Sınır ötesi kara harekâtını değerlendirirken, başörtüsüyle ilgili anayasa değişikliğini operasyonla eşzamanlı onayladığı eleştirilerilerine sert karşılık verdi.
Alınan bilgilere göre Cumhurbaşkanı, söz konusu iddiaları ortaya atanlar için, "Herkesi kendi açısından siyaset yapıyor olarak gördüm." ifadesini kullandı. Aklından böyle bir şeyin geçmediğini vurgulayan Gül, "Anayasa'ya göre başkomutansam bu konulardaki milli hassasiyeti en çok göstermesi gereken kişi benim. Kimse kraldan çok kralcı olmasın..." dedi.
Üniversitelerdeki tartışmalar konusunda herkesi sakin olmaya çağıran Gül, hukuk devletinde bu konuların nasıl neticeleneceğinin belli olduğunu, yasalar neyi emrediyorsa onun yapılacağını kaydetti. Terör örgütüne yönelik harekâtın tam zamanında yapıldığını, "Geç kalınsaydı daha fazla şehidimiz olurdu." sözleriyle açıklayan Cumhurbaşkanı, Türkiye'nin bir başka ülkenin toprağını işgal niyetinde olmadığının da altını çizdi: "Amacımız, devletimize tehdit olan bu unsuru oradan temizlemek."
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, üniversitelerde başörtüsünü serbest bırakan anayasa değişikliğini kara harekâtı ile eşzamanlı olarak onayladığı yönündeki eleştirilere cevap verdi. Tepkileri 'siyasî' bulduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı, "Hiç aklımdan zihnimden geçmedi böyle bir şey. Ayrıca Anayasa'ya göre başkomutansam bütün konulardaki milli hassasiyeti en çok göstermesi gereken kişi benim. Kimse kraldan çok kralcı olmasın..." diye konuştu. Sınır ötesi kara harekâtının 'tam zamanında' yapıldığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, "Şehitlerimize üzülüyoruz; ama geç kalınsaydı daha fazla şehidimiz olurdu." dedi.
Türkiye'nin bir başka ülkenin toprağını işgal niyetinde olmadığının altını çizen Gül, "Amacımız, devletimize tehdit olan bu unsuru oradan (Irak'ın kuzeyi) temizlemek. Bu unsur oradan temizlenecek." ifadesini kullandı. Gül, çetelere karşı verilen mücadeleye değinirken de, devletin gücünün dışında hiçbir güce izin verilmeyeceğini vurguladı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Radyo Televizyon Gazetecileri Derneği (RTGD) Yönetim Kurulu üyelerini Çankaya Köşkü'nde kabul etti.
Abdullah Gül, gündemdeki konularla ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu. Başörtüsü yasağını kaldıran düzenlemeyi onaylamasının harekât ile aynı güne denk getirildiği yönündeki eleştirileri cevaplayan Gül, sivil toplum örgütlerinin 'uzlaşma' çabalarını beklediğini hatırlattı. Gül, şunları söyledi: "Kanaatlerim zaten oluşmuştu. Neticeyi de gördüm... 'Aynı gün bu işi yaptı' diye söyleniyor, böyle değil. Öyle senaryolar, yazılar yazılmaya başlandı ki, ben mahsus bekliyorum, mahsus başka tarihlere getirmek için uğraşıyorum gibi. Bunları, 'herkes kendi açısından siyaset yapıyor' diye gördüm."
Yasalar ne emrediyorsa yapılmalı
Cumhurbaşkanı Gül, başörtüsü konusunun hukuki çerçevede çözülmesini istedi. Gül, "Bu konular nasıl neticelenir belli. Yasalar neyi emrediyorsa, Türkiye bir hukuk devletidir ve ona göre gidecektir." dedi. Türkiye'de herkesin birbirinin kardeşi olduğunu anlatan Gül, "Bizi bağlayan şey Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak ve modern dünyanın değerleri olan, hukukun üstünlüğü, demokratik, temel hak ve özgürlükleri dikkate almak gerekir." ifadelerini kullandı. Gül, herkesi daha sakin olmaya çağırdı. Bireylerin kendisini başkalarının yerine koyarak, sükunetle hareket etmesini istedi.
