Edirne Valisi Yunus Sezer, kentteki bir otelde düzenlenen forumun açılış konuşmasında, Balkan şehirlerini birbirine bağlayarak doğacak sinerji ile bütün ülkelere katma değer oluşturacak yeni alanların açılmasını amaçladıklarını söyledi.
Sezer, toplantının bütün Balkan ülkelerinin bir araya getirilmesi açısından ayrı bir önem arz ettiğini ifade etti.
Türkiye'nin Avrupa'ya açılan kapısı Trakya'nın eşsiz konumuyla Türkiye'nin üretim ve lojistik üssü olduğunu belirten Sezer, "Yunanistan ve Bulgaristan'a açılan dört kara sınır kapımız, demir yolu kapılarımızla beraber güzel ve kadim şehrimiz Edirne, Balkanlar ve Avrupa ile yapılan ticaretin de en önemli kapılarından bir tanesidir. Yalnızca zengin tarihi ile değil aynı zamanda modern sanayi tesisleri, lojistik avantajları ve verimli topraklarıyla da ticaretin kalbinde yer almaya aday bir ilimizdir. Coğrafyamızın sunmuş olduğu bu imkanları, bu potansiyeli en iyi şekilde değerlendirmek amacıyla bu forum bizim ilimiz açısından son derece önemli bir toplantıdır." diye konuştu.
“AMACIMIZ GÖNÜL KÖPRÜLERİ KURMAK”
Sezer, devletler ve iş insanları arasındaki ilişkilerin bir organizasyon kapsamında bir araya getirilmemesinin, oradan beklenilen katma değerin elde edilmesine engel olduğunu dile getirdi.
Balkanlar İş ve Yatırım Forumu ve benzeri toplantıların Balkanlar'daki mevcut kapasitenin değerlendirilmesi, artırılması, mevcut ticaret hacminin katbekat daha ötesine gidilmesi açısından çok değerli ve önemli olduğunun altını çizen Sezer, "Bu manada Edirne'mizin ev sahipliğinde gerçekleştirilen bu toplantıya kıymetli bakanlarımızın ve sektör temsilcilerinin vermiş olduğu destek çok önemli. İnşallah bu toplantı ve bu forum ilki olur ve bundan sonra da benzer toplantılarla bütün Balkanlar'ı bir araya getiririz. Amacımız, Balkanlar'ın sembolü olan köprüleri, gönül köprüleriyle birbirine bağlamak, bütün Balkan şehirlerini birbirine bağlamak ve buradan doğacak sinerji ile beraber de bütün ülkelere katma değer oluşturacak yeni alanların açılmasına vesile olmak." dedi.
BALKANLARA İHRACAT HACMİ YÜKSELDİ
TİM Başkanı Mustafa Gültepe de Balkan İş Forumu'nun Balkanlar'la olan ticaret hacmini artırmak ve ekonomik işbirliklerinin daha da güçlendirmek adına önemli bir program olduğunu söyledi.
Türkiye’nin hem diplomatik hem ticari ilişkileri açısından Balkanlar'ın stratejik konuma sahip olduğunu belirten Gültepe, ihracat ve yatırımlardaki artışın stratejik bağın ne kadar derinlikli olduğunu ortaya koyduğunu ifade etti.
Gültepe, 2023 yılında Türkiye'den 31 bin 583 firmanın 11 Balkan ülkesine ihracat gerçekleştirdiğini vurgulayarak, "2023 yılında 11 Balkan ülkesine toplam 22,6 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdik. Bu yılın ocak-eylül dönemindeki ihracatımız 19,5 milyar dolara ulaştı. Geçen yıla göre yüzde 15,5 artıdayız. Aynı dönemde, Balkanlar'a ihracatımızın toplam ihracatımızdaki payı yüzde 8,8’den yüzde 10,1'e yükseldi" dedi.
Gültepe, Türkiye ile Balkan ülkeleri arasında yüzyıllara dayanan tarihi, kültürel bağlar, hatta akrabalık ilişkileri bulunduğuna dikkati çekti.
Karşılık ticaretin gelişmesi için çalışmaların artırılması gerektiğini ifade eden Gültepe, şunları kaydetti:
"Bir bütün olarak baktığımızda Balkanlar ile ekonomik ilişkilerimizin derinleşmesi, tüm sektörlerimiz için önemli bir fırsat zemini oluşturuyor. Özellikle yakından tedarik eğiliminin güçlendiği küresel ticarette bu avantajımızı iyi kullanmamız gerektiğine inanıyorum. Biz kazan-kazan stratejisi çerçevesinde ilişkiler kurmaya büyük önem veriyoruz. Önümüzdeki dönemde bu potansiyeli en iyi şekilde değerlendirmek ve işbirliklerimizi daha da ileriye taşımak için çalışmalarımızı sürdüreceğiz."
