Gündem


Ankara dün terörün çifte bombalı saldırısına hedef oldu. Kızılay’da patlatılan bombalı otomobil ortalığı savaş alanına çevirdi ve 3 can aldı Siirt’ten kalkan ve öğle saatlerinde Ankara Garı’na ulaşacak olan Güney Ekspresi’ndeki bomba Kırıkkale’de bulundu ve ikinci patlama engellendi

Terör, bu kez, başkent Ankara’nın kalbi Kızılay’ın en hareketli caddelerinden, hergün binlerce kişinin kullandığı, yüzlerce esnafın çalıştığı, binlerce kişinin otobüs, dolmuş ve metroya gitmek için geçtiği Kumrular Caddesi’ni vurdu. Caddeye park edilen araçtaki bombanın patlamasıyla 3 kişi öldü, 10’u ağır 34 kişi yaralandı. Plastik, zaman ayarlı ve parça tesirli olduğu belirlenen bombanın patlaması, Ankara’nın merkeze yakın hemen her yerinden duyulurken, patlamanın meydana geldiği aracın Namık Kemal İlköğretim Okulu’nun tam karşısına park edilmesi, okula başlayan yüzlerce öğrenciye de büyük tehlike yaşattı.

Saldırıyı üstlenen olmadı

Bir süre önce, okulları hedef alacağı yönünde istihbaratlar alınan PKK’nın, terörist Abdullah Öcalan’la avukatlarının görüştürülmemesi, hava operasyonlarının sürdürülmesi ve olası kara harekatı nedeniyle eylemi düzenlediği tahmin edilirken, terör örgütü, geç saatlere kadar saldırıyı üstlenmedi.
PKK’nın, bu eyleme paralel olarak, El Kaide tarzı ikinci bir eylem için Siirt’ten İstanbul’a giden ve öğle saatlerinde Ankara Garı’na ulaşacak olan Güney Ekspresi’ne de 1 kilogramlık bomba yerleştirdiği, bombanın Kırıkkale’de bulunmasıyla eylemin önlenebildiği anlaşıldı.

Uzun süredir bir terör olayının yaşanmadığı Ankara, dün öğle saatlerinde patlayan bombayla sarsıldı. Başkentin insan ve araç trafiğinin en yoğun olduğu, çevresinde Milli Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, Adalet Bakanlığı, Başbakanlık, yeni Başbakanlık gibi stratejik kurumların bulunduğu Kumrular Sokak’ta saat 11.04’te şiddetli bir patlama oldu.

Tavanı ağaca yapıştı

Park halindeki 06 BS 099 plakalı 1999 model Laguna marka araç şiddetle patladı. Bu aracın patlaması sonucu çevresindeki diğer LPG’li araçlar da yanmaya başladı. Aracın bagajına yerleştirilen bombanın yoğunluğu, aracın ikiye bölünmesine, bir parçasının, “devlet mahallesi” diye bilinen Şükrü Saracoğlu Mahallesi’ne düşmesine yol açtı. Aracın tavanı da ağaca yapıştı ve itfaiye ekiplerince indirdi.

Yanındaki LPG’li araçlar yandı

Patlamanın etkisiyle bomba yüklü aracın park halinde bulunduğu 39 numaralı apartmanın giriş katındaki Vodafone, Nadir Kuruyemiş ve bir kasap dükkanı çalışanları ile çevreden geçen vatandaşlar ağır yaralandı. Yaralılara ilk müdahale olay yerine gelen polis ve vatandaşların yardımıyla yapıldı. 39 numaralı apartmanda bulunanlar da tahliye edildi.

Güvenlik komedisi

Polis, olayın ardından Kumrular caddesi ve bu caddeye açılan tüm sokakları kapattı. Olay yerine gelen bomba imha uzmanları ve dedektör köpekler, ikinci bir bomba ihtimaline karşı arama yaptı. Bu sırada, caddeye kimse sokulmazken, caddedekilerin dışarı çıkartılmaması şaşkınlık yarattı.

Patlamadan sonra teneffüs

Patlamanın ardından alev alan 6 araç söndürüldü. Patlamanın olduğu 39 numaralı binanın hemen karşısındaki Namık Kemal İlköğretim Okulu’ndaki öğrenciler de tenefüse çıktıkları sırada tahliye edildi. Öğrencilenin patlama sırasında tenefüste olmaması, ölü ve yaralı sayısının armasını önledi.

