Gündem


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, cemaatin Türkiye'de herkesi dinlediğini öne sürerek, CHP ve MHP'nin de tehdit edildiğini öne sürdü. Erdoğan, "Sizi, kimin neyle tehdit ettiğini açıklayın. CHP de MHP de paralel yapının oyuncağı oldu. Bu paralel yapı herkesi dinliyor. Cumhurbaşkanı, bakanlar, siyasetçiler, işadamları, gazeteciler Dinlemeler tehdit olarak kullanılacak" dedi.

 Erdoğan, Meclis'te partisinin grup toplantısında konuştu. Gündeminde 17 Aralık Operasyonu hedefinde ise sadece cemaat değil, muhalefet partileri de vardı. Erdoğan, eleştirilerine AK Parti Hükümetlerinin yaptığı icraatları anlatarak başladı. Erdoğan, birilerinin bu başarılı icraatları sindiremediğine vurgu yaparak, eleştirilerinin hedefine isim vermeden Fethullah Gülen ve cemaatini koydu.

BİRİLERİ İÇİN YENİLİR YUTULUR BİR DURUM DEĞİL

Hükümetleri döneminde, milli iradenin tarihte ilk kez bu kadar güçlendiğini kaydeden Başbakan Erdoğan, "Millet tarihinde ilk kez devleti ile buluşmuş, ilk kez bu ölçüde mührün sözün kendisinde olduğunu hissetmiştir. Bu birileri için yenilir yutulur durum değildir. İnsan yerine konulmayan, fikrine başvurulmayan millet AK Parti döneminde iktidara gelmiştir" dedi. 11 yıl öncesine kadar, hükümetleri sermayenin kurduğunu ve sermayenin yıktığını öne süren Erdoğan, milletin kaybettiğini, bir avuç zümrenin ise kazandığını dile getirdi. "Bu çarkı biz bozduk" diyen Başbakan, "Bu çarkın dişlerini de biz kırdık. Bu istikrarsız tezgahı biz alt üst ettik. Elbette birileri bunu hazmedemiyor" diye konuştu.

"Bu ülke, Türkiye dışarıdan yönetilemez" sözleriyle bir kez daha isim vermeden Fethullah Gülen'e yüklenen Başbakan Erdoğan, Gülen'e, "siyaset yapacaksan Türkiye'ye gel" çağrısında bulundu. Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: "Türkiye dışarıdan yönetilecek ülke değildir. Buyursun siyasetle o meseleyi çözmenin mücadelesini Türkiye'de versinler. Bu süreçte bir kısım emniyet güçleri ve yargı kullanılıyor. Millet bunların arkasında değil karşısında bunu bildikleri için siyasete ve sandığa yanaşmıyorlar. 17 Aralık saldırısı; Ak Parti'ye değil millete ülkemize yönelik saldırıdır. 17 Aralık saldırısı sadece yıkım projesidir. Bunlar sadece yıkmanın peşindeler. Yapmak gibi dertleri hedefleri yok. Tek dertleri 'Ak Parti hükümeti gitsin' diyorlar. AK PArti'nin yerine kaosu, yasakları öneriyorlar."

BAYKAL İLE İLGİLİ GÖRÜNTÜLERİN ARKASINDA DA PARALEL YAPI VARDI

Erdoğan, paralel yapı ile CHP'nin "ittifak halinde" olduğunu, MHP'nin ise iradesine "ipotek" konulduğunu öne sürerek, sözlerini dinlemelere getirdi. Kendisi hakkında, bazı medya kuruluşu yöneticileri ile ilgili yaptığı konuşmalarının dinlemeye kayıtlarına vurgu yapan Başbakan Erdoğan, "Gizli görüşme, görüntü ses kayıtları CHP'yi de MHP'yi de esir almıştır" dedi. CHP'nin eski Genel Başkanı Deniz Baykal ile ilgili görüntüleri bir kez daha anımsatan Başbakan, "Bu oyunun arkasında da paralel yapı vardı, bunu da ilan ediyorum. Şimdi onlar düşünsünler. Şimdi onlar arasınlar onlar bulsunlar" şeklinde konuştu.

