Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Zafer Çağlayan, üstü kapalı bir şekilde Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk'i, verdiği beyanatta TSK ile PKK'yı aynı kefeye koyduğu gerekçesiyle sert bir şekilde eleştirerek, Lagandijk'e 'mutlaka haddinin bildirilmesi' gerektiğini söyledi.
Çağlayan, yılın son aylık oda meclisi toplantısında 2005'in genel ekonomik değerlendirmesini yaparak 2006 yılı beklentilerini dile getirdi. Konuşmasında, AB ile ilişkilerin olumlu ve doğru bir sürece girdiğini de belirten Çağlayan, Türkiye'nin mutlaka bu süreci öyle ya da böyle aşacağını kaydetti. Türkiye'nin bundan sonrada sinirlerine çok daha fazla hakim olması gerektiğinin altını çizen Çağlayan, Avrupa'nın Türkiye'ye daha fazla
baskı yapacağı ve içişlerine müdahale edeceği bir ortamla karşı karşıya kalınacağını ifade etti. Bu nedenle Türkiye'nin de en az onlar kadar akıllı davranması gerektiğini anlatan Çağlayan, isim vermeden AB
Parlamentosu Türkiye Karma Komisyonu Eş Başkanı Lagendijk'i TSK'ya ilişkin sarf ettiği sözler nedeniyle sert bir dille eleştirdi. Çağlayan şöyle dedi:
'HİÇ KİMSENİN TSK'YA DİL UZATMA GİBİ BİR HADDİ OLAMAZ'
'Ama yeri gelmişken de özellikle AB'den bir temsilcinin Türkiye'ye gelmiş olması ve Türkiye'de yapmış olduğu beyanatın da altını çizmek istiyorum. Mutlaka ona da haddinin bir şekilde bildirilmesi gerekir. Hiç kimsenin, hiçbir insanın bunun adını ne koyarsanız koyun, demokrasi deyin, insan hakları... Ne derseniz deyin Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) dil uzatma gibi bir haddi olamaz. Bu resmen bir terbiyesizliktir. Bunu kim söylüyorsa söylesin, böyle bir şey söylemeye hakkı yoktur. Yani bir terör örgütüyle TSK'yı karşı
karşıya getirip, TSK'yı sanki bir yerde suçlu gibi gösterecek bir ifadeye Türkiye'nin mutlaka karşı çıkması gerekiyor. Bu konu hiç kimsenin haddi değildir. Çok kibar bir şekilde bunlara mutlaka hadlerinin bildirilmesi ve cevaplarının da verilmesi gerekiyor.'
'2005 YILI BAŞARILI OLMUŞTUR'
Çağlayan, bu yıla ilişkin yaptığı değerlendirmede ise 2005'in ekonomik göstergeler açısından başarılı geçtiğini bildirdi. Ancak Türkiye'nin borçlarının hala çok yüksek olduğuna dikkat çeken Çağlayan, bunun alınacak yapısal önlemlerle düzeltilmesi gerektiğini bildirdi. Özelleştirme çalışmalarında 2005'de altın bir yıl yaşandığını ifade eden Çağlayan, ancak işsizliğin hala Türkiye ekonomisinde önemli bir sorun olmaya devam ettiğini, 2006'da da bu sorununun süreceğini belirtti. Cari açığın dert edilmesi gereken bir sorun olduğunu da işaret eden Çağlayan, bu konunun 2006 yılında da risk unsuru olmaya devam edeceğini söyledi.
Konuşmasında enflasyon konusuna da değinen Çağlayan, 2006 yılının enflasyonla mücadelede 2005 yılı kadar kolay bir yıl olmayacağına vurgu yaptı. İşgücü maliyetlerinin de 2006 yılında giderek artacağını anlatan Çağlayan, bin YTL brüt ücret alan bir işçinin işverene maliyetinin bin 25 YTL olduğunu, işçinin cebine ise bu paranın yalnızca 716 YTL'lik bölümünün girdiğini kaydetti.
'YATIRIM İNDİRİMİNİN KALDIRILMASI YANLIŞ'
Kurumlar vergisinin yüzde 20'lere düşürülmesinin çok olumlu bir karar olduğuna değinen Çağlayan, ancak bir taraftan bunu yaparken diğer taraftan olumsuz radikal bir kararla yatırım indiriminin kaldırıldığını ifade etti. Yatırım indiriminin kaldırılması kararının mantığı bulunmadığını savunan Çağlayan, Türkiye'de yatırım yapmak
isteyen Hyundai'ye birtakım güçlükler çıkartılarak bekletilmesinin de doğru olmadığını söyledi. Türkiye'nin böyle bir lüksü bulunmadığını vurgulayan Çağlayan, bu yatırımın yapılması ile Türkiye'nin otomobil sektöründe dünyada b