BALKAN ÜLKELERİYLE İNOVASYON VE TEKNOLOJİ ALANLARINDA İŞ BİRLİĞİ
DEİK Başkanı Nail Olpak da Balkanlarda da aktif faaliyet yapan iş konseylerinin, oradaki karşı kanat kuruluşları ile Türkiye ve Balkan ülkeleri arasındaki 35 milyar dolarlık ikili ticaret hacmini daha ileriye taşımak için çalıştıklarını belirtti.
Avrupa Komisyonunun Batı Balkanlar için kabul ettiği büyüme planının, hem bölge ülkeleri hem de Türkiye açısından önemli olduğunu ifade eden Olpak, "Türk şirketlerinin güçlü olduğu enerji, altyapı ve inşaat sektörlerindeki ortak projelerin önemli bir işbirliği alanı oluşturduğunu söyledi.
Balkan ülkeleriyle inovasyon ve teknoloji alanlarında da işbirliği yaptıklarını aktaran Olpak, "Son 2 yılda ülkemizde unicorn sayısı 7’ye yükseldi. İnovasyon ve teknoloji alanında firmalarımızın ortak olarak AB’nin altyapı fonlarına erişimini artırmak için çalışabiliriz. Türkiye-Bulgaristan İş Konseyi'miz kasımda inovasyon ve teknoloji temalı start-up ekosistemini içerisine alacak bir teknoloji zirvesi gerçekleştirmeyi planlıyor." dedi.
“TÜRKİYE’NİN BALKAN ÜLKELERİYLE ÖNEMLİ TİCARİ İLİŞKİLERİ VAR”
Olpak, Türk şirketlerinin toplu taşıma araç ve sistemlerinin üretim ve inşasındaki tecrübesinin bölgedeki önemli ihalelerle tescil edildiğini belirtti.
Otobüs, minibüs ve midibüs üreticilerinin Avrupa pazarında üstlendiği rolün, tramvay tarzında raylı araç üreticileri için de yol açtığını anlatan Olpak, Belgrad’daki tramvay ihalesinin, bölgeye de hareketlilik katabileceğini dile getirdi.
Türkiye'nin Balkan ülkeleriyle önemli ticari ilişkileri olduğunu ifade eden Olpak, şöyle devam etti:
"Yarın Türkiye-Romanya JETCO Toplantısı vesilesiyle Romanya-Türkiye İş Forumu'muzu düzenliyoruz. 19 bin Türk firmasının aktif olduğu Romanya’da, özellikle inşaat ve altyapı, enerji ve sanayi sektörlerinde Türk iş dünyası çok aktif. İş Konseyi'miz de Romanya'daki ulusal önem atfeden projelerin ve bu yatırımlar özelindeki “fast track” uygulamasının Türk yatırımları için daha geniş yelpazede tanımlanması ve uygulanması için girişimlerde bulunuyor. Kosova'nın 2030 Akdeniz Oyunları’na ev sahipliği yapacak olması, özellikle inşaat ve altyapı alanında ortaya çıkan yatırım imkanları açısından takip ettiğimiz önemli bir işbirliği alanı.
Slovenya’da, Türk firmalarının Koper Limanı’na ilgisini çekmek ve tanıtılması adına DEİK/Türkiye-Slovenya İş Konseyi'miz, Slovenya Ankara Büyükelçiliği ve Koper Limanı Yönetim Kurulu işbirliğinde bir etkinlik tertip etmeyi planlıyor. Bosna-Hersek özelinde, İş Konseyi'miz, son yıllarda Türkiye ve Sırbistan arasındaki olumlu yönde seyreden ticari ilişkilerin, ülkede Türkiye algısının yanlış anlaşılmaması için, büyükelçiliğimiz tarafından hazırlanılan sunumu görünür kılmak için girişimlerde bulunuyor.
Balkan firmalarını da ülkemizin altyapı yatırımlarından imalat sektörüne, tarımdan enerjiye, finanstan teknolojiye kadar geniş bir yelpazede sunulan yatırım imkanlarından yararlanmaya davet ediyorum. Balkanlardaki dostlarımız 'Büyük ağaca yaslanan, her zaman gölge bulur' atasözünü kullanıyorlar. Türk ve Balkan iş dünyaları olarak, birbirimize olan desteğimize yaslanarak, ülkelerimiz arasındaki ticaret ve yatırım ilişkilerimizi bu güzel güven ortamında derinleştirmek için çok çalışacağımıza inanıyorum."