 Başbakan, CHP'nin belediye başkan adayı belirleme sürecinde yaşanan sıkıntılarına dikkat çekerek,"O şekillenme devam ediyor. Şekillenme CHP'nin aday belirleme sürecinde ortaya çıkıyor. Birçok şehirde dünya görüşlerini paylaşmadıkları kişileri aday gösteriyorlar. Hakaret ettikleri paralel yapının yedeğinde birlikte uçuruma ilerliyorlar. Mesele Türkiye meselesidir" dedi. CHP ve MHP'nin "paralel yapının" oyuncağı haline geldiğini yineleyen Erdoğan, "Ama biz bu oyuna gelmeyeceğiz" diye konuştu.

"ÇİĞ YEMEDİK Kİ KARNIMIZ AĞRISIN"

Erdoğan, internet düzenlemesi ile ilgili yasayı hatırlattı, muhalefete "niye bize destek ver miyorsunuz?" diye sordu ve düzenlemenin detaylarını anlattı. Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti:

 "MHP ve CHP bunların oyuncağı olabilir. Biz milli iradeyi ipi dışarıda olanlara teslim etmeyeceğiz. Hodri medyan. Elinizde ne varsa kullanın. Ellerinde hangi kirli araç varsa kullansınlar. Çiğ yemedik ki karnımız ağrısın. İnternetle yaptığımız yasaya neden destek vermiyorsunuz. Bu yaptığımız yasa ortam dinlemelerini ortadan kaldıracak. Bu yasayla kasetlerle siyasetin dizayn edilmesinin önüne geçiyoruz. Benim değil cumhurbaşkanımızın değil, bakanların, sanatçıların, gazetecilerin görüşmeleri dinlemiş bunlar şantaj olarak kullanılmak için. CHP, MHP çıkıyor, "sen hükümetsin gereğini yap' diyor. HSYK ile ilgili anayasa değişikliğine niye yanaşmadınız. HSYK yasası ile ilgili neden gürültü kopardınız. İnternetle ilgili yaptığımız düzenlemeye neden karşı geliyorsunuz. Paralel yapıyı ortam dinlemelerini çökertmeye yöneliktir. Siz neden bundan uzakta duruyorsunuz?"

"SİZİ KİM TEHDİT EDİYOR?"

Başbakan, cemaatin muhalefeti tehdit ettiğini öne sürerek, CHP ve MHP'ye seslendi ve şöyle dedi:

 "Sizi, kimin neyle tehdit ettiğini açıklayın. İnternet düzenlemesi ile siyasi partilerin üzerindeki ahlaksız tehdidi ortadan kaldırıyoruz. Dün kasetler yoluyla dizayn edildi. CHP'nin Genel Başkanı hakkında Anayasa çalışmalarını yaparken sosyal medyadan kaldıran biz olduk. Ulaştırma bakanıma yarım saat içinde ulaştık biz durdurduk. Orada daha da kalabilirdi. Tüm Türkiye izleyebilirdi. CHP'nin Genel Başkan Yardımcısı'nın görüntüleri de düşmedi mi biz engelledik. MHP'nin de düşmedi mi? Kim durdurdu biz durdurduk. AK Parti kasetler yoluyla yıpratılmak isteniyor. Bir ses kaydının engellenmesi 5 gün alıyordu. Siz buna 5 gün müdahale etmezseniz bunu duymayan kalır mı? İtibar suikastı yapılıyordu. Bütün bunları biz engelledik biz"

"KİMSE FİŞLENMEYECEK"

İnternet düzenlemesi ile artık kimsenin fişlenmeyeceğini kaydeden Başbakan, "Kimse fişlenmeyecek, kimsenin internetteki verileri depolanmayacak" dedi.