3 ölü, 10’u ağır, 34 yaralı

Patlamanın etkisiyle yaralanan 34 kişi hastanelere sevk edildi. Yaralılardan 10’unun durumunun ağır olduğu, 3’ünün hayati risklerinin sürdüğü öğrenildi.  Ölenlerin, asgari ücretlecep telefonu bayiinde çalışan 22 yaşındaki Mustafa Bingöl ile kuruyemişçide çalışan 18 yaşındaki Orhan Güzel ve Dürdane Beyan olduğu belirlendi.

1 kilometre ötede yaralandı

Patlamanın etkisiyle, caddenin sonunda bulunan Necatibey Caddesi’ndeki Polis Akademisi’nde nöbet tutan bir kadın polis de yaralandı.

Zaman ayarlı, plastik patlayıcı

Patlamanın ardından slogan atan bir genç kız gözaltına alındı. Ancak kısa süre sonra bırakıldı. Polis, çevredeki işyerlerinin güvenlik kamerası kayıtlarına el koydu. Ayrıca metrelerce öteye savrulan araç parçalarını tek tek topladı. Olay yerinde bombanın parça tesirini artırmak için kullandığından şüphelenilen 5-6 kilogram kadar çivi ve bilye gibi metaller bulundu. Olay yerinde kabloların da bulunması üzerine, uzmanlar, bombanın plastik, zaman ayarlı ve parça tesirli olduğu teşhisi yaptı.


 
Patlamada bombalı araç böyle parçalandı.
 

Aracı ‘Ülkücüyüm’ diyerek almış, otoparkçıya vermiş

Milliyet’in aldığı bilgiyere göre, saldırıda kullanılan 06 BS 099 plakalı, Renault Laguna marka araç, bir süre önce bir galeriden satın alındı. Galeriye N.K. adlı kadın tarafından Eylül başında satılan aracı, 13 Eylül’de sahte kimlikle satın alan kişi, kendisini “ülkücü, vatansever biriyim” diye tanıtarak, pazarlık yaptı ve aracı ruhsatı üzerine geçirmeden aldı. Patlamadan yaklaşık 5 dakika önce Kumrular Caddesi’ne gelen kişi, önceden belirlediği, Namık Kemal İlköğretim Okulu’nun karşısındaki bölgeye yanaşarak, araçtan indi. Acele tavırlarla anahtarını, caddedeki otoparkçıya vererek, “Sen park et, işim acele” diyen bir kişi, caddeden ayrıldı. Otoparkçının, geri geri yanaşarak park ettiği araba ise yaklaşık 5 dakika sonra patladı. Otoparkçı, kamera görüntülerine yansıyan kişilerin teşhisi ve bu kişileri tanıyıp tanımadığının anlaşılması için gözaltına alındı. Olaydan sonra, Ankara Otogarı’nda tıraş olan ve üzerini değişen bir kişinin tuvalette gözaltına alındığı da iddia edildi. Ancak bu iddia doğrulanmadı.

Çifte eylem önlendi

Terör uzmanları, Siirt Kurtalan’dan İstanbul Haydarpaşa Garı’na giden ve bomba ihbarı üzerine Kırıkkale’de durdurulan Güney Ekspresi’nden çıkan 1 kilogramlık patlayıcının da Ankara Garı’nda patlatılarak, El Kaide tarzı çifte eyleme imza atılmak istendiğini ancak bombanın bulunmasıyla bu eylemin önlendiğini tespit etti. Trendeki bombanın düzenekli olduğu saptandı. Şüpheli 11 kişi gözaltına alındı. 11.45’te Kırıkkale Garı’nda durdurulan trendeki bombanın yaklaşık 1 saat sonra ulaşılacak garda patlatılacağı bildirildi.

 OLAYIN TANIKLARI ANLATIYOR:
Bina yöneticisinden piknik tüpü iddiası

Bazı görgü tanıkları patlamadan hemen önce alev alan bir piknik tüpünün bir aracın altına doğru itildiğini, patlamanın bundan kaynaklandığını iddia etti. Bu durum, birkaç saat boyunca, patlamanın nedeninin anlaşılamamasına yol açtı.  39 numaralı binanın yöneticisi Şakir Ünaldı, “Korkunç bir patlama oldu. Bizim büronun önünde bir tane yanar vaziyette piknik tüpü gördüm ve onu birileri ayaklarıyla hatta binadan dışarı atmaya çalıştılar” dedi. Lokanta çalışanı Yunus Elmas ise “İki aracın yanına konmuş olacak ki önce o patladı, patlayınca yanındaki araçlar da alev aldı. Önce patlama oldu, sonra yanındaki araçların LPG’leri patladı. Bizim dükkanın önünde bilya parçaları vardı.Yaralılardan birinin ayağının altına şarapnel girmişti” diye konuştu.

