Uluslararası sevkiyatları ve kargoları yönetmek için tedarik zinciri çözümleri sunan uluslararası lojistik şirketi Maersk’in yaptırdığı bir araştırma, Avrupalı şirketlerin tedarik sorunlarının arttığını ve bunun için Türkiye’ye yöneldiğini ortaya koydu.
Maersk’in yeni araştırması, jeopolitik krizlerin ve iklim değişikliğinin maliyetleri nasıl etkilediğini ve şirketleri yakındaki tedarikçilere yönelttiğini gösterdi.
Geçtiğimiz 12 ay boyunca Maersk ile çalışan Avrupalı şirketlerin dörtte üçünden fazlası tedarik zincirlerinde ciddi ekonomik yansımaları olan sorunlarla karşılaştı. Maersk araştırmasına göre, bu aksaklıklar jeopolitik krizlerden ve iklim değişikliğinden kaynaklanıyor ve birçok işletmeyi istikrarı sağlamak için Türkiye dahil daha yakın tedarikçiler aramaya itiyor.
Görüşülen Avrupalı şirketlerin yüzde 76'sı geçen yıl tedarikte kesintiler yaşandığını bildirdi. Bunların yüzde 22'si 20'den fazla kesinti yaşadı ve yaklaşık üçte biri hammadde tedarikinde zorluk yaşadı. Görüşülen kişilerin yüzde 58'ine göre bu sorunlar beklenenden daha yüksek maliyetlere yol açtı.
KÜRESEL KRİZLER VE İKLİM DEĞİŞİKLİKLERİ
Jeopolitik olaylar tedarik zincirleri için temel risk faktörü olarak ortaya çıkıyor: Şirketlerin yüzde 80'i uluslararası krizlerin tedarik güvenilirliğini engellediğine inanıyor. İklim değişikliği de istikrarsızlığa katkıda bulunarak büyüyen bir rol oynuyor.
BAĞIMLILIĞI AZALTMAK İÇİN TÜRKİYE ÖNE ÇIKIYOR
Şirketlerin yarısından fazlası kritik bağımlılıklardan kaçınmak için alternatif kaynakları değerlendiriyor. Ankete katılanların yüzde 33'ü Avrupa ve Avrupa'ya yakın ülkeleri coğrafi yakınlığı, nitelikli iş gücü ve modern altyapısı nedeniyle özellikle Türkiye'yi tercih ediyor.
Türkiye'den sonra Mısır, Polonya, Fas ve Romanya en çok dikkate alınan ülkeler olarak sıralanıyor. Burada şirketlerin genel amacı, Asya'ya bağımlılığı azaltmak ve 2020'de 2,9 trilyon dolardan 2023'te 4,1 trilyona yükselen Avrupa içi ticareti teşvik etmek olarak gösteriliyor.
patronlardunyasi.com