Gündem
Eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "O zatın hareketi dürüst değil" ifadelerine Twitter'dan 3 sayfalık yazılı açıklama ile cevap verdi...
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın medyada yer alan açıklamalarını okuduğunu belirten Arınç, “Kendileriyle polemiğe girmek, tekzip etmek ve bu konuyu devam ettirmek şahsına karşı büyük bir saygısızlık olur.” ifadelerini kullandı. Bülent Arınç’ın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a cevaben ilk tweeti saat ’17.25′te paylaşması ise dikkat çekti.
Eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, katıldığı bir televizyon programında yaptığı açıklamalar üzerine kendisine yönelik hakaret ve tehditlere dün 6 sayfalık cevap vermişti.
Arınç'ın "Erdoğan'ın Dolmabahçe mutabakatından haberi vardı" şeklindeki ifadelerine Erdoğan Şili, Peru ve Ekvador'u kapsayan Güney Amerika seyahatinde cevap vermiş, "O zatın hareketi dürüst değil" yorumunu yapmıştı.
Twitter'dan açıklama yapan Arınç, "Bugünkü gazetelerde yer alan ve Sayın Cumhurbaşkanı' nın, zatıma yönelik yaptığı açıklamalara ilişkin cevabımı birazdan paylaşacağım." dedi.
Arınç Twitter hesabından daha sonra şunları paylaştı;
"Sayın Cumhurbaşkanı'mızın, bugün medyada yer alan açıklamalarını okudum. Kendileriyle polemiğe girmek, tekzip etmek ve bu konuyu devam ettirmek şahsına karşı büyük bir saygısızlık olur ki böyle bir niyetim de yoktur.
Ancak, gerek özel, gerekse siyasi hayatında tek sermayesi dürüstlüğü ve güvenirliği olan zatımı "dürüst olmamakla" itham ettiği için birkaç cümle ile cevap vermek isterim.
1. CNN Türk'teki mülakatımda Dolmabahçe görüşmesine mutabakat demedim.
2. 28 Şubat 2015 tarihinde sayın Erdoğan Cumhurbaşkanı'ydı, aynı hükümette birlikte çalışmıyorduk ve televizyondaki açıklamamda da bunu konuyu kendisiyle birebir görüşmediğimi ifade etmiştim. Kendileri Mart 2015 tarihinde bu konuyla ilgili hükümetimizi suçlamış, ben de bu mülakattaki sözlerimi o tarihlerde de ifade etmiştim.
3. Dolmabahçe görüşmesinde yer alan 3 değerli arkadaşımızın Sayın Cumhurbaşkanı'nın ikaz ve itirazlarına rağmen böyle bir fotoğraf vermişlerse, bu büyük suçu işlemiş olanlar niye hükümetimizde bakan olarak taltif edilmiş olsunlar?
Benim tanıyabildiğim kadarıyla Sayın Cumhurbaşkanı, temel değerlerimiz konusunda ve önemli siyasi konularda yanlış yapanları ki ben de pek çoğuna bizzat şahidim, siyaseten affetmez, siyasi hayatlarını sonlandırırdı.
Demek ki Sayın Cumhurbaşkanı, bu 3 arkadaşımız için, engin hoşgörüsünü ve bağışlama yetkisini kullanmış.
Bu konudaki son sözüm şudur;
Sayın Cumhurbaşkanı'nın, Sayın Yalçın Akdoğan'ı ne kadar çok sevdiğini ve güvendiğini bildiğim için, Dolmabahçe görüşmesi ve detaylarına dair tüm bildiklerimi tarih huzurunda Sayın Yalçın Akdoğan'ın namusuna emanet ediyorum.
Sayın Cumhurbaşkan'ım,
Zat'ı alinizle 30 yılı aşkın dava arkadaşlığımız ve dostluğumuz var. Sevgiyle, dayanışma ve sabırla, çile çekip, bedeller ödeyerek bugünlere geldik.
Siz benim rahmetli annemin 5. oğluydunuz. Evlatlarım rahmetli Mehmet Fatih, Ayşenur ve Mücahid'in Tayyip amcasıydınız. Bütün ağabeylerim sizi benden daha çok fazla severdi.
Ben, sizlerle birlikte olduğum süre içinde nefsime çok ağır gelen şeylere davam ve partim adına, zatınıza büyük bir hüsn-ü zan ve lidere itimat düsturu ile sabrettim. Sizin yükünüzü paylaşmaya, her türlü zorlukta yardımcı olmaya ve gizli açık tehlikelerden de korumaya çalıştım.
Siz de lütfen bu sevgi ve dava arkadaşlığı adına, en azından geçmiş günlerin hatırına nefsinize uyarak samimiyetsiz kişilerin tahriki ile hareket etmeyin.
Bu ifadelerim, kesinlikle zatımla ilgili değil, milletim adına bir ricadır.
Sizler, her fırsatta Şeyh Edebali'nin Osman Gazi'ye vasiyetini okurken, gözyaşları döken bir arkadaşınız olarak son bir şey daha ifade etmek isterim;
"Ak Parti'yi millet kurdu, biz de tabelasını astık" demiştiniz. Ben de milletin bir ferdi olarak partimizin sahibiyim. Mevki, makam veya şöhret için bu partiye gelmiş veya getirilmiş pek çok kişi ile umarım beni bir arada anmazsınız. Sizin sağlığınıza, ailece mutluluğunuza duacıyız. Ve ülkemiz için bugüne kadar güçlü bir lider olarak yaptığınız mükemmel hizmetler için de teşekkür ederiz. Ülkemize avdetinizde hayırlı yolculuklar diliyor; size ve hanımefendiye eşimle birlikte selamlarımı iletiyorum.
KUCAKLAŞMAYA HERKESİN İHTİYACI VAR
Ülkemizin asıl gündemi olan, yaşanan terör olaylarına da değinmek isterim. Hemen her gün yüreklerimizi kanatan şehit haberleri alıyoruz. Çocuklar babasız kalıyor, annelerin ciğerleri yanıyor. Terörün sonlandırılması için, hepimizin, hükümetimize ve güvenlik güçlerimize azami ölçüde destek olması gerikiyor. Bu çerçevede, geçmişten alınan deslerle yeni bir kardeşlik sürecinin başlatılması gerektiğine inanıyorum. Hükümetimizin bu konudaki samimiyet ve gayretine destek vermek milletçe hepimizin görevidir. Zira bu kucaklaşmaya herkesin ihtiyacı var. Terörün bitirilmesi ve ülkede huzurun tesisi için görev yaparken şehit olan tüm vatan evlatlarına Allah'tan rahmet, gazilerimize acil şifa ve milletimize de başsağlığı diliyorum.
Bülent Arınç
22. Dönem TBMM Başkanı