 

Patlamada ortalık savaş alanına dönerken toplam 34 kişi yaralandı.

 Ankara Savcılığı terör soruşturması başlattı

Özel yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliği, olaya el koydu. Ankara Cumhuriyet Başsavcısı İbrahim Ethem Kuriş’in yanısıra özel yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekili Hüseyin Görüşen il özel yetkili Ankara Cumhuriyet Savcısı Mustafa Bilgili patlama yerine gelerek, inceleme yaptı. Olayın terör saldırısı olduğu, şu açıklamayla kamuoyuna bildirildi:

“Saat 11:00-11:30 sularında Kumrular Caddesi üzerinde bir araç içerisine yerleştirilen parça tesirli bir bombanın patlatılması sonucu henüz kimlikleri tespit edilemeyen birisi bayan üç vatandaşımız hayatını kaybetmiş, 3’ü ağır toplam 34 vatandaşımız yaralanmıştır. Patlamanın etkisiyle çevrede bulunan araç ve binalar zarar görmüştür. Araç ve yaya trafiğinin yoğun olarak yaşandığı bir bölgede parça tesirli bir bombanın patlatılması suretiyle büyük can ve mal kaybına neden olacak bir eylemin yapılması terör eylemi olarak değerlendirilmiştir.”

Askerden geldi teröre yakalandı

Ankara’nın kalbi Kumrular Caddesi’nde meydana gelen terör saldırısında yaşamını yitirenlerden 22 yaşındaki Muşlu Mustafa Bingöl’ün askerden kısa süre önce döndüğü ve patlamada büyük hasar gören Vodafone bayiinde, müşteri temsilcisi olarak çalıştığı öğrenildi. Başkentin göbeğinde düzenlenen terör saldırısından geriye, yaşamlarını sürdürmek için koşuşturan yüzlerce kişinin hikayeleri kaldı. 3 kişinin yaşamını yitirdiği 34 kişinin yaralandığı, yüzlerce kişinin etkilendiği saldırıda, terör, caddede çakmaklara gaz dolduran, gazete satan, döner kesen, esnaflık yapan, alışverişe çıkanları vurdu.
Ölen 3 kişiden birbirinin kuruyemişçide çalışan 18 yaşındaki Orhan Güzel, diğerinin de 60 yaşındaki Dündane Beyan adlı kadın olduğu belirlendi. Ölenlerden kimliği ilk olarak tespit edilebilen Bingöl’ün ise patlamanın hemen önünde meydana geldiği Vodafone bayiinde müşteri temsilciliği yaptığı öğrenildi. Asgari ücret ve primle çalışan 22 yaşındaki Bingöl’ün Muşlu olduğu, askerden kısa bir süre önce geldiği bildirildi. Çevresinin büyük sevgi duyduğu, güleryüzü ile tanıdığı Bingöl, askerde yakalanmadığı teröre, çalışırken yakalandı. Bingöl, çalıştığı işyerinin içinde, patlamanın etkisiyle can verdi.

Kardeşleri teşhis etti

Keçiören Adli Tıp Kurumu’na gelen ağabeyi ve kız kardeşi, 22 yaşındaki Bingöl’ü teşhis etti. Bingöl’ün ağabeyi ve kız kardeşi, Adli Tıp Kurumu önünde sinir krizi geçirdi. Arkadaşları, Bingöl için, “Çok iyi bir insandı. Bunu yapanların Allah belalarını versin. Hayatta kimseye zararı olmayan, karıncayı bile incitmeyen, efendi biriydi. Bundan ne istediler?” dedi.

İşe gelmedi, kurtuldu

Bingöl’ün yaşamını kaybettiği telefon bayiinde çalışan Aynur Yılmaz’ın bebeği bütün gece ağlayınca işten izin aldığı ve bu sayede patlamadan kurtulduğu bildirildi. Ancak yaralılardan 23 yaşındaki Meltem Öztürk, Yılmaz kadar şanslı değildi.

