Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, Türkiye'nin dondurulanlar dahil 35 faslın 35'inde de yol haritasını çizeceğini ve reformlarını devam ettireceğini belirterek,müzakere başlıklarını açıp kapamanın 30 dakikalık sembolik bir seremoniden ibaret olduğunu ve siyasi ortam uygun olduğunda 3-5 faslın aynı anda açıp kapatılabileceğini söyledi.
Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu 3. Kızılcahamam Yatırım Konferansı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı işbirliği ile Kızılcahamam'da gerçekleştirildi. Konferansa Ali Babacan'ın yanı sıra, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Uluslar arası Yatırımcılar Derneği Başkanı Şaban Erdikler, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Oğuz Satıcı, işadamı ve bürokratlar katıldı.
Devlet Bakanı Ali Babacan, 2006 Kasım sonu itibariyle Türkiye'deki uluslar arası şirket sayısının 14 bin 782'ye ulaştığını ancak bu rakamın Cumhuriyetin başlangıcından 2003 yılı ortalarına kadar 6 bin civarında kaldığını ve son 4 yılda 9 bin arttığını ifade etti.
2002'de 1 milyar dolar civarında olan doğrudan yabancı yatırım miktarının 2006 Kasım sonu itibariyle 18 milyar dolara ulaştığını dile getiren Ali Babacan, bunların sıfırdan yeni yatırım anlamına gelmediğini ve çoğunun tesislerin alımı-satımı şeklinde gerçekleştiğini kabul etti. Ancak bu dönemde fiili yatırım harcamalarına ve yerli yatırımcının ne yaptığına bakmak gerektiğini vurgulayan Ali Babacan, 2006 Türk ve yabancı yatırımların yaptıkları yatırımların toplamının 70 milyar doları geçtiğini belirtti. Babacan, bunun çok ciddi bir rakam olduğunu ve önümüzdeki dönemde de bunun devam etmesinin daha hızlı büyümenin ve sürdürülebilir büyümenin göstergesi olacağını söyledi. Babacan, ancak "greenfield" tarzı yatırımlarının artmasının öneminin de büyük olduğunu kaydetti.
Yatırımların artmasının ve kapasitenin artmasının enflasyonla mücadelede de önemine işaret eden Babacan, 2006 yılında Kasım ayına kadar yapılan yatırımların yüzde 83'ünün AB üyesi ülkelerden geldiğini ve 2005 yılında aynı dönemde bu oranın yüzde 46 olduğunu bildirdi. Babacan, bu oranların Türkiye'nin Avrupa Birliği ile daha fazla entegrasyonunu gösterdiğini söyledi.
AB sürecine değinen Babacan, 2006 yılında Türkiye'yi üzen ve özellikle son aylarda duygusal tavırlar vermesine neden olan gelişmelerin yaşandığını belirtti. Babacan, ancak Türkiye'nin hep "rasyonel olmak" ve Türkiye'nin "AB hedefinden kazanımlarını ve çıkarlarını düşünerek" hareket etmek zorunda olduğunu, ayrıca kızarak ve hamasetle hareket etmemesi gerektiğini ifade etti. AB'nin şu an 15'den 27'ye çıkan üye sayısıyla geçici bir kafa karışıklığı içerisinde olduğunu ancak bunun ilelebet sürmeyeceğini dile getiren Babacan, büyük ülkelerin AB'ye girişinin sancılı olduğunu belirtti. Babacan, Türkiye'nin AB'ye girdiğinde nüfus ve kilometre olarak AB'nin bir numarası ve ekonomik büyüklük olarak da 6.sı olacağını söyledi. Babacan, Türkiye'nin ayrıca AB karar mekanizmalarında en etkili ve en çok parlamenteri olan ülke olacağını kaydetti. Babacan, Türkiye'nin dondurulanlar dahil 35 faslın 35'inde de yol haritasını çizeceğini ve reformlarını yapacağını söyledi. Babacan, müzakere başlıklarını açıp kapamanın 30 dakikalık sembolik bir seremoniden ibaret olduğunu ve siyasi ortam uygun olduğunda 3-5 faslın aynı anda açıp kapatılabileceğini belirti.
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, 2006 yılında doğrudan yabancı sermaye girişinde 20 milyar dolar gibi bir zamanlar inanılmaz gibi görünen bir noktaya ulaşılacağını ve hem cari açığın finansmanı hem de küresel anlamda sağlayacağı olumlu etki açısından bu rakamın çok önemli olduğunu söyledi. Hisarcıklıoğlu, ancak hemen rehavete kapılıp aşırı bir iyimserliğe sürüklenilmemesi gerektiğini belirtti.
Hisarcıklıoğlu, "Hepimiz biliyoruz ki bu rakamın önemli bir bölümü özelleştirme, birleşme ve satın alımlar ile gayrimenkul yatırımlarıdır. Elbette, kamu maliyesi ve şirketler kesimindeki verimlilik artışı anlamında bu tip sermaye girişlerinin de yararı olacaktır. Ama unutmayalım ki asıl hedefimiz yüzbinlerce gencimize iş sağlayacak, yeni ihracat kapasitesi inşa edecek, yan sanayi koluyla kobilerimizi güçlendirecek ve geliştirecek "greenfield" tarzı yatırımlarımızı ülkemize çekebilmektir" dedi.
Ankara/Cihan