“TÜRK MÜTEAHHİTLİK FİRMALARI 12 BİNİN ÜZERİNDE PROJE TAMAMLADILAR”
Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Erdal Eren de müteahhitlik hizmetlerinin Türkiye'nin 50 yılı aşkın süredir rekabet gücü yüksek ve dünya çapında üne sahip olduğu başlıca faaliyet alanlarından biri olduğunu söyledi.
Türk inşaat sektörünün küresel arenada kazandığı prestij, uzmanlık ve güvenilirlik ile yalnızca Türkiye'nin değil bulunduğu coğrafyanın ekonomik gelişimine ve işbirliğine önemli katkılar sağladığını belirten Eren, "Türk müteahhitlik firmaları bugün itibarıyla 137 ülkede 516 milyar dolar tutarında 12 binin üzerinde proje tamamladılar. Firmalarımız uluslararası pazarda kalite, dayanıklılık ve çözüm odaklılık gibi değerlerle anılmaktadır." dedi.
“PROJE TUTARU TÜRKİYE VE BALKAN ÜLKELERİ ARASINDAKİ GERÇEK TUTARI YANSITMIYOR”
Eren, Türk firmalarının Balkan ülkelerinde bugüne kadar 24,3 milyar dolar tutarında 654 proje üstlendiğini dile getirdi.
Yakın tarihi ve ekonomik bağlar göz önüne alındığında Türkiye ve Balkan ülkeleri arasındaki bu tutarın gerçek potansiyeli yansıtmadığını kaydeden Eren, "Bugüne kadar Türk müteahhitlik firmalarının Balkan ülkeleri işveren idareleri tarafından Batı Avrupa'nın bariyerlerini aşarak tercih edilmelerinin nedenleri de hiç kuşkusuz Çin firmalarından farklı olarak uluslararası standartlarda zamanında ve kaliteli ancak Batı Avrupalı firmalara göre de daha uygun maliyetli üretim yapmaları ve faaliyet gösterdikleri ülkelerin ekonomilerine yerel firmalarla da ortaklıklar kurarak ve yerel işçi istihdamı ile katma değer sağlamalarıdır." diye konuştu.
BÖLGEYİ DAHA ULAŞILABİLİR HALE GETİRME HEDEFİ
Farklı pazarlarda zengin deneyim, uluslararası standartlarda uygun maliyetli ve zamanında hizmet, inisiyatif alma yeteneği, risk alma isteği ve kapsamlı ortaklık deneyimi gibi özelliklerin, Türk müteahhitlerinin başarısının ardındaki temel faktörler olarak sayılabileceğinin altını çizen Eren, şöyle konuştu:
"Gerek altyapı projelerindeki ileri teknik çözümlerimiz gerek çevreye duyarlı iş inşaat teknolojimiz ile Türk firmaları Balkan ülkelerinin kalkınma hedeflerine ulaşmalarında en güvenilir ortaklardan biri olmaya adaydır. Türkiye'nin önde gelen müteahhitleri olarak Balkan ülkelerindeki altyapıyı güçlendirme ve bu bölgeyi daha ulaşılabilir, daha sürdürülebilir hale getirme hedeflerine katkıda bulunmak için buradayız. Bu tür işbirliği platformlarının önemi özellikle bu dönemde daha iyi anlaşılmaktadır.
Zira küresel rekabetin arttığı yenilikçi yaklaşımların ekonomileri şekillendirdiği günümüzde ortak hareket etme yeteneğimiz en büyük gücümüz olacaktır. Unutulmamalıdır ki işbirlikleri yalnızca iş dünyasına değil, bölgelerin kalkınmasına da büyük katkılar sağlamaktadır. Gerek Balkan coğrafyasının imarında gerekse yaşlı Avrupa'nın altyapısının yenilenmesinde Balkan ülkeleri inşaat sektörü ile her türlü işbirliği ve ortaklıklara hazır olduğumuzu vurgulamak istiyorum. "
Edirne Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Sezai Irmak da iş dünyasının çatı kuruluşu olarak amaçlarının, bölgede bulunan ticaret ve sanayi odalarıyla işbirliği içerisinde, Trakya Bölgesi ve Balkan ülkeleri arasındaki ekonomik ve ticari ilişkileri geliştirilmek olduğunu belirtti.
İkili görüşmelerle süren forum yarın sona erecek.
patronlardunyasi.com