Patronlar
ATO’dan yapılan açıklamada, kampanya çerçevesinde ATO Başkanı Sinan Aygün’ün, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Bakanlar Kurulu üyelerine birer mektup göndererek, "Republic of Türkiye" olarak gelmeyen resmi yazışmaların ve postaların kabul edilmemesi çağrısında bulunduğu belirtildi.
Mektupta "Türk malı" anlamına gelen "Made in Turkey" ifadesi yerine de "Made in Türkiye" ibaresinin kullanılması gerektiği belirtildi.
Aygün, gönderdiği mektupta, dünyanın en büyük ilk 20 ülkesi arasında bulunan, jeostratejik konumu nedeniyle ilgi odağı olan, köklü geçmişi bulunan, bilim adamından sanat adamına kadar dünyanın tanıdığı pek çok ismi yetiştiren Türkiye Cumhuriyeti’nin uluslararası alanda "Hindi" anlamına gelen "Turkey" olarak anılmasının, Türk vatandaşlarının onurunu incittiğini ifade etti.
İNGİLİZLERDEN MİRAS
"Turkey" ifadesinin Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin inisiyatifi ile söylenmediği vurgulanan mektupta, Aygün, bu ifadenin Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde İngilizler tarafından alaycı ifadelerle kullanıldığını hatırlattı ve bu ifadenin sanki "Türkiye"nin İngilizcesi gibi kullanılmaya başlandığını ve halen kullanıldığını belirtti.
Türkiye’nin adının kökenine de değinen Aygün, mektubunda şu görüşlere yer verdi:
"Tarihte ilk ’Türk’ adı Orhun yazıtlarında ’Türük’ olarak geçmektedir. Anlamı ise, ’devletine bağlı halk, teb’a, güçlü kuvvetli ulustu". Türkler Orta Asya’dan Anadolu’ya göç ettiklerinde kendilerini Oğuz boylarından Kayı boyu olarak tanımlamışlar ancak "Türk" ifadesini kullanmamışlardır. Roma İmparatorluğu’nun da bu coğrafyada hüküm sürmesinin etkisiyle, Selçuklu İmparatorluğu döneminde, yöneten hanedana Roma Selçukluları anlamında ’Selacikiyeyi Rumi’ denilmiştir. Romalı anlamında kullanılan Rumi, dönemde büyük adamlara da verilen unvan olmuştur.
’Mevlana Celalettin’i Rumi’ adındaki Rumi de bu şekildedir.
’Türkiye’ adı ilk olarak Venedikli tüccarlar tarafından ’Turchia’ veya ’Turcmenia’ olarak 12. yüzyılda kullanılmıştır. Haçlı Seferleri’yle beraber, Türkçe konuşan Anadolu halkına ’Turchia’ adı Batılılarca verilmiştir.
’Türkiye’nin resmi olarak kullanımı ise Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün 6 Eylül 1920 tarihinde ’Bilumum Vekaletlere ve Harbiye-i Umumiye Reisliği’ne gönderdiği yazıda olmuştur. Atatürk, bu yazıda, ilgili yerlerin yazışmalarında ’Türkiye Büyük Millet Meclisi’ ibaresinin kullanılmasını istemiştir. ’Türkiye’ 1923 yılına kadar yazışmalarda ’Türkiya’ olarak yazılmış, 1923 yılından itibaren de Türkçe ses uyumu gereği ’Türkiye’ olarak kullanılmıştır."
TURKEY BİZİ TEMSİL ETMİYOR
Özel isimlerin başka dile çevrilmemesinin tüm dünyada geçerli bir kural olduğunu hatırlatan Aygün, mektubunda, Hindistan’ın "India", Mısır’ın "Egypt", Etyopya’nın "Ethopia", Almanya’nın "Germany", İngiltere’nin "England" olarak kullanılmasını örnek verdi. "Türkiye" adının uluslararası camiada kullanılmamasına gerekçe olarak "ü" harfinin Avrupa dillerinde olmamasının gösterildiğini belirten Aygün, bunun kabul edilebilir bir gerekçe olmadığını, Yunanistan’ın bazı uluslararası toplantılarda, yerel adı olan "Ellas" şeklinde yazıldığını kaydetti.
Aygün, Türkiye’nin, "Hindi Cumhuriyeti" olarak anılmasından duyduğu rahatsızlığı dile getirdiği mektubunda, "Dünyada varolmak isimle başlar. İnsanlar için bu böyleyken milletler için, ülkeler için isim vazgeçilmezdir. Ülke ismi bir kimliktir. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak ülkemin "Hindi Cumhuriyeti" olarak anılması, beni rahatsız etmekte, onurumu incitmektedir. Türkiye Cumhuriyeti, kurtuluş savaşı vermiş bir milletin kurduğu aziz bir ülkedir ve adı da uluslar