Bartın’ın Ulus ilçesindeki Hasan Dede Camisi’nin herhangi bir kitabesi olmamasına rağmen, Candaroğulları Beyliği döneminde, 1460 yılında inşa edildiğine inanılır.
DAHA ÖNCE İKİ BÜYÜK YANGIN GÖRMÜŞTÜ
İlk yapıldığında tamamen ahşap olan ve çivi kullanılmadan inşa edilen cami, 1889 ve 1904 yıllarında gördüğü iki büyük yangında zarar görmüş ve yeniden inşa edilmişti. Dün çatıda çıkan yangın da camide büyük hasara neden oldu.
GEYİKLİ EFSANEYLE TANINIYOR
Hasan Dede Camisi’nin Kültür Bakanlığı’nın da sitesinde yer alan geyikli bir efsanesi de bulunuyor. Bakanlığın internet sitesinde anlatılan Demirci Hasan Baba efsanesi şöyle:
“Demirci Hasan Baba, Ulus Kazası’na ilk geldiğinde cami yapılacak yerin yakınında bir yere yerleşmiştir. Bir süre sonra dağdan kerestelik ağaç kesmeye başlamış, daha sonra kazanın halkına, “Ben burada bir cami yapmak istiyorum, bana yardım edin, dağdan kestiğim kerestelik ağaçların çekilerek taşınması için öküz verin” demiş. O çevrede yaşayan Türkler bunun söylediklerine ehemmiyet vermemişler. Ancak her gün görmüşler ki, kutsal caminin yapılacağı yere birer ikişer tomruk şeklinde ağaçlar gelirmiş.
Yardım etmeyen ve onun söylediklerine ehemmiyet vermeyenler, bu derviş öküzlerini çalarak dağa kaçırıyor ve dağdan kerestelik ağaçları öküzlerine koşarak buraya getirdiğini düşünüyorlarmış. Böyle düşünenlerden bir grup birlik olup, dervişin gidip geldiği dağ yolunda pusuya yatarak gizlenmişler. Eğer öküzlerini koşmuş ise onu öldürüp vilayetlerinden bu türden insanı yok etmeği planlamışlar. Bir de görmüşler ki, derviş bir çift sığın geyiğini öküz gibi boyunduruğa koşup tomruk çekiyormuş. Bunlar gördükleri karşısında pişmanlık duyup o andan itibaren yardım etme kararı almışlar. Halktan birçok kişi, caminin yapımı için imece cemiyeti davetine katılmışlar.
BİR DE YILAN EFSANESİ VAR
Demirci Hasan Dede çalışanlara yemek verilme gereğini düşünerek, oğluna; “Değirmene git, çıkan unu eve taşı, ancak tekneye (zahire konulan yere) bakma” demiş ve sonra kendisi işine gitmiş. Oğlu çıkan unu taşımaktan yorgun ve bitkin düşmüş, evin hanımı eve gelen bu kadar çok miktardaki unun sebebini oğluna sorduğunda, oğlu ise babasının emri üzerine imece cemiyetine ekmek olacağını söylemiş, Bunun üzerine evin hanımı; “Bir dağarcık buğdaydan bu kadar un olmaz” deyince, çocuk değirmene tekrar gidip babasının tekneye (zahire konulan yere) örttüğü siyah örtüyü kaldırıp baktığında, bir büyük yılanın ağzından buğday akmakta olduğunu görmüş, Yılan ağzından akıtmakta olduğu buğday tanelerini kesince, oğlu da değirmeni durdurmuş. Oğlu akşam babasına bu olayı anlatınca, o da “Niçin baktın daha çok un alırdık” diyerek cevap vermiş, Kutsal cami binasının inşaatı tamamlanıncaya kadar o un yeterli gelmiş derler.
TÜRBESİ CAMİNİN HEMEN YANINDA
Hasan Dede Türbesi, kendi inşa ettirdiği caminin 400 m ilerisinde türbe yanı olarak bilinen yerde ve bazı mezarlar arasındadır.”
patronlardunyasi.com