Atatürk'e sahip çıkalım. Bize devredilen mirasın değerini bilelim'' diye konuştu