Asker çetin bir mücadele veriyor
Terör tehdidini ortadan kaldırmak için Türkiye'nin kararlı olduğunu belirten Cumhurbaşkanı, 'bir başka ülkenin toprağını işgal etmek' gibi bir niyet olmadığını vurguladı. Gül, "Tehdidi yok etmekteki kararlığımızı sonuna kadar göstereceğiz. Arzu ederdik ki hiç bunlar olmasın. Ama devletimize tehdit olan bu unsur oradan temizlenecek." dedi. Hiçbir devletin kendi topraklarında veya sınırına yakın bir yerde illegal bir silahlı güce müsaade etmeyeceğini vurgulayan Abdullah Gül, şöyle devam etti: "Ediyorsa zaten o devlet olamaz. (Irak'ta) Otorite boşluğundan dolayı büyük bir yapılanmanın olduğu takip ediliyordu. Nitekim orada çetin bir mücadele veriliyor. Bu direnç şunu gösteriyor ki, eğer ihmal edilmiş olsaydı demek ki kökleşecekti. Yapılması gereken bir şey yapılmış oldu."
Şehitlere saygıyı unutmayacağız
Şehit haberlerinin herkesi derinden yaraladığını anlatan Cumhurbaşkanı, harekâtın ileri bir zamana bırakılması halinde şehit sayısının daha da artabileceğine dikkat çekti. Cumhurbaşkanı, "Bu bir operasyon. Siz de kurşun atıyorsunuz, karşınızdaki de. Karşınızdaki plastik mermi atmıyor ki! Tabiatında olan bir şey. Savaşın ne olduğunu en iyi asker bilir. Ama siz vaktinde bunu yapmazsanız ileride daha büyük şehitler verirsiniz. Şehitlerimiz bizi derinden yaralıyor, hepsinin aileleri, çocukları, anneleri babaları bize emanet. Onlara saygıyı unutmayacağız." diye konuştu.
Kuzey Irak yönetimi de kabullendi
Abdullah Gül, harekâtın hem siyasi hem de askerî altyapısının çok iyi hazırlandığını kaydetti. Harekâtın diplomatik boyutunu da değerlendiren Gül, "Kuzey Irak'taki -Irak Anayasası'nda olduğu kadarıyla- yerel yönetim bile yaptığı açıklamalarda 'bu teröristlerle ilgimiz yok' diyor. Tabii ki siyaseten bir şeyler söyleyecek; ama onlar da bu işi kabullenmiş vaziyette. Herkes kabullenmiş vaziyette. Irak, tüm Arap ülkeleri ve diğer müttefiklerimiz de aynı şekilde. Tersi olsaydı o zaman çok daha zor olurdu." diye konuştu.
Sadece askerî başarı yetmez
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kendisine verilen görevi en iyi şekilde yerine getirdiğini anlatan Gül, sorunun ortadan kalkması için psikolojik, kültürel, ekonomik ve eğitim boyutuyla da başarı sağlanması gerektiğini söyledi. Cumhurbaşkanı, "Yoksa şu ana kadar birçok kişi öldü. O ölenlerin yerine yarın yenileri de gelebilir. Bu bataklığı tamamen kurutmak gerekiyor." dedi.
Çetelere müsaade edilmeyecek
Ergenekon benzeri çete yapılanmaları ve bunlarla mücadeleye ilişkin ayrıntılı değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı, demokrasinin ve hukukun güçlü olduğu ülkelerde devlet otoritesinden başka bir otoritenin söz konusu olamayacağını kaydetti. Abdullah Gül, şöyle devam etti: "İyi niyetli bile olsa devlet otoritesinin dışında illegal otorite kuramazsınız. Öyle başlar, başka yerlere gider bu işler. Türkiye'nin siyasi tarihine baktığımızda bu tip şeyler olmuştur ve zararını hep ülkemiz çekmiştir. Böyle dönemlerde devletin gücü ve otoritesi gösterilememiştir maalesef. Tabii ki mahkeme kararları çıkmadan kimseyi suçlayamayız, bir şey söyleyemeyiz.
Ama devlet, her dönem her şeye vâkıf olur. Bazen seyreder, bazen 'hayır' der. Aslında her şey bilinir. Bazen üzerine gitme kararlılığı gösterir, bazen göstermez. Gösterilmesi lazım. Devletin kendi otoritesinin dışında hiçbir otoriteye müsaade etmemesi lazım ve etmeyecek. Ben devletin başı olarak çok dikkatli olacağım. Devletin gücünün dışında hiçbir güç söz konusu olamaz."
Süleyman Kurt/Zaman