Rehavete kapılmak için daha çok erken olduğunu belirten Bakan Babacan, 'bir bakıma biz aslında normal bir sürecin başındayız ama hala hangi ekonomik göstergeye bakacak olursak olalım, özellikle enflasyon, faiz hadleri... daha ulaşmamız gereken noktanın oldukça gerisindeyiz' dedi.
Bakan Babacan, Merkez Bankası'nda düzenlenen 'Yeni Türk Lirası' konulu basın toplantısında, Türkiye ekonomisinin emin ve kararlı adımlarla, tüm hedefleri tutturma yolunda büyük bir başarı ortaya koyduğunu söyledi.
'DAHA YOĞUN MÜCADELE GEREKİYOR'
Yüzde 8 olarak ifade ettikleri, yüzde 7 gibi neticelenecek enflasyon hedefinin de, Avrupa ortalamalarına bakıldığında hala çok çok yüksek olduğunu söyleyen Bakan Babacan, 'bunu daha da makul seviyelere indirmek için, belki şimdiye kadar gösterilen mücadeleden daha yoğun bir mücadele sergilemek gerekir. Bunun da farkında olmalıyız ve beklentilerimizi de belki bu şekilde oluşturmamız gerekir' şeklinde konuştu.
Babacan bu arada, Türkiye'de yerleştirmeye çalıştıkları siyasi anlayışın bir gereği olarak, tarihi bir dönüm noktası olan 'YTL, enflasyonla mücadele' ya da elde edilen diğer göstergelerin çok büyük kampanyalarla reklamını yapmadıklarını, mali disiplinden ve para politikalarından asla taviz verilmediğini bildirdi.
'ÖVÜNME YERİNE YAPACAKLARIMIZA ODAKLANACAĞIZ'
Bu süreci ne pahasına olursa olsun sürdürmeye ve Türkiye'ye yeni sevinçler yaşatmaya devam edeceklerini söyleyen Bakan Babacan, 'yaptıklarımızla övünerek Türkiye'ye zaman kaybettirmek yerine, yapacaklarımıza odaklanacağız ve mevcut sorunları en kısa sürede çözüm yoluna koymaya çalışacağız. Bu anlamda hiç kimsenin ekonomik politikalarımızdan en ufak bir şüphe duymaması gerekmektedir' dedi.
Bakan Babacan, Türkiye'nin son 3 yıldır kritik ve zor dönemler geçirdiğini, Irak savaşının yaşandığı, İstanbul ve dünyanın diğer ülkelerinde global terörün rüzgar estirdiği, petrol fiyatlarının arttığı, özellikle Amerikan Merkez Bankası faizlerinin sürekli arttığı ve bunun etkilerinin hissedildiği bir dönem geçirildiğini belirtirken, şöyle konuştu:
'Türkiye için önemli tarihler geçirdik, Kopenhag zirvesi, 17 Aralık zirvesi yaşanmıştır. Tüm bu gelişmelere rağmen Türkiye ekonomisi, emin ve kararlı adımlarla tüm hedefleri tutturma yolunda büyük bir başarı ortaya koymuştur. Bundan sonra da yine içeride ve dışarıda hangi tür siyasi gelişmeler olursa olsun, bizim ekonomi politikamız çok net. Bunun sinyalini 1 Aralık 2004'te verdik. Ne 17 Aralık kararı tam belli iken ne de IMF ile herhangi bir yeni düzenleme kararını vermemiş olduğuz bir tarihte, 3 yıllık ekonomi politikasını açıkladık.'
KEP NEDEN 1 ARALIK'TA AÇIKLANDI?
Ayrıca Katılım Öncesi Ekonomik Program'ın (KEP) 1 Aralık'ta açıklanmasının önemli bir sebebi olduğunu, bunun Türkiye'nin kendi programı olduğunu ifade eden Bakan Babacan, '(AB ile gelişmeler ne olursa olsun, IMF olmuş olmamış Türkiye'nin programı budur) mesajını vermek için açıklamış olduğumuz bir programdır. 14 Aralık'ta IMF ile anlaşma olmuştur. 17 Aralık'ta verilen karar beklentilerimiz çerçevesinde olmuştur. Önemli olan, Türkiye'nin içinden geçtiği reform sürecidir' diye konuştu.
Öte yandan Bakan Babacan, konuşmasının ardından katılacağı bir başka program için Kayseri'ye hareket etti.