Gündem


Burak ARTUNER

Bu hafta 1 Ekim’de Dünya Kahve Günü kutlanırken ofisteki arkadaşlardan “Ağabey sen bunun tarihteki hikayesini yazarsın bu hafta” tahminleri gelince, onları da kırmayıp pek bilinmeyen tarihi bir öyküyü PD okuyucularıyla da paylaşmak istedim. 

Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Viyana önlerine geldiği 1683 Temmuz'unda şehri fethedeceğinden öylesine emindi ki, aklı kuşatma ve savaş planlarından daha çok şehri aldıktan sonra düzenleyeceği geçit törenindeydi. 

Bu geçit resminde Osmanlı’nın gücünü göstermesi için  her şeyi düşünmüş, hayalinde canlandırdığı fetih sonrası düzenlenecek merasimde kullanmak üzere Topkapı Sarayı’ndan çıkarttırıp yanına almıştı. Ancak işler istediği gibi gitmediği gibi adeta bir bozguna dönüştü.

Polonya Kralı Jean Sobiesky'nin olduğu müttefik ordusu geldi ve Merzifonlu Kara Mustafa’nın hayallerini de yıktı. Paşa her şeyini Viyana surlarının önünde bırakıp askeriyle beraber Belgrad'a doğru çekildi ve geride kalan ne varsa Viyana'nın kurtarıcısı Sobiesky'nin oldu. 

Paşa'nın ricatinden sonra Viyana surlarının önünde bir de gariplik yaşandı: Hazinelerin yanında çuvallar dolusu çekilmemiş kahve de vardı. Osmanlı ordugáhını talan eden Avusturyalılar’ın bir kısmı kahve çekirdeklerini önce keçi pisliği sanıp ‘‘Türkler meğerse keçi pisliği yerlermiş’’ dediler ve imhaya kalktılar. Bazıları ise bunların “Deve yemi” olduğunu sandı, bunun üzerine münakaşalar sürürken, daha önce Osmanlı topraklarında yaşamış bir Viyanalı Georg Franz Kolschitzky bunun kahve olduğunu fark etti, Avusturyalılar'a tanelerin ne işe yaradığını anlattı ve Avrupa bu sayede kahveyle tanışmış oldu. Daha sonra kentte bir kahve dükkanı da açan Kolschitzky’nin ismi bugün Viyana’da bir caddeye verilmiştir ve heykeli de dikilmiştir. 

Öte yandan kahvenin Avrupa’yla tanışmasına dair iki ayrı görüş daha vardır. Onları da aktarayım kısaca: 

Kahve ve Kahvehane kitabının yazarı Ulla Heise’nin aktardığına göre Kara Mehmet Paşa’nın 1665 yılında İmparator I. Leopold’u ziyaretinde yanında kahve getirmişti. Yerel halkı etkilemek için masraftan kaçınmayan Mehmet Paşa, yanında getirdiği kahvecilerin pişirdiği kahveleri Viyana halkına ikram ettirmiştir. 

Avusturyalı tarihçi Karl Teply ise kahveyi Viyana’ya getirenlerin yine İstanbul’dan gelen iki Ermeni tüccar olduğunu yazar.

Sonuçta tüm bunlar, kahvenin Avrupa’ya Osmanlılar tarafından tanıtıldığı gerçeğini değiştirmez.

patronlardunyasi.com