 Erdoğan internetin karşısında olmadıklarını söylerken, şöyle devam etti:
 "İnternetin karşısında olsak, özgürlüklerin karşısında olsak; dünyanın her ülkesinde siber zorbalık adı verilen sorun var. İnternetteki görüntüleri çekilip yayınlanan intihar edenler, cinayet işleyenler var. ABD'de Twitter üzerinden, "ABD'yi yerle bir edeceğiz' diye şaka yolu ile mesaj yazan İrlandalı hapse atıldı. İnternet üzerinden tacize uğrayan çocuklar var. Siber zorbaların cirit attığı internet ortamı var. Türkiye'de siber zorbalığın bir türü de kasetlerdir. Çocuklarımız gençlerimizi korumanın yanında siyaseti korumaya çalışıyoruz. Aklı olan, evde küçük çocuğu olan bu düzenlemeye karşı çıkmaz. CHP gibi MHP gibi siber zorbalığın acısını çekmiş partiler bunun karşısında duramaz. Eğer duruyorlarsa başka tehdit vardır. Emanet bizde olduğu sürece özgür siyaseti güçlendirmeye devam edeceğiz. Paralel yapının ne olduğunu herkesin görmesi anlaması lazım. Yurt dışında Türkiye'yi izleyen çevrelerin bu yapının ne olduğunu kavramalarını diliyorum. Bu yapı içinde hizmet etmeye çalışmış kardeşlerimin bu yapının karanlık tarafını görmelerini arzu ediyorum. Bizim zamanımızda değil 40 yıl boyunca başka faaliyetlerin içine girmiş bir yapı söz konusu. Yapı şeffaf değil, sınırları belli olmayan yapılanmaları finansmanları şeffaf olmayan yapı var. Bu yapının tabanında saf ve temiz duygularla mücadele veren kardeşlerimiz var. Ama tavanında farklı gayelerin peşinde koşan yapı var."

 Erdoğan, toplanamayan Hakimler Savcılar yüksek Kurulu'na da yüklenerek, "HSYK toplanamadı. Nedense bütün üyeler aynı günde hastalanmış. Anayasa yasalar çiğneniyor. HSYK'ya bunun için mi seçildiniz orayı çalıştırmamak için mi seçildiniz. Hukuk diye bir şey yok. Masum insanların örgüt çıkarlarına tehdit oluşturdukları için mahkum edildiklerini görüyoruz. Birileri önümüzü tıkıyorsa bunu çözmek zorundayız" diye konuştu.
 "Bunların sadece liderlerine verecek hesabı var" diyen Başbakan, "Bu millete verilecek hesap başka şey. Önce halka ve hakka verilecek hesabın peşinde koşuyoruz. Devlet imkanlarını kullanarak fişleme yapmışlar illegal izlemeler kayıtlar yapmışlar" dedi.

"ÖRGÜTÜN LİDERİ"

Erdoğan, Fethullah Gülen'in açıklamalarına Türkiye'de tepki verilmediğini eleştirerek, "Örgütün lideri Amerika'dan birilerinin izlediğini, bunu engellediğini gece yarısı bunların takip edildiğini, buna benzer vakaların kendisinde olduğunu söylüyor. Bazı gazeteciler duymadı görmedi, hukuk yargı görmüyor. Bunlar suç teşkil etmiyor mu? Malum işveren örgütü ağzını açmadı. Çünkü onların da kasetleri var. Bir savcı "sen orada ne yapıyorsun' diye dava açmadı. Artık yeter yetti. Madem onlar yazıyor, dinliyor, onlar çiziyor bizde hem konuşacağız hem adım atacağız" şeklinde ifade etti.

AMELİYATIMI BİLE GÜNDEM KONUSU YAPTILAR

Erdoğan, ameliyatı ile ilgili yapıldığı iddia edilen konuşmalara vurgu yaparak, "Ameliyatımızı bile gündem konusu yapıp, ya diyor "beddualarımız bile tutmadı' diyor. Böyle şeyler olabilir mi? Ne çirkin yakıştırmalar var. Demek diyor iyi Müslüman değilsiniz" sözleriyle tepki gösterdi.

TWEET ATMAM YAZMAM

 Başbakan, tweet attığı için sınır dışı edildiği iddia edilen Azeri Gazeteci ile ilgili de konuştu. Erdoğan, "Azeri imiş, yazarmış. Bunlarda yalan. Basın Enformasyon Kurumu sizin basın kartınızı uzatır veya uzatmaz irade onlara aittir. Buradan izin alınır. Benimle ilgili tweet atmış, benim haberim bile yok. Ne tweet kullanırım, ne tweet atarım, ne takip ederim bu kadar boş zamanım yok. Tweet kullananlara hakaret etmiyorum, ama bu kadar boş zamanım yok" diye konuştu.