Öztürk, aynı bayiye, iş başvurusuna gittiği sırada patlama meydana geldi. Öztürk’ün durumunun da ağır olduğu belirtildi. Yaralılardan farklı bir GSM firmasında çalışan 34 yaşındaki Tuncay Acar’ın patlamanın etkisiyle, ensesinin ve göğsünün parçalandığı, durumunun ağır olduğu bildirildi. 

Atalay: Yeni Başbakanlık binasından sesi duydum

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, patlama sesini, olay yerine yaklaşık 1 kilometre uzaklıkta bulunan yeni Başbakanlık binasındaki odasından duyduğunu söyledi. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da, patlamayı, TRT Avaz’ın açılış programında önüne konulan nottan okuyarak öğrendi.
Terörün vahşet olduğunu belirten Arınç, “Nerede, ne zaman, ne yapacağına ancak istihbaratlar ve bir takım önleyici çabalarla karşılık verebiliyoruz ama bazen istenmeyen olaylar da maalesef bu şekilde bizleri üzüyor” dedi.

Çiçek programını kesti

Patlamanın ardından Kırıkkale programını yarıda keserek olay yerine giden TBMM Başkanı Cemil Çiçek, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, Ankara Valisi Alaaddin Yüksel, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Kılıçlar ile Ankara Emniyet Müdürü Zeki Çatalkaya’dan bilgi aldı. Vali Yüksel, kaymakamlığın yakınındaki Namık Kemal İlköğretim Okulu’nu yarım gün tatil ettiklerini, çocukları evlerine gönderdiklerini, caddenin tamamında, patlamanın olduğu yerlerde güvenlik ekiplerinin detaylı çalışma yapmaya devam ettiğini söyledi. Çok sayıda siyasi parti temsilcisi de olay yerinde incelemede bulundu.

PKK’nın bombalı şehir eylemleri

PKK’nın bugüne kadar şehirlerde düzenlediği bombalı saldırıların bir bölümünü 2003 yılında kurulan  TAK üstlendi. Kürdistan Özgürlük Şahinleri olarak bilinen TAK, PKK içinde faaliyet gostermesine rağmen, tamamen bagimsiz bir yapı gibi gösteriliyor. TAK’ın eylemleri PKK tarafından üstlenilmiyor. TAK, bir çok şehir merkezinde bombalı eylemler düzenledi. Bunlardan bazıları şöyle:
-  10 Haziran 2007: İstanbul Bakırköy’de 31 kişinin yaralanması ile sonuçlanan patlama.
-  17 Temmuz 2005: Aydın Kuşadası’nda turistleri taşıyan minibüs ile bir hafta sonra İzmir’in Çeşme’de çöpe bırakılan bombanın patlaması sonucu 5’i turist, bir polis memuru öldü, 34 kişi yaralandı.
-  31 Ekim 2010: İstanbul Taksim’de polis noktasına saldırıda 32 kişi yaralandı.
-  23 Mayıs 2007: Ankara Ulus Anafartalar çarşısındaki patlamada 7 kişi öldü 102 kişi yaralandı.
-  Son olarak 26 Ağustos: Antalya Konyaaltı plajı ile 28 Ağustos’ta Kemer halk plajındaki patlamalarda 6 turist yaralandı

 PKK yöneticisi Karasu böyle tehdit etmişti

PKK’nın üst düzey yöneticisi Mustafa Karasu, geçen hafta Fırat Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada, Abdullah Öcalan’ın avukatları ile görüşmesine izin verilmemesi halinde dağdaki eylemlerin şehir merkezlerine kaydırılacağı tehdidinde bulunmuştu. Karasu, görüşmelerin engellenmesi halinde neler olabileceğini şu sözlerle açıklamıştı:
“PKK’nin devrimci halk savaşı dediği savaşın dışında İmralı’daki uygulamalara yönelik fedai eylemler beklenebilir. Sadece KCK sistemi içinde olan gerilla güçleri değil, bu sistem dışında olan, hatta PKK’nin politikalarını yumuşak bulan kimi uç siyasi oluşumlar da bu zeminde devreye girebilir. Zaten bu tür oluşumlar böyle gerilim ortamlarını kendi eylemlerinin meşruluğu ve haklılığı biçiminde ele almaktadırlar.”

Milliyet